Bir kısım donanmanın Haliç'e indirilmesine kat'î zaruret hasıl olmuştu; ve ona göre hazırlığa başlanmıştı; bu suretle hem düşman donanması bertaraf edilecek ve hem de Hasköy'le Ayvan-saray arasına köprü yapılarak iki ordu arasında irtibat tesis edilmiş olacaktı. Verilen karar üzerine evvelâ gemilerin karadan çekileceği yer tetkik edildi. Açılacak kısım ormanlıktı ve Kasımpaşa mevkiine kadar iniyordu. Gemilerin çekileceği yol Tophane önündeki sahilden başlayarak Boğazkesen'den geçiyor ve buradan güney batıya dönüp sırtları aşarak Löbon Pastahanesi tarafına çıkıyor ve tepeyi aşarak Perapalas yanından Kasımpaşa'ya yani Haliç sahiline geliyordu (39). Bunun tesbitinden sonra yol tesviye olundu ve yuvarlak ağaçlardan kızaklar yapıldı; gemilerin kızaklar üzerinden kayması için Galata Cenevizlilerinden zeytin yağı, sade yağı ve domuz yağiyle bu kızaklar iyice yağlandı, bu işler yapılırken Galata Cenevizlilerine bu hazırlığı duyurmamak için tedbir alındı, bu taraflardan düşman donanmasına havan topları atılmak ve zincire karşı taarruz edilecekmiş gibi aldatıcı hareketler yapıldı.
Nihayet Çiftesütun altındaki cihetten yani Tophane'den itibaren donanmadan ayrılan iki, üç ve beş sıra kürekli altmış yedi veya yetmiş iki gemi (40) bir gece içinde (21 - 22 Nisan) yukarıda tesviye edildiğini gösterdiğimiz yoldan (Barbaro, gemilerin tekerlek üzerinde bulunduğunu beyan ediyor) Kasımpaşa'ya indirilmiştir; gemiler inerken bir taarruza uğramamak için bir kaç top, okçu ve arkebuzcular tarafından himaye olunmuşlardır (41).
Gemilerin bir gece içinde Haliçle indirilmesi düşmanı hayrette bıraktı ve şaşkınlık verdi (42),
...
evet.
Türkler, gemileri karadan yürüt memiştir.
Yerçekimini yok eden bir makine icat etmişler ve bu mekineyi gemilere monte ederek, gemileri uçurarak Haliç'e sokmuşlardır.
"kurtuluş savaşı kurmacadır yalandır" diyebilen birinin gerçekten prensip sahibi olduğunu gösterme adına "kurmaca" ve"yalan" tanımlamalarını yapması gereken bir başka durumdur.
yok eğer bu duruma "doğrudur, yürümüştür gemiler dağdan bayırdan.ama samsuna kimse çıkmamıştır,italyanlar göt korkusundan silahlarını bile almadan kaçmamıştır, ingilizler 'ulan bunlar bize fena çakar' diyip savaştan kaçmamıştır.böyle bir savaş olmamıştır." diyorsa o zaman anlaşılır ki bu kişi prensip sahibi bilimsel verilerle konuşan biri değil,kalçalarını iki yana ayırıp aradan bilgiler çıkmasını bekleyen kişidir.
kanıt yok, delil yok... sadece yazılar..
gemi yürüyorsun orada sen, 3 kilo pirinç değil.. Gemiyi taşıyacak ve insan ya da hayvan gücüyle çalışacak..
komiktir..
hala savunanları olduğunu görmek ayrı bir komiktir.
bugün dolma bahçe sarayının bulunduğu yerden arka sırtlara doğru çekilmiş şimdiki taksim meydanının bulunduğu yöne doğru,ordan galataya uzak bir şekilde bir kavis aldırarak eskiden kasımpaşa deresinin bulunduğu güzergahtan haliç tersanelerinin bulunduğu yere indiriliyor.
eşine ender rastlanır dahiyane savaş stratejisidir. bazı akıllıların bu olayın gerçek olmasına ihtimal vermemesini normal karşılamak gerekir. zira içten pazarlıklı bizanslılar da haliç'te beliren osmanlı donanmasının bir halüsinasyon olduğunu düşünmüştü.
kulağıma bir yerlerden sızan beynimde yer tutmuş bir bilgi kırıntısı var...
fatih istanbul'u fethetmek için açtığı o savaş için on sekiz ayrı plan yapmış. a dan başlayın ben dur deyince durun...
her neyse bu karadan gemi yürütme b planıydı anlaşılan. iş 18. plana kalsaydı bir çok teknolojik gelişme çok daha önce gerçekleşecekti belki de.
öyle ya da böyle adam savaşı kazanmıştır, şeklinde cevaplanacak önerme.
haklı-haksız/iyi-kötü tartışmalarını bir kenara bırakırsak eğer, mesele gemileri nerden nasıl getirdiği değil, savaşı kazanıp kazanmadığıdır.o gemiler sonuçta bizansın içine girmiştir.ister dağdan aşırılsın, ister bizansın içinde yapılsın.