Yumurta göte dayanınca harekete geçer. Normal bir türk'ü sittin sene uğraşsanız bir işi 3 gün önceden yaptıramazsınız. Onun için en verimli gün işin yapılmasından önceki son gündür.
-ev telefonunu arayıp 'evdemisin?' diye sormak.
-arkadaşlarını ve yakınlarını karşı ödemeli aramak.
-uykusuzluktan gözlerin kapansa bile pc başından kalkmamak.
son dakikaya bırakma durumunun tavan yaptığı milletin özellikleridir. yapılması gereken bir görevi iki ay gibi bir zamana yayarak yapabilecekken daha çok var psikolojisiyle son güne hatta son saatlere sıkıştırmak ama mutlaka yetiştirebilmek taktire şayan bir meziyetleridir. turiste ilk olarak küfür öğretmeleri, sözlüklerde küfür aramaları, translate kılavuzlarına küfür yazmaları da nedeni anlaşılmamış ama karşı konulamaz muzipliklerindendir. hepsi birer pratik çözüm dehasıdır. klima borusunun altına şişe koyup onun suyuyla çiçekleri sulamak, ütünün üzerinde tüp bitince yemek pişirebilmek, kapısı kapanmayan dolabın bi tarafına çivi çakıp kapatabilmek, yemek yaparken kabartma tozu yoksa soda, portakal yoksa limon, nane yoksa kekik gibi muadillerini kullanmak verelibilecek yüzlerce örnekten sadece birkaçıdır. bazılarının empati yeteneği sadece işin içine anası ve bacısı girdiğinde fışkırır. hayalperest millettir. hayal kurmayı sevse de onlar kendiliğinden gerçekleşsin, o birşey yapmasın ister. mangalın, rakının, balığın, manzaranın değerini bilir, mundar etmez. kepçe arabası çalışırken hayran hayran saatlerce onu izleyebilir. bir olay olduğunda olay yeri inceleme ekibi görevini dakikasında gönüllü üstlenebilir. şahit yazılmasın diye olayı anladıktan sonra hemen oradan uzaklaşabilir. sabırsızdır, beklemeği sevmez. yeşil ışık yandığında dakikada arabasının kornasına basmaya başlaması bundandır.üst geçitle alt geçitle işi olmaz. bulduğu yerden her an her yere geçebilir. çabuk gaza gelir bu yüzden olaya objektif bakmakta zorlanır. kol kırılır yen içinde kalır felsefesiyle büyüdüklerinden gözü mor dolaşan bir kadının gözünün morarma sebebi büyük ihtimal kapıya çarpmaktır. alem ne düşünür? sorusu her daim beyinlerinin en güzide yerinde konaklar. toplu sevinmelerin, kutlamaların hastasıdır. çocuklarını erişkin olarak kabul ettikleri yaş 18 değildir çünkü çocuklarını erişkin olaraka kabul ettikleri bir yaş yoktur. onlara her daim ilgilenmeye, yardım etmeğe hazır ve nazırdırlar. çaysever misafirperver bu milletin uzmanlık alanlarından biri yol tarifi diğeri nolacak bu memleketin hali başlıklı konuşmalardır. hepsi birer peşinhüküm ve önyargı ustasıdır. türkler komiktir, sinirlidir, sabırsızdır, kalenderdir, canayakındır, heyecanlıdır.
-Herşeyin en iyisini en doğrusunu biz biliriz.
-Kural tanımayız, kuralların anlamını dahi merak etmeyiz. Ceza varsa ucunda kurallara uyarız.
-Genel ( ortalam olarak ) IQ'muz avrupa - amerika ortalamasından yüksek diye düşünsek de, pratik zekalı olsak da, memleketçe hep o avanak diye nitelendirdiklerimizden gerideyizdiriz, çünkü hatalardan ders almayız.
-Bize bir şey olmaz, olacaksa da Atın ölümü arpadan olsun'cuyuzduruz.
-Yaş betona isim yazar kalp çizeriz.
-Tüp gaz kaçırıyor mu diye çakmakla, ateşle kontrol ederiz.
-...
Ne olursa olsun gururluyuzdur tabi, kendimizle gurur duyarız. Neyseki geçmişimizde bu memleket için savaşmış fedakarlık yapmış birileri var da sayelerinde gurur duyabiliyoruz. Onlarla gurur duyuyoruz.
-En büyük özelliğimiz, bir türlü akıllanamamamız galiba. *. **
sürekli olarak bir ingiliz ve bir fransızla fıkralarda oynarız.*
dantelli örtüleri dvd playerin bile üstüne özenle yerleştiririz.
ne baktın birader deyip kavga ederiz.
çinli, afrikalı, avrupalı, eskimo, vs gibi artık görünüm tipinin olmadığı tek ülkedir türkiye türkleri. müslümandır ama devamlı anlamaya, irdelemeye ve açıklamaya çalışır ve tartışır. laik ve müslüman olmayı artı ve eksisiyle konuşmayı sever. dünyada benzer özelliklerinin olmadığı ilginç insan topluluğudur.
az bilgi ile daha çok fikir yürüte bilen bir insan grühu olmamız. Maşallah her konuda bir şey var söyleyeceğimiz. bir yerde iyi, ama genel olarak garip bir durumdur.
medeni ülkedeki sorumlular felaketi görür,
insanlar ölmeden, felaket gelmeden tedbirini alırlar,
biz, felaket gelir, binalar yıkılır binlerce insan ölür; ders almayız, hep birlikte çözüm arayacağımıza onu-bunu suçlarız.
felaket gene gelir; insanlar ölür, evler yıkılır; yarım-yamalak tedbir alırız.
gene deprem olur-sel olur; suçu ''mezar evlere'' ruhsat veren belediyelerde aramaz,
vatandaşa, derelere atarız;
ha bir de helikoptere biner havada çaka atarız!
felaket gene gelir; yıkım olur, insanlar ölür; önceki yönetimleri suçlarız!
neticede, beceriksizlerin, sorumsuzların yönettiği bu coğrafyada tesadüfen yaşarız.