işine gelmeyen haber çıkınca "yav bu medya da amma yandaş" diyenlerin yıllardır kürtler hakkında medyanın bi tarafından sıktığı haberlere şüphesiz, yargısız inanmasından ötürü eder efendim.
açık açık haykırmak istiyorum "orospu çocuğu olduğu için"dir. başka sebebi de olamaz zaten. orospu çocukluğu, ırkçılığın öteki adıdır.
zaten önceki entrylerde nefretlerini kusan yazarlarda da nasıl bir orospu çocuğu potansiyelinin olduğunu görebiliyoruz.
evet. ırkçılardan nefret ediyorum ulan. birileri gibi orospu çocuğu olsaydım türklerden nefret ederdim.
- Pis kokuyorlar
- cahiller
- şiddete düşkünler
- tek kaşlılar
- kaçak elektrik kullanıyorlar
- kamu malına zarar veriyorlar
- toplu taşıma araçlarında bağıra bağıra kürtçe konuşuyorlar
- tipsizler
- başkasının sırtından geçiniyorlar (yeşil kart vb. Gibi)
- intikam, nefret, kin vb. Duyguları ağır basıyor
- hiçbir şey bilmedikleri gibi öğrenmek de istemiyorlar
- şehir hayatına uygun değiller
- nerede ne yapacaklarını bilmiyorlar
- hiçbir sebep yokken sataşıp ortamı gerebiliyorlar
- olası herhangi bir kavgada öldürmek için saldırıyorlar
- türklerin kendi ülkelerinden utanmasına sebep oluyorlar
kürtlerden değil de bir kürtten nefret etme hikayemi anlatayım size. ben, bir kürt arkadaşım ve onun kürt arkadaşı okulda oturup muhabbet ediyorduk. neyse bir baktık ki ders saati yaklaşıyor, derse de giresim yok. arkadaşımın da derse giresi yok. şöyle bir durum var arkadaşımın arkadaşı derse giricekmiş. arkadaşım, arkadaşına imza atmasını söyledi o da problem olmaz dedi. aynı istekte ben de bulundum ve aldığım cevap şuydu: '' ben sadece kürtlere imza atarım. '' o andan itibaren nefret ettim ondan. insanlar faşist düşüncelerle kafayı sıyırmışlar ne yazık ki.
nefret kelimesi bile başlı başına yanına gelecek kelimeyi uçurmaya yetecek kirlilikte. böyle bir cümleyi, bu güzel coğrafyamızda yaşayan çeşitli bölgelerden gelmiş hiç bir ırk ve kültür'ün yanına koymamalıyız. bu coğrafya ve bu coğrafya'da yaşayan herkes birbirine kucak açmış ve beraber yaşamayı kabullenmiştir. kürt kökenli insanlar, tüm bu muamelelere en fazla maruz kalanlar ve yaraları en çok kaşınanlar olmuştur. bu kaşıma ne yazık ki çoğu zaman devlet eliyle yapılmıştır.
kimi zaman alevi/sunnı yarası kimi zaman sağ/sol, hep bir yara aranmış ve bir yara kabuk tutmaya başlarken, başka bir yara açılmış. alevi vatandaşların evleri kırmızı boyalarla işaretlenmiş, hamile kadınlarının karınları kesilmiş, ağaçlara asılmış, yakışmış, tüm bu bilgiler iki klavyenize bakıyor kaynağa ve soruna ulaşmak için.
