facebooku türkçe kullanmak,
yanında gazete okuyan kişinin üzerine eğilip gazeteye ortak olmak,
tuvalette sigara içmek,
dolmuşta parayı elden ele şöföre ulaştırmak,
tiyatroyu sadece nejat uygur dan ibaret sanmak,
her iktidara muhalefet olmak,
pekmezi yoğurtla karıştırmak,
çay kaşığı bulamadığında çatalın sapını kullanmak,
ingilizce bilmediği halde, msn iletisini ingilizce yazmak,
trafik lambası sarı yandığında kornaya basmak,
basket topuyla voleybol oynamak,
tuvaletteyken biri gelince imaalı bir şekilde öksürmek,
ilkokuldan sonra öğretmene hocam demek, playstation oyunun orjinal müziğini mehter marşıyla değiştirmek,
''buraya çöp dökenin....'' şeklinde duvar yazıları yazmak, erkekler ağlamaz yalanına inanmak ve uygulamaya çalışmak,
bilmediği bir ülkede anında bir başka türkü bulabilmek,
günlerce, aylarca, yıllarca ve hatta asırlarca türban tartışabilmek....
otobüste arkanıza oturan kızın sürekli sizin kafanıza baktığını, "ne yakışıklı çocukmuş!" diye düşündüğünü sanmak. sonra dönüp bi bakmak, kızın yerinde yeller esmek...