bugün arapların bir ihanete düşmüş oldukları sabittir. ancak milliyetçilik kavramı gündeme geldiğinde milliyetçiliğin sadece kendi hakları olduğunu sanan naylon milliyetçilerin düşülmesini istediği nottur.
neticede araplar da bağımsızlık vaadiyle bu ihanete zorlanmıştır. kaldı ki osmanlıya isyan eden arap liderlerin çoğu pişmanlık içinde ruhlarını teslim etmişlerdir.
bu dipnotu arapların ders kitaplarında görmek; türklerin de ders kitaplarında, kürtleri ve ermenileri katlettik dipnotunu düştüğünü görmek gibi bir şeydir.
birinci dunya savasına sokan ittihatcilar mi soylemis bunu? 4 senede 4 milyon km toprak kaybetmek ayrı bir beceri tabii ki.
bu savasa neden girdi turkiye once bunu sorgulayalım. enver pasanın rusya'ya yada ingiltere'ye kaybettigimiz toprakları geri alacagız umudu mu? girmeseydik herkes bir şeyler kaybederken biz kazanan olacaktık. savas bittikten sonra zayıf dusen her yeri al alacaksan.
Batı emperyalizminin tarih algısıyla doğu toplumlarının tarihlerini yorumlamak, kısaca edward said'in de kitabında belirttiği gibi oryantalizm(batı kültürü ile doğuyu yorumlamak)tan başka bir şey değildir. Emperyalist batının, doğuya ve onun insanlarına her zaman olduğu gibi sömürü ile karışık küfür etmenin bir yoludur. Doğunun insanını aşağılayarak ve onları pis, yobaz, yabani, ikiyüzlü sıfatları ile betimlemek; kendileri de aslında bir doğu toplumu olan ve en az araplar kadar tarihte ve günümüzde emperyalist batıdan çok çekmiş bir ülkenin eğitimcilerine yakışmayacak olan bir davranış.
1.emperyalist paylaşım savaşında hiçbir arap ülkesi bağımsız değildir ve ingiliz mandası altında olan bu esir araplar her ülkenin yaptığı gibi milliyetçi bir ayaklanma ile bağımsızlıklarına kavuşmak için en doğal refleksi vermişlerdir. Kaldı ki ayaklanan ve ingilizlerin emrinde savaşanlar bütün araplar değildir. ingiliz ordularının emrinde çalışan arap lideri şerif hüseyin'dir. Ancak unutmayın ki Atatürk bu liderin oğlu olan Kral Faysal ile zamanında sadabat paktı imzalamıştır ve bu davranışıyla orta doğu insanı ile arasında temelde bir sorunu olmadığı ortaya koymuştur. Arap toplumları neredeyse 1950 yıllarına kadar ingiliz,fransız ve amerikan emperyalizminin sömürüsü altındadır. Bağımsızlık savaşlarını 50'li ve 60'lı yıllarda vermiştir. Ve günümüzde hala filistin'de israil siyonizmine ve abd emperyalizmine karşı onurları ile savaşan tek toplumdur. Siz kendinize ne kadar müslüman ve milliyetçi deseniz de, bu adamlar bütün ecdadanıza bu konuda fark atar. Size de amerikan emperyalizmin kıçını yalamak düşer. Unutmayın orta doğu toplumları bağımsızlıklarını savunmak adına mısır, iran ve hatta tito ve nehru gibi liderlerin desteğiyle nato'ya karşı "tarafsızlar konseyi" bile kurarlarken, sizin demokrat partili menderes'iniz nato'ya girmek için kore'ye kendi yurttaşlarınızı gönderiyordu. Bundan ala onursuzluk olur mu orasını bilemem ama ölmeyip de sağ salim geri dönen dedelerimize takılan o madalyaları gördükçe aslında ne kadar bağımsız olduğumuz anlaşılmıştır.
birinci dünya savaşı'nda araplar ayıyla* yatağa girdiler. karlı çıkacaklarını düşünüyorlardı. makamlar, servetler teklif edildi bu bahtsız bedevilere devrin iki ayısı tarafından. yalan değil bunlar verildi de. yalnız bedevileri servetten daha çok etkileyen çikolata oldu. bizim araplar çikolataya tav oldu anlayacağınız. halbuki bilseydik bu kadar çikolata delisiolduklarını müteffikimiz almanlar'dan en kaliteli çikolataları isteyebilirdik. bir arap imparatorluğu kurulmak isterken bizim bedeviler bilmem kaç parçaya ayrıldı. birbirlerinden nefret ediyorlar şimdi. iyi mi oldu kesinlikle hayır sonuçta müslüman kardeşlerimiz kötü mü oldu cevabına da hakketiler demek yeterli bence.
bu arkadan vurma meselesinde ise eğer egomuzu rahatlatacaksa eski filistin dış işleri bakanı şu açıklamayı yaptı: 'osmanlı'ya yaptıklarımızın bedelini ödüyoruz.' araplar pişman bağımsızlık haklarıydı ancak bu şekilde değil. ihanetin üstüne kurulmuş her şey yıkılmaya veya sürünmeye mahkumdur.
son olarak tam bir genellemeye gitmeyelim çoğu arap aydını * osmanlı'ya karşı girişilen bu hareketi desteklememiştir. bizi arkadan vuranlar pilavı eliyle yiyen cahil bedevilerdir.
zamanla arap atasözü olacak cümle...
açıklaması da sudur:
biz zamanında onlarıda arkalarından vurduk hem de öyle böyle değil.onlar bize insanlık öğrettiler, demir yolu getirdiler, su getirdiler,kutsal mekanlarımızı korudular.biz de ingilizlerle birlik olduk onları çölde susuzken yakaladık öldürdük,öldürmediklerimzi esir edip ingilizlere verdik ki onlar da esir kampına götürsünler gözlerini kör etsinler,bir daha memleketlerine dönemesinler.onlar bize barış getirmişti aramızda ki kan davalarını azaltmışlardı biz ne yaptık onları gece uyurlarken ingizlizle birlikte öldürdük.onlar ne yaptı ne zaman filistinde bir bomba patlasa hemen bağış kampanyaları düzenliyorlar.işte biz onlardan hiç bişey öğrenmemişiz...
böyle bir cümleyi ne şimdiki arap devletlerinden, ne de yaşasalardı eğer o zaman bizleri arkadan vuran araplardan bekleyebiliriz. o zamanı detaylı bir araştırma yaparsanız eğer gerçeklerle yüzleşirsiniz. Osmanlı o yıllarda çok uluslu bir devlet olmasına rağmen Türkçülük yaptı. Turan devleti kurmayı hedefledi o zamanın önemli mevkilerinde olan kişiler. Yani tüm türkleri tek çatı altında toplamak. Bu durumda diğer milletleri elimizin tersiyle yitmişiz. böyle bir ortam da arap devletlerinin de osmanlıya sahip çıkmasını bekleyemeyiz.