lakin 30 yıldır kanatılan bir yara vardır, kürt/türk yarası. kandırdığı ve ideolojisine inandırdığı, allah'dan uzaklaştırdığı bir zehire bürünüp bu ülke evlatlarının üzerlerine, yine bu ülkede yaşama hakkına sahip bir başka evladı'da bir birine kırdırıyor. gündüz devletle karşılaşıyor, gece terör basıyor evini ne yapacak o coğrafyada yaşayan insan? nereye kadar direnecek? sığınacak bir yer arıyor, kimliğini ve kişiliğini, dilini ve dinini yaşayabileceği, normal insanlar gibi yaşamak istiyor. sen devlet olarak ona bu isteğini orada sağlayamıyorsun, ama ona vadedilenler senin vaadinden daha gerçekçi geliyor. ırak savaşı sayesinde, ırak bir kısmı özerk, suriye savaşı sebebi ile, suriye'nin bir kısmı özerk, son dilim zamanında diyarbakır'da bu iki bölgeye (şimdilik) hükmeden barzani ve rte provasını yapmıştır. süreç yumuşatılarak (barış süreci) halk'a azar azar, kısık ateşte ısıtılan kurbağa misali yedirilecektir. sadece geçtiğimiz seçimlerde bdp nin belediye aldığı illerin genel bir haritasına bakın, şaşırtıcı gerçekle yüzleşeceksiniz. türkiye cumhuriyeti sınırları içinde yer alan diyarbakır'da "belediye" tarafından yaptırılan "pkk mezarlıklarını" hepimiz kanıksadık artık. oysa kürtlere vadedilenler ellerinde kalmayacak, işin sonu "vadedilmiş topraklara" dayanıyor, yani israil'e.
bu coğrafya'da yaşayan insanların algılarını genişletmelerini önermekten başka çare yok. çanakkele'yi ziyaret edenler şunu görürler, canını ortaya koymuş insanların farklı yerlerden ve farklı kültürlerden bir araya geldiklerini ve yan yana yatmakta olduklarını. bizi biribirimize kırdırmalarına müsaade etmeyelim.
Yıllarca türklerle birlikte yaşayıp, onların üstünden geçindikten sonra türk topraklarını kendilerinin sanıp, özerklik talep etmeleridir. Bunu da yıllarca türk askerinin kanını akıtarak gerçekleştireceklerini sanmışlardır. Günümüzde evet kan durmuştur ancak hükümetin demokratikleşme paketi adı altında verdiği onca taviz onları daha da azgın bir hale getirmiştir.
Beylikdüzü'nde bir sitede yaşıyorum. 60 dairenin hiçbirinde kürt oturmuyor bunu hep avantaj olarak görmüşümdür. Neyse, sabah 11'de davul zurna sesiyle uyanıyorum. Neymiş, karşı binadakiler düğüne gidecekmiş, kadın aşağı inene kadar kapısında davul zurna çalınırmış. Pazar günü, saat 11...
Aralıksız 15 dakika çaldılar. Güvenlik müdahale etmedi, polisi aradım gelmedi. Camdan yeter artık diye bağıran kadınlar mı dersin, aşağıda güvenlikle kavga eden adamlar mı dersin. Bütün siteyi karıştırdılar. Ben de izliyorum bu arada. Eşekten bozma gelin geldi, bindiler arabaya siktir olup gittiler.
şu yaşıma kadar kendinden başkasını düşünen bir kürt görmedim. Hani diyorlar ya neden ırkçısın, faşistsin. işte bu yüzden ırkçıyım, faşistim..
Kendisini milliyetçi zanneden, sadece belli bir kısmın yaptıklarını tüm Kürtlere mal eden insanların düşüncesidir. Beyinsiz oldukları için nefret ederler.
*bu ülkede yaşamlarının kısıtlandığını sanmaları.
*diğer 5 bölgede(ege, akdeniz, marmara, karadeniz ve iç anadolu) devletin vatandaşına iyi bakıp, kürtleri dışlıyormuş algısına kapılmaları.
*saçma sapan törelere uyup, tecavüz edeni değil de, tecavüze uğrayanları katletmeleri.(bu sebep tek başına yeter)
*devleti: tüm ihtiyaçları sağlayan kurum sanmaları.
*okuduğu halde cahil kalmaları.
*son zamanda da abd yi açıktan açıktan yalamaları.