herşeyi ırka indirgeyen bazılarını rahatsız eden durumdur.yıllar yılı pkk'dan , toplumsal çatışmalardan dem vuranların sırf sözlükte değil sokakta da aynı tavrı sürdürmeleri sonucu toplumsal barış sürekli sekteye uğramaktadır.
düşünelim ki biz türkler başka bir ülkede yaşıyoruz ve bizim hakkımızda o ülkenin çoğunluğu tarafından "gördün mü bir türk iki sürt bir dürt" deniyor...en iyi türk ölü türk deniyor...
düşünelim 2 türk kız çocuğu henüz 12-13 yaşındalar , o ülkenin polisine taş attıkları için gözaltına alınıyorlar.buraya kadar tamam.fakat bu kızlara o karakolda "sizi ormana götürüp şöyle şöyle yapmalı, sizin sülalenizi" deniyor...
meseleleri bir de bu açıdan görmek lazım...henüz yetişkin olamadan toplumdan dışlanan bir bireyin , üstüne bir de eğitimsizlik ve yoksulluk eklenince dağa çıkan bir canavara dönüşmesi hiç de zor değil bugünkü dünya koşullarında.tabii ki bundan sorumlu ve cezasını çekmeli.
....arih boyunca çok defa Türk-Kürt kardeşliğinin bölünmek istendiğine dikkat çeken Eğilmez, "Bu insanlar çatışma içerisine çekilmeye çalışılmış ama hiçbir zaman başarıya ulaşılamamıştır. Bu başarısızlığın tek sebebi Türklerle Kürtler arasındaki çok güçlü tarihi birlikteliktir. Özellikle batının empoze ettiği ayrımcılığın temel sebebi, bu bölgede değişik çıkarlara hizmet edecek yeni bir etnik unsur oluşturabilmektir. Selçuklu, Osmanlı nihayet Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde kardeşçe yaşadılar. Bu ilişki o kadar sağlam ve derin temellerde üzerindeydi ki yerel boyutlarda bazen Türkler Kürt, bazen de Kürtler Türk oldu. Kürtler, Selçuklu-Haçlı, Selçuklu-Moğol, Osmanlı-Safevi, Osmanlı-Batı mücadelelerinde hep Türklerin yanında yer aldılar. Birinci Dünya Savaşı'nda beraber şehit düştüler. Yeni Türk Devleti kurulurken yine Türklerle beraberdiler. Çünkü bütün bu mücadelelerde kendi devletlerini koruyor ve yine kendi yeni devletlerini kuruyorlardı." ifadelerini kullandı.
Sorunun çözümü noktasında dikkatli olunması gerektiğini dile getiren Eğilmez, şöyle konuştu: "Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin ekonomik durumu, eğitim seviyesi, sosyolojik yapısı ve terör örgütü dururken, bunlarla ilgili nihayi çözümler aramak gerekirken, farklı noktalarda çözümler aranmamalıdır. Aksi taktirde çözülmesi gereken düğüm kördüğüm haline gelebilir."