anadolu topraklarında kendilerinden önce kürtlerin yaşadığı,
milliyetçiliğin uzaktan çok komik görüldüğü,
yaşadıkları topraklarda kendi kapitalini bile yaratamamış olmaları, Amerika gibi bilimum büyük kapitale sahip ülkelerin kölesi oldukları,
aşiret halinde yaşamak, devlet nasıl kurulamaz,nasıl mağdur olunur,nasıl kaçak elektrik vs kullanılır, emperyallerin nasıl piyonu olunur,her hıyarım var diyene nasıl 1 pança tuzla koşulur, ekmek yediğin yere kaba nasıl sıçılır.
yemektir efendim. yemek bilmezler.
hep aynı şeyleri değiştirip değiştirip başına da hangi ilde yapıldıysa onun ismini yazıp alsana yemek derler. ***
anadolu mutfağı derler bakarsın sırf et. bir kaç tane sebze yemeği vardır onlarda sofistike bir damak tadı yoktur.
gurmeler börek yer.
türk mutfağı dedikleri hava cıvadır. hikayedir.
edit: türkiye'de neredeyse gezmediğim il tatmadığım yemek kalmadı. gurme değilim. ama türk mutfağını abartmayın hep aynı şeyler var.
kafe, kahvehane, birane, bar, pavyon türü yerler yetişkinler içindir. çocuklar oralara gitmez. herkesin bir almancı akrabası vardır sorun onlara, almanya da kafelerde hangi yaş grubu takılır diye? alacağınız cevap 50-60 civarıdır. çünkü avrupa da gençler cafelerde boş boş oturup göt büyütmez. spor kulüplerinde, edebiyat topluluklarında, teknoloji fuarlarında sosyalleşip arkadaş edinirler. gittikleri cafelerde, karın doyurmak için hamburgerci tipi yerlerdir ya da cool görünmek için yeraltı barları. yaşlılarsa sosyalleşebilmek için şehir meydanlarındaki cafelerde takılırlar. biz de ise tam tersidir. cafeler liseli kaynar.
ayrıca bir cafeye yalnız gitmek avrupa da son derece normal bir davranıştır. tabii olarak yalnız kişi etrafında gülümseyen davetkar bakışlar arar, bulursa bir merhaba der ve tanışır. bizde ise yalnız olarak cafeye giden sapık ya da abazandır. milletin karısına kızına musallattır.