bi de bişeyi orijinal söylemeye çok meraklılar. en çok avrupada wayfay muhabbeti dönünce komik olur. öğrenci türkiye´den gelmiştir, fransa´da wayfay var mı diye sorar, mcdonalds da, kız anlamaz, biz ona yardımcı olur , burada wiifii diye, ii lerin üzerinde özellikle durarak sorarız, derhal kodu söyler.
benzeri bi fıkramsı türk turistlerin paris´te hot dog almak için fransız adama hattdag demelerini fransız amcanın ohhh hottedogge hottedogge, diye düzeltmesi esnasında yaşanmıştır.
çünkü fransızlar her türlü ingilizce kelimeyi kendi söyleyişlerine uydurmuşlardır. sen o amcaya hottedogge demezsen, amca seni anlamaz. eğer zorlarsan, git onu amerika´ da öyle söyle, burası fransa, der.
fransızların bazı ingilizce kelimeleri nasıl söylediklerini daha önceden duymadıysan, söylendiği zaman anlamayabilirsin.hele yarı ingilizce yarı fransızca deyimler vardır ki, türkiye´de dil kitaplarından öğrenemezsin.
fransa´da otobanda otoban ücreti alan kadın ücret alırken bize bişey sormuştu, anlamadan hayır dedik, sorduğu şeyi yolda devam ederken yarım saat sonra çözdük. ve keşke evet deseymişiz dedik. bize indirim yapmak istemiş kadın, bi gişe sonra sorduğu şeyi yazılı gördük de öyle anladık.
almanya´da da biz kablosuz internete welan - wlan - diyoruz. burada da kafeterya da kadına burada wayfay var mı de, kadın sana o ne, der.
belki asimile olma diildir de doğru söyleme endişesidir. ya da asimile olmaktır.bilemiyorum.
ama fransızlar mesela, kesinlikle asimile adamlar diillerdir.onu kesinlikle söyleyebilirim. bu türk- fransız örneğini de bilinçli olarak verdim. fransız, kendi söylediğinde kalıyo, başka türlü söylemiyo, söylediği şekil yanlışsa da doğruysa da, burada böyle kardeşim, diyo. bunu gözlemlemek bana hep çok matrak gelmiştir. fransa´ da türk görürsen peşlerine takılıp fransızlarla muhabbetlerine kulak kabartacaksın...çok gülünç sahnelere tanık olursun.