türklerin en sevdiği avrupa halkı

entry34 galeri0
    1.
  1. (bkz: Bosna hersek)

    Edit:çok bilmişim biri atlamadan boşnaklar yazayım da zaman kaybı olmasın.
    3 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. 4.
  5. 5.
  6. 6.
  7. keşan, gelibolu, edirne, tekirdağ, enez, çorlu gibi yerlerde oturan insanlarımızdır. çok severiz onları. gerisi tırt.
    3 ...
  8. 7.
  9. 8.
  10. (bkz: Beyaz Ruslar) bir tanısanız valla çok seversiniz .
    0 ...
  11. 9.
  12. iskandinavya ülkeleri olabilir. tarihten gelen bir düşmanlık yok, hatta neredeyse hiç problemimiz yok, ama onlarda türk düşmanlığı var.
    0 ...
  13. 10.
  14. polonyadır neden derseniz osmanlının avrupada en çok korumaya çalıştığı ülke polonyadır. polonyanın tarihteki diğer ismi lehistandır.

    --spoiler--
    lehistan'ın önemli bir özelliği avusturya-alman ve rus imparatorlukları arasına sıkışmış güçsüz bir devlet olmasına rağmen 19. yüzyıla kadar uzun süre varlığını sürdürebilmesidir. bunun sebebi ise şüphesiz bu iki devletin lehistan'ı, bu küçük krallığı, osmanlı devleti ve kendi aralarında iyi bir tampon ülke olarak görmesiydi.

    ancak bu durumun pek de farkında olmayan lehlilerin 1683'de 2. viyana kuşatması sırasında hristiyanlığı kurtarmak amacıyla ordularıyla beraber viyana önlerine gelmesi ve nehri tutmakla görevlendirilen kırım hanı'nın sadrazam tarafından azarlanmayı kendine yediremeyip bulunduğu yerden çekilip lehlilere yol vermesi ve dağ yönünden bir akın halinde inen leh ordusunun kuşatma halindeki osmanlı ordusunu bozguna uğratması bu devletin, yani lehistan'ın da sonunu hazırlar.*

    osmanlı devleti'nin çekilme sürecine girmesiyle doğu avrupa'da bir osmanlı tehdinin kalmaması lehistan gibi küçük bir devletin varlığını yanıbaşındaki iki büyük imparatorluk için anlamsız kılar. lehistan, 1795'de avusturya, prusya ve rusya gibi dönemin en güçlü kara devletleri tarafından paylaşılır ve haritadan silinir..

    ancak burada ilginç bir nokta karşımıza çıkar.

    osmanlı, lehistan'ın yok edilmesini asla kabul etmez!

    hatta bu yüzden osmanlı 1768-1774 arasında sürecek olan bir mücadeleye kalkışır savaşa hazır olmayan ekonomisi ve ordusuna karşın leh vatanseverlerin yardımıyla en başlarda rusları birkaç yenilgiye uğratan hatta karadenizdeki rus donanmasını dahi yakan osmanlı için işler daha sonrasında kötüye gitmeye başlar leh cephesinden gelen rus orduları osmanlı atlı birlikleri bir güzel biçer hatta kartal ovası savaşında dünya tarihinin mete handan beri gördüğü en büyük atlı kuvvetli 180 bin atlıdan oluşan osmanlı atlısı düşüncesizce sadece 18 bin kişilik tüfekli rus ordusuna dalınca muazzam bir bozguna uğrar üstüne osmanlı kırımıda kaybeder daha sonrasında zaten polonya 1795 yılına kadar parçalanır gider.

    nitekim bu paylaşım sonrasında padişah, yabancı elçileri kabul ettiği bir toplantıda, tüm elçiler huzurdayken lehistan sefirini sorar.

    bunun üzerine sadrazam usulca yaklaşır, sanki padişahın kulağına fısıldarmış gibi, ama kesinlikle orada bulunan herkese duyurmak niyetiyle şunları söyler: "lehistan elçisi yoldadır, ancak yollardaki müşkülat yüzünden gecikmiştir!".

    daha sonraki yıllarda da bu uygulama devam eder. sadrazam payitahttaki yabancı elçileri kabul ettiği yıllık davetlerde alman, rus ve prusya elçilerine hep aynı soruyu yöneltir:

    "- lehistanlı meslektaşınız nerede acaba? aranızda göremiyorum da!"

    osmanlı devleti döneminin en güçlü kara ordularına sahip olan bu üç devletin "biz yaptık oldu. itirazı olan varsa boyunu görelim" tavrına pirim vermez. lehistan'ın paylaşıldığını ve ortadan kaldırıldığını kabul etmez.

