öğrenmiyorum kardeşim zorla mı. amerika' da yaşayan her millet de ingilizce öğrenmek zorundadır ama amerikalılar onun dilini öğrenmek zorunda değildir diye cevap vereceğimiz durumdur.
yazarın etnik ayrımcılık olmaması gerektiğini yazmak istiyorker gerçek bi kürt faşizanlığı yaptığı başlık, entrydir. bunları tiye almadan yoluna devam etmek gerekiyor. hep böyleler kuzucuklar..
insanlar ihtiyaç duyduğu bilgiyi, alış verişi, cinselliği, hizmeti, vb. alabilmek için bunu verecek insanların dilini öğrenmek ister.
bir insanın kürtçe öğrenmeye ne gibi bir ihtiyacı olabilir? bir ilim öğrenmek istiyoruz da kürtçe kaynaklar mı var? alış veriş yapmamız gereken ne gibi önemli bir şey satıyorlar? bize ne gibi bir hizmet verecekler? yani kısaca kürtçe öğrenmek ne gibi bir ihtiyacımızı giderecek? kocaman bir hiç. bir sebep gösterinde bu inat kırılsın. kimse ihtiyaç duymayacağı bir şeyi öğrenmeye çalışmaz. faşizan bir tutumla zorla dil öğreteceğiz, öğrenmeleri gerek inadı nasıl doğmuş bu irdelenmeli. insanlara gerek duymadığı herhangi bir şeyi öğretmek, veya öğrenmelerine zorlamak faşistlik değil midir?
arkadaşım herkes istediği dili öğrenmekte serbesttir. kürt kürtçesini; türk türkçesini konuşur. bu işin inatla alakası yoktur. t.c. yıllardır süre gelen ali kıran başkesen tavırlarının ceremesini bugün fazlasıyla çekiyor. kürtlere en başta kendi dillerini özgürce kullanabilme hakkı tanınmalıydı.
demokrasi, demokrat, özgürlükçülük, cumhuriyet kavramları havada uçuşuyor ama işin iç yüzü: sistemin temeli atıldığıdan beri devlet'in, halk'a ve azınlıklara karşı bakış açısı hep aynı olmuştur. işin aslı budur, başlığın asli amacı belli olsada açıklamak gerek bu tip mevzuları. kimse kimsenin dilini zorla öğrenmek zorunda değildir.
her halk kültürünü, yani oluşturduğu değerleri özgürce savunabilmeli.
"sen kimsin lan ben türkçe öğrencem, yaşadığın yerde insanların konuşma dili türkçe'dir" şeklinde cevap verilecek saçma sapan bir söylem. kürtçe diye bir dil olmadığını üstüne basa basa söylüyorum, benim dilimde çıkan bir yazıyı dünyanın iki zıt köşesinde yer alan insanlar anlayabilir, lakin öyle tuhaf dil dedikleri bir anlaşma için kullanılan ses topluluğunu 30 km mesafe de yaşayan "insan" bile anlayamamaktadır. benim sana senin o dil dediğin şeyi konuşmak zorunluluğum yok, senin zorunluluğun ise toprakları üzerinde yaşadığın, türk'e ait olan vatanda onların dilini öğrenmektir. sen yarın bir gün dil dersin yarın bir gün okul dersin, üniversite dersin, sonrasını zaten herkes biliyor. karşıma geçmiş baba parası ahkam kesiyor, çalışmayı, okumayı, düşünmeyi, kendince bir şeyler yapmayı öğren, öğrenmeye niyeti olmayanın işi yok bu topraklarda. herkes haddini bilsin.
kürtlerin türkçe konuşmama inadına paraleldir. yahu bir insan tanımıştım, inanmazsınız, yurt dışındaydı bu, ailelerinde bebeklere bir almanca bir kürtçe öğretiliyordu. televizyonlarında ya almanca ya kürtçe kanallar vardı. resmen türkçe'nin varlığını yok saymaya yönelik çalışmalar içindeydiler ailecek. "ee anam seninki inat değil de bir benimki mi inat?" diye sormazlar mı adama?
kendi vatanı, kendi dili, kendi bayrağı olan bir milletin; bir vatana, dikkate alınacak bir bayrağa ve dile sahip olamayanların dilini öğrenme gereği duymamalarıdır.
kürtçe diye tabir edilen dünyada yazılı edebiyatı olmayan, 50-60 yıllık geçmişi olan, 500 farklı çeşit hırlamanın işe yaramamasından dolayıdır. zaten, iki kürt köyü kendi arasında kürtçe anlaşamazken türkler hangi kürtçeyi öğrensin.