Ordu işleri. Askerlikten tut da hat gerisi servislere dek.
Ağır işler. Madencilik olur, endüstri işleri olur, ormancılık olur.
Yemek sektöründe de başarılılar. Kuru pasta üretmekten büyük mutfaklarda aşçılık yapmaya değin uzanır.
işbu saydığım parametreler türkler için geçerlidir, türkiye ülkesindeki kuru pastalar belki almanyadaki gibi değildir ancak bu türkiye ülkesindeki kaynak eksikliğinden kaynaklanıyor, almanyada üretilen kuru pastalarda da türklerin payı var ve oldukça çalışkanlar.
Ya da belçikaya madencilik için giden türkler, “duyumlarıma” göre oradaki en üretken, çabalayan insanlar ki duyumlarıma artı olarak gözlemlerime göre öyle de. insanımız diğer avrupalı insanlara göre daha çalışkan ancak gene bir avrupa ülkesi olarak gördüğüm türkiyede çalışan türkler verim kaybı yaşıyorlar.
Bunun çöZümü ise iyileştirmenin (ıslahatların) sürekli olarak yapılmasıdır. Reform dediğimiz olgu bir kez yapayım sonra yüz yıl yatayım biçiminde bir iş olgu değildir. Sürekli olması gerekmektedir.
Ne anlatıyorsun sen bre! Diyenlere sözüm ise şudur: haklısınız.
Ben bu gece biraz fazla kaçırdım sanırım, iyi geceler.
Yol tarif etme cabasi. Bakin yol tarifini adam akilli yapmak demiyorum, karşısındaki anlasin diye sağa don camiden geç imama selam çak sonra ilk bakkaldan sola don vb açıklamalarıyla anlatmaya calisirkenki o azim, o istekleri taktire sayan bir başarıdır benim nazarimda.
misafirperverlik hikaye oldu amk. en azından istanbulda nefesin daralsa bir kapı çalsan, desen biraz oturabilir miyim diye. hırsız muhamelesi falan yaparlar amk. ama bir turist dese; karnını falan doyururlar.