    ve bu durum tam 127 (bkz: yüzyirmiyedi) yıl sürer!!

    taki, i. dünya savaşı sonunda polonya devleti yeniden kuruluncaya dek..

    türkiye cumhuriyetinin ilanından hemen sonra türkiye ile polonya tekrar diplomatik ilişki kurar; nisan 1924te ilk türkiye cumhuriyeti elçisi varşovaya, haziran 1924te de ilk polonya büyükelçisi ankaraya atanir.

    ilk elçisini türkiyeye atarken polonya cumhurbaşkanı stanislaw wojciechowskinin atatürke yazdığı 10. haziran 1924 tarihli mektup bu yüzden alışılmış bir güven mektubundan epeyce farklı ve anlamlı tarihi bir belge niteliğindedir, polonya milletinin "şükran duygularını" da bildirmektedir..

    osmanlı devleti'nin polonya devleti'nin ortadan kaldırılmasını kabul etmemesine benzer bir olay da türkiye cumhuriyeti döneminde 2. dünya savaşı yıllarında polonya'nın hitler almanyası tarafından işgal edilmesinden sonra vuku bulur.

    buna göre, "2. dünya savaşı sırasında ankara'daki polonya büyükelçiliği, yoğun şekilde çalışmaktadir. hitler almanyası'nın türkiye büyükelçisi von papen, türkiye hükümeti'ne başvurup ankara'daki eski çekoslovakya büyükelçiliği'nin, çekoslovakya'nın ii. dünya savaşı'ndan bir yıl önce imzaladığı anschluss antlaşması gereğince almanlara ait olması gerektiğini anlatır. sonuçta bina almanya'ya verilir ve von papen de oraya yerleşir. nazi orduları, 1939'da polonya'yı işgal edince, von papen yine sahneye çıkıp polonya diplomatik misyonunun günümüzde de içinde bulunduğu binanın ve güzel bahçesinin (polonya büyükelçiliği binası, eski çekoslovakya misyonu binasının 150 metre uzağında bulunuyordu) tıpkı çekoslovakya örneğinde olduğu gibi kendisine verilmesini talep eder. zamanın cumhurbaşkanı ismet paşa, bu isteğe karşı çıkıp "bizim, polonya ile ananevi bir dostluğumuz var. geçmişte, polonya'nın taksimi zamanında, türkiye polonya büyükelçisi'nin gelişi için 150 sene beklemiştir. şimdi çok kısa bir müddet için polonyalı dostlarımızı kıramam ve sizin bu talebinizi türkiye katiyen yerine getirmez..." diye bir cevap verir. böylece 2. dünya savaşı boyunca von papen, polonya bayrağını, ikametgâhının penceresinden devamlı seyretmeye mecbur kalmiştir." (son paragraf için kaynak: polonya cumhuriyeti büyükelçiliği sitesi- (bkz: http://www.polonya.org.tr/sec1-relations.html)

    sonuç olarak, tarih boyunca birçok defa savaştığımız, barıştığımız, zor durumda dostluk elini uzattığımız, binlerce mültecisini ülkemize kabul edip yerleştirdiğimiz bir ülke..
    --spoiler--
    1 ...
  15. 11.
  16. 12.
  17. 13.
  18. 14.
  19. 15.
  20. 16.
  21. Kızılderililer. Yok bu olmadı galiba .
    0 ...
  22. 17.
  23. sahsim adina almanlar. turk olmasaydim, alman olmak isterdim.
    0 ...
  24. 18.
  25. 19.
  26. macarlar*, yunanlar*, italyanlar*...

    bide almanlar, e üstün ırk sonuçta...
    1 ...
  27. 20.
  28. konu türkiye türkleri denen araplaşmış asimile mankurtlarsa boşnaklar'a ölüp biterler. kendilerini onlarla akraba görürler. bu grubun ikinci tercihi ise arnavutlar'dır.

    yok, ciddi ciddi türkler'se konumuz; macarlar bir numaradır. sonrasında estonlar ve finler gelir.

    tabiî bir de türk erkekleri'nin tümü slav toplumlarını kadın bireylerine ölür biter. ama onun nedeni bambaşka!
    0 ...
  29. 21.
  30. 22.
  31. Polonya ve norweç halkıdır. Gerçekten samimi dostluklarda edinmişliğim vardır. Polonyalılarda bizi sever hatta.
    1 ...
  32. 23.
  33. brezilya halkıdır..

    hepsinin selamı var..

    edit: uruguay kim ya avrupa da ne basarısı var onların?
    2 ...
  34. 24.
  35. Endonezyalılar, tuvalulular ha birde unutmadan, papua yeni gineliler.
    0 ...
  36. 25.
© 2025 uludağ sözlük