yunanlilar kompleks kanalizasyon sistemlerine sahip sehirlerde yasarken at sirtinda pastirma yapan , yazili ilk eserini m.s 600 yy dikebilen, islam kulturu sayesinde medeniyet sahnesine cikabilen , bir ulus.
birde en asil en soylu demiyorlar mi yerim lan sizi.
son 1000 senede bazılarının sayamayacağı kadar çok lider çıkartmıştır. tabi tarihe at gözlüğüyle bakmamak lazım veya yalanlaa dolu olan tarihi iyi araştırmak fakat ne gerek var sürelim boku geçelim.
bazi ustun tarih uzmanlari alevi kesen 1. selim, siki keyfinde dolanan 1. suleyman, menderes, erbakan, erdogan hatta arinc gibilerini de katar liderler kategorisine. sonrada tarih okumus birisine at gozlugu takiyor, bok atiyor diye gotunden sallarlar. bilader yazili tarih orada ac oku. bi turk dunyaya bedel gaziyla yazilmaz tarih. hicbir turk bu yuce iki insandan daha fazla etkilememistir turk ve turkun bulundugu cografya tarihine..
henüz dünya çapında, evrensel bir dahi çıkartamamış bir milletdir. ne bir şair, ne bir filozof, ne bir lider, ne bir bilim adamı, ne bir oyuncu, ne bir yönetmen, ne bir romancı... hiç bir alanda bir tane bile evrensel değer çıkartamamışız.
iki üç kürdonun kendi tarihine bakmadan saldırdığı millettir. özellikle kandil dağı terk bir "dahi çıkaramamıştır" yorumu var ki buna kargalar güler. son bin yıldaki dahileri bir kenara bırakın ben bin küsür yıl önceki mete han'ı örnek vereyim de binlerce yıl öncesinden sıçsın bazı kandil kunduzları.
gerek düşüncesiyle gerek fiziki görüntüsüyle bu topraklara zarar vermiş kekoları az bir okumaya davet ediyoruz. okuyanı sikmiyorlar, burda sizin adetleriniz geçmez. sizin adetleriniz cudi'de, gabar'da ve o gibi yerlerde geçer.
" Üstteki mavi gök çökmedikçe, alttaki yağız yer delinmedikçe, senin devletini ve yasalarını kim bozabilir." Bu sözü hiç unutmayın alçaklar. Türkler'i kimse bozamaz. Bunu atalarımız ta milattan önce söylemiş.. Sakın unutmayın..
insanlari yücelten iki büyük meziyet vardır: Erkeğin cesur kadının namuslu olması. Bu iki meziyetin yanında hem erkeği, hem kadını şereflendiren bir meziyet vardır. icabında tereddütsüz canını feda edebilecek kadar vatanına bağlı olmak. işte Türkler bu meziyetlere ve fazilete sahip kahramanlardır. Bundan dolayıdır ki Türkler öldürülebilir, lakin mağlup edilemezler
yıllar önce söylenmiş bir cümle. türkler için namus üzerine. gelelim şimdiye;
yer çağlayan adliye sarayı. daha yeni yapıldı. 5 katlı otoparkı yapılırken çökmüş. ölen yok belki ama daha yeni yapılıyordu.
iki bacak arasında namus ararız çoğumuz. oysa ki namusun bakılacağı en son yer belki de şu günlerde. vatan borcumuzu 30 bine satın aldık. seçmenlik borcumuzu 2 torba kömüre. seçilebilmek için kaç kişiye vaat verdik. kaç el ayak öptük. seçildik dertler buhar, cepler deniz derya oldu. orduların hedefiydi akdeniz. şimdi ilk hedef ordumuz oldu. kıbrıs ise hak getire. ordu biz olunca 29 ekime ne gerek var dedik. çırağanda düğün kutlamaktan imtina etmedik.
