Türk Milleti oldu olası ağzı laf yapan yabancılara karşı bir öykünme içerisinde olmuştur. Bu yüzden de Türklüğün çok çeşitli dinlere inanması rahatlıkla açıklanabilir. islamiyet konusunda da adım adım olmuştur. Önce arap köpeklerle kafa kafaya kalan yalnız Türk uç beylikleri kılıçtan geçirilmiş, katledilmiş, yok edilmiş, köle edilmiş, Türk kadınları cariye edinilmiş, Türk çocukları araplar tarafından tecavüze uğramıştır. Lakin bu Türk milletinde islamın yayılmasında geniş kesimlere ulaşılmasına neden olmamıştır. Çünkü aşağılık arap ne kadar tecavüz ederse etsin, aşağılık arap ne kadar köle ederse etsin, aşağılık arap ne kadar katlederse etsin Türk Milleti köpeğe, köpek kadar değer verir, zenci değildir, onu köle edenin dinini alsın. Köle olur, ama boynu bükülmez.
Türk Milletinin kitleler halinde islamiyete geçmesi tamamen öykünmeyle alakalıdır başta da belirttiğimiz üzere. Boğazına kılıçı dayarsın bu milletin umurunda olmaz, ama iyi ilişkilere girersin, yeni birşeyler getirirsin, ağzın bol laf yapar, yelkenleri suya indirir. bu kitleler halinde yayılmanın devamı da ortadoğunun aşağılık halklarıyla ortak düşmanlar geliştirmemizdir. Örneğin bizans!, haçlılar. Ortak düşmanlar, ticari ilişkiler ve devamı Türklüğü islamiyetle bütünleştirmiştir.
Bununla beraber Semavi dinlerin yayıldığı bu dünyada Hristiyan veya Aşağılık bir musevi olacağımıza, Arapların siyasi ve askeri etkinliğinin yüzyıllar boyu sıfır olduğu islamiyette olmamız fena olmamıştır. Ha aşağılık arapların hastalıkları bize islamiyetle beraber sirayet etmiş midir? etmiştir. Aşağılık bizansın hastalıkları, italyanların, ermenilerin hastalıkları da hristiyan olsak sirayet edecekti.
Mesele bu saatten sonra aşağılık arabın boynuna ilmeği tamamen geçirip, arapsız bir islamiyet yaratmak, ortadoğulu halkların soysuzluğundan kurtulmuş bir islamiyet yaratmaktır. Aksi halde bunu beceremezsek, Türk Milleti ile birlikte yok oluşa asıl olan islamiyet de sürüklenecek ve ortada üç-beş aşağılık arabın savunduğu, marjinal fikirlerle iç içe olan, Hz Muhammed'in medeni ve ilerici felsefesinden zerre nasiplenmemiş bir islamiyet kalacaktır.
önemli olan islamiyeti kabul etmek degil islamiyeti yaşayabilmektir.namaz kılan oruç tutan herkese cemaatçi yada şeriatçı denen başka ülke yoktur herhalde.
aaa kardes sizin dininizle bizim dinimizin ortak noktaları var hayde biz savaşmayalım sizin dini secelim böyle eğitim sisteminin taa, ulan 600.000e yakın türkü kılıctan gecirmişlerdir müslümanlığı kabul ettirmek için.
savaşçılığı ve agresifliği az da olsa kaybetmesine sebep olmuşsa da toplumu bir tutma açısından fena olmamıştır sonuçta bir çok etnik unsurla yaşıyoruz.
zönnnkk diye olmayan geçiştir kitaplarda okutulan talas savaşı sadece yakınlaşma için bir basamaktır.bu savaşta türklerin araplar ve çinliler olmak üzere başlıca 2 düşmandan çinlileri seçip abbasilerle birlik olup çine karşı savaşması söz konusudur.bu da ilerleyen zamanlarda arap milliyetçiliği yapmayıp daha ılımlı bir devlet olan abbasilerin türklerin müslümanlığa geçmesini sağlamasına yardımcı olacakıtr.zamanla gök tanrı dini ile islamiyet arasındaki yakınlıktan ve müslüman insanların dinini güzelce yaşayıp anlatabilmesinden olsa gerek türkler yavaş yavaş toplu islama geçişe başlamıştır.
türkler islamiyeti kabul etmiş olsalar bile hala binlerce yıllık geleneklerinden vazgeçmemişlerdir. islamiyette yasak olduğu halde folklor oyunlarında kadınla erkek yanyana kol kola oynayabilmektedir. ayrıca türkler hala göçebe ruhlu bir toplum olma özelliğini bünyesinde barındırır. her mevsim değişikliğinde bir yerlere göçme arzusu bu milletin fertlerini yakar durur.
ayrıca derinlemesine incelendiğinde asya türklerinin günlük hayatta kullandığı figür ve motifler halen anadolunun bir çok bölgesinde gerek halıları, kilimleri, gerekse halk müziğini oldukça zengin ve estetiğe uygun şekilde süslemektedir.
