türklerin ingilizce konuşamama nedenleri

entry97 galeri1
    22.
  1. avrupa dilleri az çok birbirine benzediğinden, avrupalıların bu dile daha yatkın olmasından kaynaklanır. sadece ingilizce için değil, örneğin bir portekizlinin ispanyolcayı anlayabilmesi, almanların ingilizceyi daha kolay öğrenebilmesi vs... aynı dil ailesine mensup olmalarından dolayı daha avantajlıdır. bu nedenle bizim konuşamız onlara nazaran daha zor olabiliyor, en azından aksan bakımından.
    1 ...
  2. 21.
  3. Yeterince Türkçeye hakim değilken ikinci bir dilin zor gelmesi olabilir .
    2 ...
  4. 20.
  5. türkçenin sondan eklemeli bir dil olmasından olabilir. yapı farkı olduğu için zorlanmalar oluyor. ama bu bir bahane olmamalı. japonlar nasıl çatır çatır konuşuyor. eğitimden kaynaklı.
    1 ...
  6. 19.
  7. Turkce sondan eklemeli o yuzden. Ilk basta turkce gibi dusunmeyi ogrendik, her boku sondan eklemeli saniyoruz...
    3 ...
  8. 18.
  9. ingilizlerin türkçe konuşamama nedenleriyle aynıdır.
    2 ...
  10. 17.
  11. türklerin dil kıvraklığı 1.69 nep/spbs iken, ingilizlerin dil kıvraklığının 3.03 nep/spbs olmasından kaynaklanır..
    birimler hayal ürünüdür.. dil kıvraklığıyla alakalıdır..
    1 ...
  12. 16.
  13. verilen eğitimin yerlerde sürünüyor olması.pratik yaptırmaktan çok kurala ezbere zorlayan eğitim sistemi.
    1 ...
  14. 15.
  15. Derdimizi anlatacak kadar biliyor olmamizdan mutevellit derdimizin az olmasidir.
    2 ...
  16. 14.
  17. konuşamayız. bilsekde onlarla konuşamayız. çünkü gavurlar hızlı konuşur, bilsende anlayamazsın.
    2 ...
  18. 13.
  19. asıl nedeni soktuğum els yayınlarıdır. anlayan anladı.
    (bkz: els fobisi)
    0 ...
  20. 12.
  21. okullarda adam gibi ingilizce öğretilmemesi.

    7 sene ingilizce gördük ama üniversiteye kadar ingilizceyi adam gibi konuşamıyordum. ne yapsın millet.
    2 ...
  22. 11.
  23. öğrenmek niyetinde olmayan türk insanına zorla öğretilmek istenmesindendir.

    Adamlar sadece küfür are you sex, you me fiki fiki diyip hatun silkmek istiyor.
    Kızlara gelince. Skip it they aint tripping .
    1 ...
  24. 10.
  25. Alman pornosundan kaynaklı durumdur.
    2 ...
  26. 9.
  27. avrupa birliği ülkeleri avrupa'da dolaşım özgürlüğüne sahip ve zaten zengin olduklarından her yaz değişik bir avrupa ülkesinde tatil yapmak onlar için çok olağan bir durum. tatil esnasında da genelde ingilizce kullanıyorlar.yani bir alman ispanya'ya ya da italya'ya elini kolunu sallaya sallaya gidiyor ve orada ingilizce konuşmak zorunda. oysa türkiye'ye baktığımızda çok sınırlı sayıda kişi avrupa'da tatil yapıyor. çoğu türk ingilizce öğrenirken en iyi ihtimalle antalya'da turistlerle konuşacağını düşünerek motive oluyor. beceremezse de zaten vazgeçip türk tatilcilerle iletişimini sürdürme lüksüne sahip antalya'da. bu nedenle türkler tatil amaçlı ingilizce öğrenme motivasyonuna da pek sahip değil.

    türklerin büyük çoğunluğu sadece daha iyi bir iş bulmak için ingilizce öğreniyor. bu da bir motivasyon eksikliği, ve ayrıca sınav odaklı çalışmayı beraberinde getiriyor. çünkü önceden de belirtttiğim gibi türkiye sömürge ülkesi olmadığından resmi evraklarda da ingilizce kullanılmıyor. dolayısıyla ingilizce bilgimiz diğer ülkelere nazaran daha azsa bunun sebebi ihtiyaç ve motivasyon eksikliği. insanlar ülkemizde ingilizce konuşma ihtiyacı duymuyor, günlük hayatını ingilizcesiz de sürdürebiliyor. bu nedenle, sadece kariyerini gerçekten önemseyenler ya da ingilizce konuşulan ülkelerde daha önce yaşamış olan türkler ingilizceyi doğru düzgün konuşabiliyor.
    1 ...
  28. 8.
  29. 10000 yıllık türkçesini 500 yıllık ingilizceye değişmek istemediği için.
    2 ...
  30. 7.
  31. yeterli pratiğe sahip olamamaktan kaynaklanır. okuldaki "yes it is a pencil" ile elbette konuşulamaz. halbuki bulsa bir turist, konuşsa şöyle* havadan sudan, bir de tekrarlasa 3-5 kere, ne güzel konuşur... ama bizimkiler hatuna yavşamadan 5 dk duramayıp "are you disco"yu yapıştırdığı için olmuyor işte...
    1 ...
  32. 6.
  33. eğitim sisteminin genel olarak çürük olmasından kaynaklıdır.

