türkiye'nin en büyük sorunlarından olan bölücülük; belirlenen aşamaları birer birer geçip, nihayi hedefine yavaş yavaş ilerlemektedir. kürt realitesinin kabul ettirilmesi, kürt sorununun kabul ettirilmesi, bölücü söylemler ve isteklerin bilinç altına işlenilmesi gibi kademeler başarı ile geçilmiştir.
bunun karşısında türk devleti'nin, hükümetinin, başta mhp olmak kaydı ile siyasi partilerinin, yurdun çeşitli kurum ve kuruluşunun elle tutulur hiç bir önlemi bulunmamaktadır.
artık bazı şeyler gayet netliğe kavuşmuştur. kısa vadede türkiye topraklarının bölünmesi, iki dilli-iki milletli sistemlere geçilmesi gibi kabul edilemez istekler türk milleti'nin ördüğü duvara toslamış, gerçekleşemeyeceği kesinlik kazanmıştır. kısa vadede türkiye'nin bölünme gibi bir sorunu yoktur. zaten bölücülerin de kısa vadede böyle bir hedefi yoktur. tek amaçları ''gelecek nesillerin dolduracağı bir oyuk oluşturmaktır''
peki. ya uzun vadede? işte bu soru işin can alıcı noktasıdır. toplumda, uzun vadede inanılmaz bir karamsarlık hakim. bir sike yaramayan yazar ve aydınlarda, ülkenin yirmi otuz yıla parçalanacağı fikri... bölücüler de ise, ''sike sike böleceğiz'' edası...
bu işin nihayetinde; vatan yirmi otuz yıla bölünecekse, bugün güneydoğu'da verilen mücadelenin ne anlamı var. askerin, polisin, türk insanının verdiği ve bir süre daha vereceği mücadelenin ne anlamı var. ben bir türk genci olarak yurdumun geleceğine umutla bakamıyorsam, devletin ve otoritesinin varlığının ne anlamı var. gelecekte bizi bekleyen tehlikeye somut önlemler alamayan hükümetin ve muhalefetin ne önemi var.
şehitler ölmez vatan bölünmez! kahrolsun pkk! türkiye türklerindir!.. bayatladı ve içi boşalmaya başladı. pkk saldırılarının yaşandığı dönemlerde, gelen şehit haberlerini ardından söylenen klişe sözler halini aldı!..
vatan topraklarının korunmasını, üzerinde bir vazife olarak hisseden biri olarak; yurdun geleceği ile ilgili düşündüğümde karamsarlığın bütün bedenimi esir almasından utanç duyuyorum.ben, devlet otoritesine güven duymak, hükümetin ve muhalif partilerin bölücülük karşısında başarıya ulaşacak politikalarının varlığını hissetmek istiyorum.
en nihayetinde şunu da çok iyi biliyorum ki; devlet üzerine düşeni yapamadığı, bölücülüğün hedefe ulaşmak üzere olduğu dönemde, türk milleti'ne, türk gençleri'ne vatanı savunma hususunda meşru bir hak doğacak, bölücü kürtler 1915'de yaşanan hazin olayların bir tekrarını yaşayıp cehennemin dibini boylayacaktır. sonuç itibariyle; vatan bölünmeyecek, teröristler hakettiği gibi geberecek, lakin türkiye kaybedecektir. karamsarlığım bundandır!
edit: ata'nın da dediği gibi ''toprağın üstünde onursuzca yaşamaktasa, toprağın altında onurla yatarız''
terörle mücadele ve kısa vadeli adımlar, olayı kökünden çözme konusunda eksik kalacaktır. problemi gerçek anlamda çözmek açısından uzun vadeli alınabilecek tedbirler ve stratejiler daha önemlidir.