ancak türk milleti, gerçek türklüğünü kaybetmeye başladığından beri sömürülmeye, itaat etmeye, uyutulmaya yüz tutmuş, savaşçı ve mücadeleci kimliğinden uzaklaştırılarak rahatça kontrol altına alınabilecek bir yapıya büründürülmüştür. bunda dinin yanlış yorumlanarak teslimiyetçi bir şekilde türk milletine aktarılması ve islamiyetin yanlış lanse edilerek sevgi dini değil, korku dini olarak kabullenilmesi gibi bir sebep sözkonusudur ki sonuç olarak da binlerce yıl savaşarak hayatta kalmış olan türk milletinin, itaat ederek, kula kulluk ederek hayatta kalması durumu bir dayatma olarak karşımıza çıkmaktadır. bundaki asıl sebep de islamiyetin yanlış olması değil, türk insanının islamiyeti kabul ederken arap kültürünü de benimsemeye çalışmasıdır ki bu, türk milletinin sonu olacaktır.
islamiyet, yüzyıllardır türklerin yapmaya çalıştığı gibi, öz kültürel değerlerimiz yokedilmeden yaşanmaya çalışılmalıdır. şu da unutulmamalıdır ki, kültürümüzü ve geleneklerimizi korumadan dini yaşamamız, sömürülmekten başka bir getiri sağlamayacaktır.
tarih kitapları yaladın yuttun, yorumladın, yanlşları buldun, onu da gecenin bi saatinde sözlükten yayınladın. varsa böyle götünden bilimsel gerçeklik bulmak gibi kerametlerin, biraz alla pulla makale olarak yayınla.
türklerin gördüğü din ve inançlar; budizm (put kelimesi buda dan gelir), musevilik, hristiyanlık, şamanizm ve diğer asya inançları. ve islam. türkler önne gelenin inancını kabul etmiş değildir. arapların hiç görmediği türkmen boyları, kitleler halinde islam a geçmiştir. kime ne anlatıyrum ki ben!? pek çok alim şu ayetin türkler hakkına olduğunu kabul eder;
MAiDE 54. Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allah, sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı alçak gönüllü (şefkatli), kâfirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. (Bunlar) Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar (hiçbir kimsenin kınamasına aldırmazlar). Bu, Allah ın, dilediğine verdiği lütfudur. Allah ın lütfu ve ilmi geniştir.
tarih kitaplarında ne diyormuş allah ım yarabbim! lise tarih kitapları ne zaman türkmen aşiretlerinin islam a geçişini anlattı? bilakis statükonun anlattığı tarih, hep islam ı kötüleyen ve türklerin islam ı mecburen seçtiği iftirasını atan tarih olmuştur.
tanım : islamiyeti araplar da, farsiler de, türkler de bazı sosyal ve siyasi olaylar neticesin de kabul etmişlerdir. bu sosyal ve siyasal olaylar için de savaşlar önemli bir yer tutmakla beraber tek sebeb değildir. siyasi evlilikler, anlaşmalar, vergiden kaçınma, sosyal evlilikler, göçler, asimilasyon, moğol ve çin baskısı, iş vermeler, paralı askerlik, kölelik, alınan verilen siyasi tavizler. bu geçiş bir iki gün de değil bir iki yüzyılda olmuş ve türklerin islama geçişi yazarın iddiası gibi çok kanlı olmamıştır. elbetteki göçebe ve savaşçı bir halkın bir başka halk tarafından iknası da kolay olmamıştır. lakin türkler de islama karşı çok yoğun bir direnç göstermemişlerdir.
bu olayları da ordan burdan duyduğun iki cümle ile satmaya kalkmamak lazım.
paganizmden müslümanlığa hangi kafayla geçtikleri bilinmez.*
lakin nasıl oldu da kabul ettin, e hadi ettin nasıl bu kadar uzatabildin bu işi ey pagan evladı.*
hayır o da yetmedi ilim bilim alacağına * gittin peygamber halefiliği aldın.* hayır aldın da ne oldu o da elinde patladı.
yok o da diil de bi' adam çıktı ** tam herşeyi yoluna koyucaktı * sonra bu bizim sonradan görme pagan piçi isyan etti, allem etti kullem etti
e hadi onu da kestin biçtin idam ettin.* durumu idare ettin.
e bunlar ne ara nereden türedi be arkadaş. elimizde patladı liberali merkez sağcısı en şakşakçısı.
hayır o benim elinde patladı.
kılıç zoruyla müslümanlığa geçen ülke mi var ki diye sormak gerek.çünkü evet kılıç zoruyla fetihler yapılıyor lakin insanların din değiştirmesi için zorlanmıyor.
300 yılı aşkın süre içerisinde gerçekleşmiştir. kılıç zoruyla değildir. daha da yazmam zira tarih kitaplarını yalanlıyorsun ama müslümanlığa bi anda geçildiğini zannediyorsun. zavallısın. laf anlatmaya değmezsin.