    bir kere ikinci dile başlama yaşı yediye,yani ilkokul 1.sınıf dönemine yeni çekildi.yaşım gereği anca on sene geriye gidebileceğim,ben ilkokuldayken dördüncü sınıfta başladık ingilizce eğitimine yani yaşımız 9 veya 10 iken.çocuklarda ikinci dil eğitiminin verilmesinde üst yaş sınırı 10'dur dersem sanırım dezavantajlı başladığımızı anlatmış olurum.

    ikinci olarak ingilizce kalıplara,formüllere dayalı bir ders değil bir dildir ve 40-50 kişilik sınıflarda,listening yapılması için alınan radyonun çalındığı,speaking'in teog'da çıkmadığı bir sistemde,bu nasıl anlatılabilir ve uygulanabilir? türk eğitim sistemi hazıra konmaktan başka bir şey değildir.sana hap bilgiler verilir ve sen onlarla üniversiteye kadar gidersin.üniversite sınavı birincilerimizden kaçı sökülen çorabını dikebilir? kaçı ampul değiştirebilir? ama 40 matematik sorusunu sorunsuz çözebilirler.ingilizce eğitimimiz de buna benzerdir,kelime ezberleyip sınavlardan 90 alırız ama bir turist bize ''şuraya gitmek istiyorum,yardım eder misiniz?'' dediğinde cevab veremeyiz.

    gramer yapısı farklı,sömürge değiliz,en kahraman türk milleti... bunlar bahanedir.dilleri bizimle aynı dil ailesinden gelen ve anca rus sömürgesi olmuş finler neden şakır şakır ingilizce konuşabilmektedir? almanlar hiç ingiliz sömürüsü yaşamış mıdır? ingilizce bir dünya dilidir ve dünyadaki en kolay dillerden biridir.eğer genç yaşta başlarsanız ve ders değil,dil muamelesi yaparsanız yani ezberlemeye değil konuşmaya,anlamaya,öğrenmeye çalışırsanız şiveli de olsa derdinizi anlatabilirsiniz.

    biz sadece gramer kitapları ve testle yetiniyoruz ancak altyazılı dizi bile bir eğitim materyalidir.akademik başarı hedeflemiyorsanız sizin için bir reality show bile bir ingilizce öğretmenidir.mesela keeping up with the kardashians.keep up with'in üniversiteye hazırlık testlerimde karşıma en çok çıkan phrasal verb'lerden biri olduğunu ve bu phrasal verb'i böyle aklımda tuttuğumu söylesem ne dersiniz? tabii bunlar türk mantığına ters.biz elimize verilen 1000 kelimeyi ''offf lysde çıkçak'' diye ezberlemeye çalışır,sonra doğu illerinden gelen türkçesi şiveli ingilizcesi londra şiveli insanlarımızı görüp hayret ederiz.adam sen anadolu lisesine girmek için dersanede ömür törpülerken yaşadığı yere gelen üç beş turiste bir şeyler anlatmaya çalışıyordu çünkü,ekmek kapısı oydu.sadece doğu için de geçerli değil bu,ege'de,akdeniz'de o kadar çok böyle yetişmiş insan var ki.adam konuşarak başlıyor ingilizce öğrenmeye,hello my name is...diyerek.''good morning classroom.how are you? you may sit...ayşe kızım tahtayı sil...'' komedisiyle başlamıyor yani.

    özet geç diyenler için:ingilizce'nin dil olduğunu anlamamalarıdır
    4 ...
  34. 5.
  35. 4.
  36. çünkü ingiltere bize bakmadığı içindir.
    2 ...
  37. 3.
  38. türk olmalaından kaynaklanan durum olabilir. sonuçta türkler türkçe konuşmaktadır.
    1 ...
  39. 2.
  40. evine ekmek götürmek ve çocuklarının istikbalini kurtarmak icin çalışmaktan vakit bulamadığı için olabilir.
    5 ...
  41. 1.
  42. öncelikle Türkiye bir sömürge ülkesi değil. bu nedenle, Pakistan gibi bazı müslüman ülkelerin aksine ikinci resmi dilimiz ingilizce değil. dolayısıyla ingilizce öğrenmek için öğrencilerin gerçek bir neden ya da motivasyonu yok. diğer taraftan, ikinci resmi dili ingilizce olan pakistan gibi ülkelerde neredeyse tüm vatandaşlar ülkemizdeki ingilizce öğretmenleri kadar iyi ingilizce konuşabilmektedirler. ama neyin karşılığında?

    ayrıca ülkemizdeki çoğu ingilizce öğretmeni maddi sebepler yüzünden ingilizce konuşulan herhangi bir ülkede yaşama fırsatı elde etmeden çalışmaya başlamış durumda. dolayısıyla dile ve kültüre kendileri bile yeterince hakim olmadan başkalarına dil öğretmeye uğraşıyorlar.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük