Türklerin eski zamanlarda tembel olmayıp son zamanlara doğru tembelleşmesi durumudur.
Türkler hepimizin de bildiği gibi orta asyadan Anadolu topraklarına göçen göçebe bir topluluktu. Türkler yaylak ve kışlak sistemine göre yazın farklı yere kışın farklı yere göçerdi(yarı göçmenlik). Yani bu milletin yerinde durmak gibi bir lüksü yoktu. Sürekli hareket etmek zorundaydı. Aynı zamanda yanıbaşlarında bulunan sürekli bir çin tehlikesi vardı. Canlarını ve mallarını korumak için sürekli savaşmak zorundalardı. Bazen Çine sefer için çok kısa sürede ordular hazırlanırdı. Yeni kılıçlar, yeni oklar, yeni zırhlar hazırlamak birkaç günlük işler değildi. Bu bile bu milletin çalışkanlığına bir örnektir.
Anadolu coğrafyasına geldiğimizdeyse burada daha da çok çalışmak zorundaydılar. Her taraftan gelen tehlikeler, sürekli asker ihtiyacı, bunun yanında bir de yeni bir kavram "Tarım". Evet buraya yerleşen Türkler selçuklu döneminden beri aç kalmamak için tarım yapmak zorundaydılar, hatta osmanlıdan beri arsasını boş bırakan çiftçilerden çiftbozan vergisi alınıyordu. Tarım sürekli çalışmak demekti.
Türklerin tembellikleri ise 1970'li yıllar sonrası yaygınlaşan televizyon ve radyo sayesinde oldu. insanlar şaşırarak baktıkları bu aletlere kendilerini çok kaptırdılar. Son zamanlarda çıkan tablet ve akıllı telefonlarlaysa iyice derin bir kuyunun dibine indik.
Türk milletinin eski, çalışkan günlerine dönmesi bir zarurettir. Aksi takdirde suriyeliler gibi ıraklılar gibi mısırlılar gibi batı devletlerinin elinde oyuncağa döneriz. Sonumuz hayrolsun. iyi günler.