çağlayanda ki adliye binasının otoparkı çökmüş. allahtan ölen olmamış. ölselerde açıklama net. güzel öldüler. şehitlerimiz gibi, maden işçilerimiz gibi. vandaki öğretmenlerimiz gibi. sahi van demişken deprem değil binalar öldürüyordu. bundan sonra hata yapanın affı yoktu. basında böle astık kestik ihale verdiğimiz yandaşlarımıza tehdit ettik. haydi bakalım bu çökmenin altına imza atanların üstüne gidelim. tabi gidebilirsek. gitsek te sonuç belli. araştırma komisyonumuz inceler. suçlu taraf bulmaz. basın biraz sallar konuyu. sonra komisyon tatmin olduğunu söyler. avrupanın en büyük adliye sarayının otopark binası yapım aşamasında çökmüş.
türklerin iki meziyeti; yeter diyecek cesareti ile vicdanının namusu. bunlar çoktan çökmüş. otopark çökmüş çok mu. ne de olsa güzel ölüyolar. yerine yenisini yapıyorlar. herkes tatmin. otopark çökmüş çok mu?
türk olmanın haklı gururudur namusumuz.
köle olmaktansa göçmeyi tercih etmiş bir millettir.tarihlerini araştırmak zordur savaşçıdırlar ama asla gaddar ve korku politakası güden bir millet olmamıştır.askerliği kutsal kabul etmişler anadoluyu yurt edinmişler ama hiçbir zaman gerçek dost edinememişlerdir. (bkz: benim yalnız ve güzel ülkem).
tarihinde bir papirüs olmayan, tarihte yaşamını ona buna götverenlik yaparak sürdürmüş soy özürlülerin roma jargonunu kullanarak kendi kürt aklıyla telmih yaptığı , manevi üstünlüğünü tarihin ispatladığı üstün milliyet.
batı'nın korkuyla karışık hayranlık beslediği bir millettir.
fransız gençlerinin çoğu dejeneredir. tarihi pek bilmez. ancak fransa'da bulunduğum bir dönem, tarihle ilgilenen bir fransız arkadaş bir yemekte aynen şunu demişti:
"türkleri sevmememiz için neden çok. istanbul'u aldınız. tarih boyunca roma'yı bile işgale yaklaşan tek sizdiniz. yüzyıllar boyunca doğudan gelen türk orduları korkusuyla yetişti nesiller. tam yokediliyorken yeniden doğdunuz. fanatiklerimiz sizi sevmez, ancak tarihinize de saygı duyar."
batı'nın ruh haline örnek cümlelerdi belki de bunlar.
vay anasını bacısını sayın seyirciler kürtler başlığı başını almış gitmiş türkler başlığı yetim kalmış.
insan bir yönünü sevdiği, bir yönünü sevmediği bir şeyi anlatırken önce hangisini anlatmalı? hangisi daha önemli? sevmek ve nefret hangisi daha ağır? benin için sevmek önemli çok önemlidir. o yüzden bu milletin sevdiğim yönlerini ele alayım.
evet, milletsiniz olum siz. koca bir millet. dünyanın dört bir yanında olan, hüküm süren, çoğu zaman barış götürmüş bir millet. o kadar ki hakimiyet altına aldığınız yerde adınız adaletle anıldı. hak hukukla anıldı. gittiğiniz yerde nefret edilen değil sevilen oldunuz. çünkü sevilmeyi hak eden,saygıyı ön planda tutan, almaktan çok vermeyi bilendiniz. zulum oldu elbet. hatalarda oldu. lakin çoğu zaman istisna olarak kaldı. sevilmenin, yabancı olsanız dahi kabul edilmenin parmakla gösterilen örneklerindendiniz.
dünyaya barış ve adalet götürme gibi bir ülkünüz, zulumu fersah fersah uzakta tutmaya çalışan bir yönetiminiz vardı. balkanlar, kafkaslar, afrika sizi güllerle karşılamadı elbet ama sonrasında gül verecek kadar sevdirdiniz kendinizi.sizden olmayanın dahi sizin adaletinize sığındığı zamanlar az değildi... çünkü adaletti işin tılsımı. zulumu hor görmek, almaktan çok vermekti kıblenız. üstlendiğiniz islam misyonunu yanlışlarıyla da olsa iyi tanıttınız dünyaya. bu yüzden sevildiniz. çünkü büyük düşünür adaletle hareket ederdiniz. bu yüzden kürdü,arabı,çerkezi,arnavutu sizi kendi bildi.kendinden verip sizle bir oldu. sevildiniz. sayıldınız. çünkü güç başınızı döndürmedi çoğu zaman.çünkü dünya geçiciydi,hoş sadaydı kalacak olan gokkubede... kime kısmet olmuş bunlar!!!
