"Hitler bir Arap delegasyonundan öğrendiği tarih kırıntısından çok etkilenmişti. Eğer Müslümanlar, geri püskürüldükleri Puvatya Muharebesinden sonra 8 asır boyunca Fransa ve Orta Avrupa'da nüfuz sahibi olmaya çalışsalardı, Araplar bu savaşı kazanır ve dünya Müslüman olurdu. Onlar için tüm ulusların kılıçla boyunduruk altına alınarak yayılması gereken bir dindi. Bu durumda Germenler dinin mirasçıları haline gelecekti. Böylesi bir inanç sistemi Almanların mizacına mükemmel uygun olurdu. Hitler galip gelen Arapların, ırksal aşağılıkları yüzünden, uzun vadede ülkenin sert iklim ve koşulları ile mücadele etmeye muktedir olamayacaklarını söyledi. Onlar daha dinç yerlileri kontrol altında tutamazlardı. Bu yüzden nihayetinde Araplar değil ama Müslümanlaşmış Almanlar bu Muhammedi imparatorluğun başında durabilirdi."
- - Adolf Hitler Üçüncü Reich, sayfa 96, Albert Speer tarafından yorumlandı."
732 Puvatya Muharebesi hakkında, Hitler büyük bir islam hayranı olarak Charles Martel'in zaferinden pişmanlık duyuyordu.
"Zaten, görüyorsun, dünya çoktan Yahudilerin eline düşmüş, Hristiyanlık çok yüreksiz bir şey. Charles Martel Puvatya Muharebesi'inde galip olmasaydı, o zaman büyük olasılıkla Müslümanlığa dönüştürülmüş olurduk, ki kahramanlıkları yücelten ve yalnızca cesur bir savaşçıya yedinci Cennet'i açan bir kült. O zaman Cermen ırkları dünyayı fethedebilirdi. Hristiyanlık tek başına bunu yapmaktan onları alıkoydu."
- - Adolf Hitler, Ağustos 28, 1942, öğle vakti Hitler'in Gizli Konuşmaları'ndan, sayfa 542
Haklı önermedir. Görmüş olduk.
islam olmayan ülkelere bir bak bir de türkiyeye.
Daha insanları olduğu gibi kabul etmeyi bilmiyorlar.
Dinle kafayı yemişler. Sorsan namaz kılmaz ama. Oruç tutar.
Türklerin geri kalması islamiyetten değildir, Türk olmamızdandır tarih boyunca bizlerden dünya Çok Çekmiştir bu yüzden ilerlememiz hep engellenmeye Çalışmaktadır.
belki islam geri bırakmıyor ama islam ülkeleri de geri kalmıştır bunu inkar edemeyiz. hadi birisi ikisi olsun hepsi mi olur kardeşim? islamın bu kadar pratikte dogmalara teslimiyeti niye?
tarih cahilliğinin ifadesi olan geri kalmışlıktır.
sanayi devrimini geriden takip etmemiz osmanlı entellerinde böyle bir teoriyi ortaya atmalarına neden olmuştu. tanzimat dönemi bu fikirler etrafında şekillenmiştir. atatürk ve şürekası aslında yeni fikirler ifşa etmiyorlar, kendi gençlik dönemlerinin meşhur tartışmasında taraf tutup bunu hayata geçiriyorlardı. atatürkçülüğün entellektüel tezgahı tanzimat dönemidir, bu tezgahdan beğendiklerini cumhuriyet idaresi altında cebren uygulamaya koymuşlardı.
90 yıllık cumhuriyet dönemindeki bütün ilerlemeler müslüman idareler dönemindedir.
ilk cumhuriyet döneminin sanayileşme gibi bir derdi yoktu, köy enstitüleri ile köylüyü köyüne çivilemek istiyorlardı. çünkü ellerine geçirdikleri devlet imtiyazlarını paylaşmak istemiyorlardı. hala da istemiyorlar; başörtülü memur olur mu gibi abuk tartışmalarla kendinelerine mevzi kazanma istekleri de bu yüzdendir.
din, dil, ırk, cinsiyet, tercih ayrımını hep savunuyormuş gibi görünüyoruz. heryerde yok biz böyleyiz, biz şöyleyiz diyoruz;
en sonunda konu sen eşcinselsin allah belanı versine geliyor... hani dil, din, ırk, cinsiyet...
hangi konuda geri kalmışız acaba sorabilir miyim? global dünyada geri kalmış ülke diye birşey yoktur. sömüren ülkeler ve sömürülen ülkeler vardır. biz yıllarca hep maddi hem manevi açıdan hep sömürüldük. yeni yeni toparlanıyoruz. bundan 25 yıl sonra bu ülkenin çok farklı konumda olacağını sende bende çok iyi biliyoruz.
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Doğru bir önermedir aslında tek sebebi "çalışan kazanır" lafını "namaz kılan kazanır" şeklinde algılamaları ya da sadece tembel olmaları. Şu noktayı'da atlamamak gerekir gökten indiğini sandıkları bir kitaba karşı olan ilgileri ve bunun oluşturduğu tabunun bilim ve sanata, toplumsal yaşama verdiği zararlardır. ayrıca matbaayı ilk bulan toplum olduğumuz halde aşırı dincilerin engellemeleri sebebiyle avrupa'dan 300 yıl sonra hayatımıza sokabilmemiz en çarpıcı örneğidir.
insanların din dil ırk mezhep olarak ayırmayan biri olarak şunu söylemeliyim, cahil adamın dini dili ırkı mezhepi olmaz. bir ülke geri kalıyorsa bunun ana sebebi cehalettir, hristiyan'ın cahili kadar müslüman'ın cahili de tehlikelidir.
aklı selim eğitimli inançlı adamı bağnaz hödükle karşılaştırmak son derece yanlıştır,
ama şeyh sakalı öpen onun kılından medet uman bir milletten ne kadar ilerleme bekleyebilirsin bilmiyorum ? bunun suçu islam mı yoksa cehalet mi ?
yanlıştır efendim. Türklerin geri kalmasının tek sebebi, emperyal güçlerin 100 yıllık planlarının bir parçası olmamızdır. Ülkemiz 1950 de marshall yardımıyla birlikte ve "siz boşuna üretmeyin biz size maliyeti fiyatına satarız" fikrini benimsemesiyle. Daha sonrasında çalışarak alın teriyle değil de yatarak para kazanmanın öğretilmesiyle bu hale gelmiştir. Şuan da dini değerler kullanılarak halkın çoğunluğu sağlanıyor ve 100 yıllık planın son evresine doğru gidiyoruz.