sizin vicdanınıza sokayım diyerek sözlerime başlamak istiyorum. hani hiç tanımadığınız biri ölür ve formaliteden üzüldüm çok gençmiş dersiniz ya he işte tam bir yavşaklık ibaresidir bu.
azer bülbül ölmüş a dostlar...
arkasından ah vah ettiğiniz adam otel odasının birinde ne kullanmışsa kullanmış, bunu belki de ölümü isteyerek yapmış ve gitmiş hakkın rahmetine kavuşmuş mu evet.tamam bu noktada allah rahmet eylesin. ama ben hayatımda hiç görmediğim tanımadığım ne milletine ne kendine faydası olmayan adam için neden içimden gelmediği halde üzüldüm diyorum, ah vah ediyorum anlayabilmiş değilim henüz. yani bunu hangi psikolojiyle yapıyorsunuz ve neden? allah rahmet eylesin de geç kardeşim tamam mı? tamam. ben üzülmedim diyorum bu benim fikrim. sen nasıl üzülüyorsan ben de üzülmüyorum ee bundan kime ne? ben de sana böyle bi başlığı soksam haklı mıyım? bence haklıyım. hangi gün hangi saat hatırladınız da öldüğünde hemen en yakınınızmış,can dostunuzmuş gibi triplere girdiniz. bunu da anlamış değilim ya. hayırlara vesile olsun bakalım. Keşke her insan kendi ölümünü seçebilse azer bülbül seçebilmiş ne güzel işte. bunda üzülecek bir durum yok. alttaki bakınız da belki ilgili olur.
Yer: Alibeyköy tesisleri girişi.
Olay: Bir bayan sürücünün VW Passat'ı duvardan duvara vurarak haşat etmesi.
Metro Turizm'e ait araçtan bir muavin Kâmil Koç turizme ait bir araçtan da bir host inip kadına müdahale eder (işte arabadan indirir, suratına su döker ellerine filan vesyre) Allah'ım kimse ambulansı aramaz mı ya?
Herkes "kaza mı olmuş duvara mı girmiş yazık olmuş arabaya"
Kimse ambulansı aramayı akıl edemiyor. En son gene otobüs personeli aramıştır ambulansı da.