sonraları işler değişti.sizin birlikte varolduğunuz bir çok değeri yok saydınız. eskiden birlik kurarken sonraları tekleştirdiniz. çılgınca korktunuz. korktuğunuzdan artık yabancı olanı ezdiniz. yabancı olanı kabul etmediniz. korktukça ezdiniz. ezdikçe zulmu hoş gördünüz. farklı olana düşman gözüyle baktınız. dejenere olan sistemi düzeltmek yerine dejenere olan sistemi milli ideoleji olarak gördünüz. sistemin var ettiği sorunlara alternatif olmak yerine milliyetçilik gibi,üstün ırk gibi zararlı dallara tutundunuz. siz onlara tutundukça diğer milletleri yok saydınız. oysa siz onlarla birlikte güzeldiniz. onlarla birlikte adalet götürüyordunuz. anadoludaki ermeniyi içselleştirdiğin için balkanlarda tutunabildin. sen kürdü kardeşin olarak gördüğün için kurtuluş savaşında seninle öldü, direndi, küllerinden doğup kafa tuttu elin yerini bilmezine. sende olan var olan gücü kötü kullanınca kimse seni sevmedi. kimse sana saygı göstermedi. çünkü sevgi nefretten daha güçlüdür. çünkü kibir ve gurur insanı yer bitirir. gelişimine engel olur, kaynaşmana takoz olur. tekleştirmek, tekelleştirmek en olmayacak şeydi şu bereketli topraklarda. sen olduğun gibi durmalıydın. hakkını verecekti elbette bin yıllık kardeşlerin. kendini üst kimlik yapmak gibi bir derde nerden bulaştın ki? neydi bu yapmacık hareketlerin sebebi? doğal haliniz zaten çoğu kimse için üst kimlik olmasa da üstün insanlık timsaliydi. ah ben kendini uyuşturcu bataklığına sürüklemiş kardeşlerim için üzülüyorum gibiyim. etmeyin lan!! ayılın amk. yeter!!!
günü kurtarmaya yönelik, anı kurtarmaya yönelik öylesine bir toplum. belki de yüz yıllar, bin yıllar süren göçebeliğin neticesinde oluşmuş genetik bir deformasyon. 'benden ötesi tufan', 'bana dokunmayan yılan bin yaşasın,' umursamazlığı. 'her koyun kendi bacağından asılır,' kaygısızlığıdır.
bugünün türkleri bugünün medeniyetine ayak uyduramamış sanırım.
...ama düşünsenize avrupa'yı yerle bir edebilecek kuvvete sahip olan atilla avrupalıların kutsal saydıklarına dokunmamış.
avrupa'yı yaklaşık 200 yıl titreten osmanlı imparatorluğu -zamana göre, haraç gibi gereksiz şeyler yapmışlar ama- fethettiği topraklarda işkence yapmamış; din ve vicdan hürriyetine önem vermiş.
ve tarihi nükteleri okursanız bunun gibi birçok örneklere rastlayabilirsiniz.
önemli olan kaç binlik yıllık şerefli tarihimizde insanlık dışı olarak yargılandığımız sadece var olup olmadığı* tartışılan ermeni soykırımı.
böyle bir milletin torunları olarak bugün birilerinin affedersiniz g.tünü toplamak, üstümüze kol kanat gerilmesini istemek, haksızlıklara gık çkarmamak... bence bizleri bugünlere taşıyanların; mustafa kemal'in, fatih sultan mehmet'in, alparslan'ın, attila'nın, binlerce şehitin kemiklerini sızlatıyordur.
ben en büyük türkler, haydi saldıralım bir yerlere demiyorum,
7000 yıllık geçmişine rağmen 250 yıllık tarihi olan amerika önünde diz çöken millet.
tarihten ders alamadık bir türlü, bakıp bakıp övünmek maalesef bu milleti güçlü ve de saygın kılmıyor.
(bkz: kürecik füze kalkanı)
