türklerin sadece bin yıldır anadolu da olması

entry6 galeri0
    5.
  1. Çok çok az kalmış ermeni ve rum azınligı saymazsak türkiye'nin en eski halkı olduğu gerçeğini degiştirmiyor. Ki rumlar da anadolunun otokton halkı değildir. Hatta hititler bile anadolunun yerlisi değildir. Bir de kürdler var. Adamlar türkiyenin ücte ikisini menderes dönemine kadar bilmiyordu. Zagros magaralarindan gec inmeleri de bunda etkili tabi. Suç degil tabi bu ama ülkede çakili hir çivisi olmayip kendini ev sahibi saninca üzüyoruz kendisini böyle.
    1 ...
  2. 5.
  3. bu kadarı fazla, abartmadan söyleyin.
    0 ...
  4. 4.
  5. boş laftır. türklerin anadolu'daki varlığının çok daha uzun bir geçmişi olduğunu gösteren sayısız bulgu ortaya çıktı. keza türk olduğunu söyleyen herkes türk'tür. ötesini karıştırmanın manası yok.

    kaldı ki sadece 1000 yıldır burada olsak ne olur? abd vatandaşları ne kadar zamandır amerika kıtasındalar? geldiklerinde kıta boş muydu?

    bu tür tezlerle varılmaya çalışılan nokta malum ama yemezler!...
    0 ...
  6. 3.
  7. kürtler bin yıldır burdaymış. güldürmeyin beni tarihleri 1000 yıllık yok onlar burdaymış.
    3 ...
  8. 2.
  9. Tamamen bilim dışı, Avrupamerkezci iddiadır. ilk olarak şunu açıklamak gerekir ki, Anadolu'nun çevresindeki bir çok mekanda Türklerin 2000 yıla yakın olarak yerleşik olduğu bilinen bir gerçektir. Mesela Mezopotamya:
    "Ancak Irak’ta Türk varlığını gösteren en eski belge bunlar değildir. En eski belge ünlü Arap tarihçisi Yakut El-Hamavî’nin “Mu’cemu’l-Buldan” adlı eserinde bulunmaktadır.(5)

    Bu kaynak eser bize Halid bin Velid komutasındaki islam Ordusunun Irak’ı fethederken karşısına ilk olarak Furslar değil, Türkler çıktığını göstermektedir. Ve bu eserde Banukya Antlaşması’ndan bahsetmektedir. Anlaşma islam ordularının günümüz Irak’ı (Mezopotamya) fethederken (H.12) (M.632-633) karşılaştıkları ilk kavim ile yapılan bir akittir. Ayrıca bu anlaşmayla alınan cizye, islam devletinin kasasına giren ve Medine’ye gönderilen ilk cizyedir. Ama her şeyden önemlisi, islam ordularının meşhur komutanı olan Halid bin Velid’in o bölgede Fars halkı ve devleti ile karşılaşmadan önce, bir Türk devleti ve bir Türk lideriyle karşılaşması ve onlarla bu anlaşmayı imzalamasıdır. Tarihçi Abdizâde Hüseyin Hüsamettin’in verdiği bilgilere göre; islam dini ortaya çıktığında, Irak bölgesinde çok sayıda Türk aşireti ve Türk beyliği bulunmaktaydı. O dönemde söz konusu aşiretlerden en meşhuru olanı, Fırat kenarında yerleşen Banuklu aşiretidir. Bu aşiret Banukya(6) denilen şehirde yerleşmiştir. Bu milletin lideri (Başbuğu) olan Basbahri (بصبهري bu isim, Bozbörü kelimesinin Arapçalaşmış yazı şeklidir) islam ordularıyla giriştiği çatışmalarda vefat ettikten sonra oğlu Bay Sülü Han(7) (Basluhan - ﺑﺎﺼﻟﻮﺧﺎﻦ) babasının yerini alır. islam ordusuyla çatışmanın bir faydası olmayacağını anlar ve Halid bin Velid’den barış talep eder. Bu zat çok zeki ve akıllı olduğundan halkını büyük bir felaketten kurtarır. Bay Sülü Han veya Sülü Han Bey, islam ordusu komutanı Halid b.Velid ile bir anlaşma yapar. Ayrıca ondan birde bir Amannâme alır. Yakut El-Hamavî’nin “Mu’cemu’l-Buldan” adlı eserinin “Banukya” maddesinde yer alan anlaşmanın metni şudur;
    “Bismillahirrahmanirrahim; Halid Bin velid’in bu mektubu (akdi), Fırat kenarında mukim olan Sülü Bay Bin Basbahri’ye mahsustur. Sen, kendin, aşiretin ve köyün Banukya halkı tarafından, belirlenen bin dirhem cizyeyi,(8) can ve malın korunmak üzere verdikçe aman-ı ilâhî ile eminsin. Biz senden bu miktarı kabul ettik. Yanımda bulunan Müslümanlar da razı olmuştur. Allah’ın ve Resulü Hazreti Muhammed’in ve Müslümanların özel koruması altındasın.

    Şahitler; Hişam Bin Velid, Cerir Bin Abdullah Eba Avuf ve Said Bin A’mru’dur. Vesselam… Sene H.13’te (bir diğer rivayete göre H. 12.’de) yazıldı.”(9)
    Bay Sülü Han, bu anlaşmayla halkını yok olmaktan kurtararak, günümüze kadar bölgede var olmasını sağlayan kişidir. Bu belge Irak’ta yaşayan Türkler için son derece önemlidir. "

    Kaynak:

    http://www.turkmensitesi.com/irak_turkmenleri.html

    Ayrıca, bizzat gürcüler, Kıpçak Türkleri'nin iskender zamanında dâhi Gürcistan'da mevcut olduğunu kabul etmektedir. Frankfurt Üniversitesindeki Alman bir akademisyen olan Jost Gippert, gürcü, süryani ve bizans kaynaklarına dayanarak bu konuyu yazmıştır mesela:

    http://titus.uni-frankfur...rsonal/jg/pdf/jg2007c.pdf

    Servet Somuncuoğlu'nun ortaya koyduğu, Sibirya'dan Ege kıyılarına kadar birebir olan kaya yazıtları da bu teoriyi desteklemektedir.
    http://www.butundunya.com/pdfs/2010/03/067-092.pdf
    Bonus olarak, Yeşim taşı gerçeği... Binlerce yıldır Anadolu ve Avrupa'da kullanılan bu taşın menşei ne?
    1 ...
  10. 1.
  11. "türklük=türk ırkından olma" sonucunu çıkaran kafatascıların genellemesi. zannediyorum, "dağdan geldiler, bağcıyı kovmaya çalışıyor" demeye çalışıyorlar. bu gerzek düşünceye göre bütün türkler çekik gözlü olmalı; ama sarışını esmeri, mavi gözlüsü kara gözlüsü her tür görünüşte insan var türk milletinde, diğer milletlerde olduğu gibi.

    türklük bir kültür birliğidir, millet olmaktır. darbeci anayasalar'da bile bu açıkca belirtilmiş. hal böyle olunca ataları binlerce yıldır bu topraklarda olan rumların, lazların, çerkezlerin, kürtlerin ve ismini sayamayacağım bir çok kökenden gelip, türk milletinden olmayı benimseyenlere böyle bir yakıştırmada bulunmak trajikomik kaçıyor.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük