doğru düşünmektir. şehadet gibi bir makam vaad etmeseydi allah(c.c) kimse bir karış toprak için ölmezdi. şehadet mertebesi peygamberlikten sonra en büyük mertebedir kim istemezki şehadeti.
edit: islamiyetten önce göktanrı inancına inanan türklerin şehadetle neredeyse özleşen bir inancı vardı savaşta ölmek cennete gitmek,göktanrıyla buluşmaktı. burada da savaşları kazanmadaki imanın büyük katkısı görülür. tabiki türklerin yani bizlerin vatan anlayışı ve sevgisi savaşlarda büyük rol oynamıştır lakin " hubbu'l-vatan min el-iman" diyen neslin torunlarıyız.
yine iman gücü ile savaşıp kurtarırsınız ülkeyi ama yönetime imansızlar geçer ve onlar sürer ülkenin sefasını. o yüzden düşünmeyip, moral bozmaması gereken hadiselerdir.
daha 30 - 40 yıl önce abd ' nin bize ambargo uyguladığı dönemde kıbrısta azan rumları nasıl kanırttığımızı bilmeyenler var aramızda .
(bkz: çanakkale savaşı)
yıllar yılı bizlere empoze edilen gülünesi durum. eh bu empozenin sonucu olarak da bir türk dünyaya bedeldir gibi bir kanı oluşuyor. daha kötüsü ise önümüze geleni alt edeceğimiz düşüncesi oluşuyor.
evet türkler bir zamanlar önüne geleni kanırtmıştır. ama bakalım hangi zamanlarda olmuş bu. ilim fen ve askeri alanda güçlü iken olmuş. ne zaman safahata düşmüş savaşları kaybetmiş. allah çalışana hak edene verir. yoksa benim iman dolu göğsüm var önüne geleni dize getiririm olmaz...
neyse şimdi hala böyle düşünenler var. yazık.
evet konsantre olmak önemlidir ama savaşı tek başına getirmez.
