kemalistler asla en büyük düşman değillerse de, en büyük düşmanla (emperyalizm) cumhuriyet tarihi boyunca ilişkiyi koparmamaları nedeniyle suçludurlar.
sınıfsal karakterleri (kapitalizm) nedeniyle 1923'ten sonra toplumdaki farklılıkları kontrol altına almak için türkleştirme ve sünnileştirme politikalarına başvurmaları bu ülkeye yaptıkları en büyük kötülüklerdendir. neticede bu politikalar siyasal islamı doğurmuş, aleviler, kürtler ve diğer azınlıklar dışlanmıştır.
karma ekonomi gibi abuk bir gizli kapitalizmle, diyanet işleri gibi bir ülkenin en büyük tarikatıyla, nato'ya üye olmak ve abd'ye ezeli müttefik olmak gibi yurt haini işbirlikçiliklerle kendi kendini yemiş bitirmiş bir siyasal akımdan sözediyoruz.
en nihayet bu akım aslına rücu etmiş, akp gibi türkiye sağının en muktedir ve muzaffer partisinin 10 yıllık iktidarına da sebep olmuştur.
aslının tam karşıtında da bugün sosyalist cumhuriyet ideali ve mücadelesi yer almaktadır.
"bir yerlerde yanlış yapıyoruz galiba" diyenlere duyurulur.