tespit yapılırken azıcık da terminolojiye dikkat edilse ne de güzel olur.
türk milleti tamam da türk ırkı nedir ? bırakın kafa tasçı tepitleri de terminoloji öğrenin.
vicdanın dini,ırkı,siki olmaz.hadi diyelim ki oldu.
yakalandığımızda boku yemeyelim diyerekten kürtçe kasetleri yaktığımız bir memleketin, dünyanın en vicdanlı olması mı?
haho ,imdat boğuluyorum.
öncelikle, vicdan değerini ölçen bir alet var da bizim mi haberimiz yok? bu değerlendirme milliyetçi eksende yapılmış olmasın mı?
evvela vicdanlı dediğiniz ırkın,(ki bu saçma bir ifade ama madem başlık öyle açılmış biz de ordan girelim) kendilerine önerilen devlet taslağını itip din kardeşleriyle beraber yedi düvele karşı savaşan kürtlere neyi reva gördüğüne bir göz atın.
halen ''vicdanlı'' diyorsanız ''vicdan'' anlayışınıza sokayım.
damarlarında akan asil kanla değil, iklimle açıklanabilecek bir durumdur. sadece iklimle açıklanamaz, ama "bir insan 'türk olduğu için' vicdanlı" bilimsel çözümlemesini yapacak olan varsın gitsin**
istanbulun fethinde din ve vicdanda özgürlük veren,Kurtuluş savaşında ''Hayatım Ankara'dan ne hediye istersin'' diye sevgililerine mektup atan, savaşta vurulup esir düşen yunan askerini bile eşşeğe bindirip kendisi yaya giden,Bayrağımızı çiğneyip geçen Yunanlıların bayrağını yerde gördüğünde kızıp kaldırılmasını emreden bir ırktır Türk ırkı...
yurtdışında daha çok anlaşılacak doğru bir önermedir. öğrencisinizdir ve haliyler paranız bitmiştir, acıkmışsınızdır. bir yere gider yemek yersiniz ve karşılığında paranız olmadığını ama kimlik ehliyet gibi birşey bırakıp daha sonra gelip parasını vereceğinizi uygun bir dille anlattığınızda '' sorun değil yiğenim, canın sağolsun, siz bizim geleceğimizsiniz, düşünme bunları dersine bak '' ibaresinin sıcaklığını hissedersiniz. aynı durum yurtdışında imkanı yok olmaz. pasaportunuzu, oturum izninizi bıraksanızda kesinlikle '' no problem, nqma porblem, nome problema '' gibi cümleleri duymayacaksınızdır. önce bi gözleriniz dolar '' vay bee'' lerin ardından '' biz olsak '' cümlelerinin geleceğinin göstergesidir.
"en" ifadelerine gerek olmamakla birlikte, anadolu'da yaşayan halkımızın kendi halindeki normal yaşam tarzına göz atınca, özünde pek de yanlış olmayan bir önermedir. ama "ah biz çok vicdanlıyız da o yüzden kaybediyoruz, aslında asmamız kesmemiz lazımdı" formatına laf gelince, hem türk usulü mastürbasyon yapmış olur, hem de güzel bir hasletimizi zaaf kabul edip bu yüzden de silip atmanın yolunu açmış oluruz.
sonuç olarak, vicdanlı olmak iyidir. vicdanlı olalım, vicdanlı kalalım. asmakla, kesmekle değil, hoşgörümüzle, barışçılığımızla, vicdanlı oluşumuzla övünelim.
objektif dünya ülke insanlarının tespitlerine göre ; misaifirperver sıcak vicdanlı merhametli ahlaklı bir millettir türk milleti. emrahın filmlerine ağlayan , hiç sevmediği kedi hastalandığında üzülen , evine misaifr geldiğinde kendini unutup tüm elinden geleni yapıp misaifiri memnun etmeyi isteyen , yabancı birini gördüğünde kendinden bir farkı yokmuş gibi davranan bir milletiz.
Evet annem de bunlardan birisi. Bize bile vermediği bisküvi vs. leri misaifrlerin önüne koyup , zorla ee soktuğumuz kedi hastalanınca gözlerindeki yaşı tutamayan bir annein oğluyum. Bu annelerden türkiye'nin her yerinde var.
Her ne kadar aksini ispatlamaya çalışan varsa da kendini kandırır anca.
1 yıl önce denize döktükleri can düşmanı yunanlılarla cumhuriyetin ilanından hemen sonra kardeş ülke gibi sıcaklık kuran bir milletiz biz!
Malesef ki diyorum. Oysa ki Amerika göçmenleri gibi anadolu'ya gelince gerekeni yapsalar, böyle olmayacaktı. Güçleri var mıydı? vardı. Ermeniler ve Rumlar için 1000 yıl kadar da dayandılar, sonunda da bıçak kemiğe dayandığında ancak göç ettirdiler. şuan da vicdanlı olmaya devam ediyor Türk Milleti malesef. lakin tarih tekerrürden ibarettir. Kimileri ders almamış olacak ki hala Türk'e düşmanlığını devam ettiriyor.
Hayvan konusuna gelince. Koçum hayvanlara kötü davrananlar Türkler değil, Ya büyükşehire gelen tarikatlarla cemaatlerle araplaşan ya da apaçileşen insanlar. şehir yaşamına adam gibi adapte olmuş bir allahın kulundan hayvanlara eziyet göremezsiniz, köyde ise Hayvan zaten seni yaşatan varlıklardan biri demek, toprağın ekinlerden sonra yegane çocuğu demek.
içerisinde hayvan sevgisi olan insanların da birçoğunun bu sevgiyi köylerinde dedelerinden, amcalarından, babannelerinden aldığını görürsünüz. O yüzden boş konuşmaya gerek yok, ha kendi aşağılık kültürlerindeki şerefsizlikleri Türklüğe mal edebilirsiniz, Mesela izmirde kediyi öldüren apaçinin memleketine bakmak yeterlidir. Kızına, çocuğuna iyi davranmayan hayvana iyi davranır mı?
işinize gelince Türk! oluyorsunuz bir anda, işinize gelmeyince başka bir şey.
çünkü kendisi fesat ve kalleş olan bir bünye başkasının temiz olamayacağına inanmayacağı için bu gerçeğe karşı çıkar. ama bu sonucu değiştirmez.
türkler tarih boyunca hep vicdanlı olmuştur. nankörlüğe ve kalleşliğe dayanamaz ve cezayı keserler. türk demek insan demektir. insan olan başka ırk mensubu ya bu gerçeği anlar ya da hayvanların safında yer alır. ortası yoktur.
10 yıl abd de yaşayıp, aaaam-yeaaa vb tarzı mimiklerle yayvan-yayvan ingilizcenin içine sıçan (köle ingilizcesi; bu tabirin kullanılmaması rica olunur, telif hakkım saklı kalmak kaydı ile paylaşıma sunulmuştur) kişilik sorunları yaşayarak, aşşığılık kompleksli insanlarımızı düşündükçe,
almanyanın, ülkesinde yaşayan gurbetçi (yunan-türk-hind vb) sporcuların almanya yerine kendi ülkelerinin milli formasını giymek istemesini, vatandaşlıktan atarım demesini düşündükçe,
ırk ayrımı yüzünden, hala zenci bir akademisyen kıtlığı çeken ve vatandaşlık hakları-sosyal hayat paylaşımı vb alanlarda 1960-70 lere kadar insan bile sayılmayan zencilerin olduğu düşünülür ise,
ırkçılık-soykırımın son örneği bosna-hersek ve karabağ sorunu ortada iken,
avrupanın uyguladığı vatandaşlık sınavını, hele ki hollanda tarafından öne sürülen şart ve sınavı kendi vatandaşları bile veremez iken,
hala bize uygulanan vize ve uluslar arası hukukun soykırımı olan kıbrıs gerçeğini bilmeyen insanlara ne anlatılır?
osmanlı-selçuklu başta olmak üzere ilme ve yeterliliğe önem verilmesi, kişinin dini-dili-kültürüne serbestlik örneklerini sıralasam kafanız karışır ve algılayamazsınız.
eğer avrupanın uyguladığı vandalizm, osmanlı tarafından % 30 u uygulansaydı.yunanistan-bulgaristan-arnavutluk-sırbistan-malta-girit-kıbrıs-romanyada-anadoluda hıristiyan kalmaz dı. polonyanın-çek-slovenya yarısı müslüman olur, isimleri ahmet-mehmet olur du.
ağzı ile kulağı arasındaki mesafeye toplu konut inşa edilen cahiller, bulgarların-macarların-finlilerin hıristiyanlaşmasını kılıç zoru ile sanarak coğrafya-toplum-kültüre adaptasyonu çözümleyecek sosyolojik bilgiye sahip olmadığından uygurlar hakkında da bilgiye sahip değiller.
kabaca anlatmak gerekir ise, genetik yapımız ya düzen kurar, ya düzene uyar ama asla kaos yaratmaz. davranış bilimleri açısından incelenir ise, tarih boyunca insanların bir arada yaşama sanatının en üst noktası; insanlarımızın devlet olma bilinci davranışlarını gözlemler. son 400 yıldır araplaşmamız (dikkat edin müslümanlığımız değil) nedeni ile genetik zaaflarımızı yarattık.
not: oooof ya, kafam bi'dünya konu uzar ve bu uykusuzlukta çekilmez.
vicdanlı olmanın kabul edileceği ama akılsal olduğu düşündüreceği ırktır. herhangi bir aykırı grup senin askerini öldürüyorsa, yoluna mayın döşüyorsa, sivil insanları katledip korkutmaya çalışıyorsa, vatanını bölmeye planlıyorsa buna karşı vizdanlı olmak gerekmez, akıllı olup kanlı da olsa terörü bitirmek gerekir diye düşündüren önermedir.
dünyada vicdanlılar değil vicdansızlar genelde iş yapar, ama kişiye göre değişecek bir önermedir, zira mehter marşında hep kahraman türk milleti der ırkı demez.
en vicdanlı olup olmadığımız tartışılır ama diğer halklarla karşılaştırıldığında türk halkı vicdanlıdır. dünyadaki bütün halkların özellikleri bilinmediğinden en azından benim tarafımdan kesin bir sonuca varılamaz. kısmende olsa doğru bir önermedir.