kardeşliği sadece soy ve akrabalık ile açıklamaya çalışan ergen liselilerin anlayamayacağı gerçektir. nedeni ise hepimiz insanız ve hazreti ademden geldik, yalan mı? kendisini maymundan geldiğine inandıranlar varsa onlara lafım yoktur. istediklerini düşünsünler.
kardeşlik bu topraklar üstünde yaşayan ve yıllarca millet-i sadıka olarak bilinen bir milletin kardeş olmasıdır.
Ermeniler ile birlikte bu ülke toprakları içinde Türkler yıllarca ermeni kardeşleri ile beraber yaşamışlardır. Ayrıca, Osmanlı devleti bir bölgeye savaşa giderken Ermeniler gelmeyeceği için hayvanlarını ve çocuklarını ermeni komşularına emanet edebiliyorlardı. Bu gibi olaylar yaşanmış olduktan sonra nasıl bu iki millet kardeş olmasın. Kesinlikle katıldığım bir görüştür.
leonardo da vinci'nin mona lisa tablosunu yapması için o zeka dolu kafasını sanatla meşgul ederek yıllar geçirmesi gerekti. şimdi o tablo paha biçilemez bir şaheser kıymetinde. ama cin ali bile çizecek yeteneği olmayan birisi bir şişe çamaşır suyuyla, bir dakika içinde bu eseri yok edebilir.
ermeni-türk dostluğu 600 yılda inşa edilmiş, korunmuş bir birliktelikti. ermeniler osmanlı'da sanatın öncüleriydiler. bab-ı ali'de önemli mevkilere gelip önemli kararlar alabilecek noktalara kadar yükselebiliyorlardı.
wikipedia'dan alıntıladığım şu paragrafa bir bakınız lütfen:
'fatih sultan mehmet'ten sultan ii. mahmud'a kadar 350 yıllık süre içinde hıristiyanların ve dolayısıyla ermenilerin dini ve toplumsal işlerine kesinlikle karışılmamıştır. amira denilen bankerlerden, tüccarlardan ve devlet memurlarından oluşan ermenilerin yardımıyla; birçok okul, matbaa, kütüphane açılmış, birçok ermeni genci öğrenim yapmak ve sanat öğrenmek üzere avrupa'ya gönderilmiştir. aynı dönemde bu haklardan rusya yönetimindeki ermeniler yararlanamamışlardır. osmanlı devleti, gülhane hatt-ı hümayunu ile yapmayı vaadettiği ıslahatları ilân etmiş, ancak gayrimüslimler verilen yeni haklardan memnun kalmamışlardır. tanzimat ile gayrimüslimlere askerlik mükellefiyeti getirilmiş, devlet memuriyetleriyle idari ve askeri okullara girmelerine izin verilmiştir.
osmanlı yönetimindeki diğer gayrimüslim azınlıklar gibi ermeniler de her zaman birinci sınıf vatandaş muamelesi görmüşler; askere gitmedikleri gibi, özellikle ticari hayatta kilit noktaları ellerine geçirmek suretiyle, toplum içinde ön plana çıkmışlar, zengin olmuşlardır.'
burada en önemli soru şudur: ne oldu da böylesine uzun süren bir dostluktan sonra can düşmanı olduk?
sevan nişanyan gibi nefret dolu kişilere göre osmanlı balkanlarda verdiği kayıpların acısını ermenilerden çıkarmıştır. şahsen bu soruya bunun dışında bir cevap verildiğini görmedim.
ermeniler üç kuruşluk menfaat için bize ihanet edip sonunda açlıktan nefeslerinin koktuğu bir ülke elde ettiler. onca düşmanlığa, onca ölüme değdi mi? buna rağmen hala batılı abilerinin çıkarları için bize sataşıp duruyorlar.
türk insanı çabuk unutur, çabuk affeder. eğer ermeniler uzattığımız dostluk eline karşı bize bir adım yaklaşmaya karar verirse yeni bir kardeşlik için biz onlara on adım yaklaşırız.
diasporaya sırtını dayayan ermenilerin düşman olduğunu varsayarsak, (ki zaten ermeni diasporasına iman etmeyen ermeni yok gibi) kendiliğinden çürüyecektir bu tespit.
insanlık tarihi göz önüne alındığında 'daha dün' diyeceğimiz bir zamana kadar doğru olan, sonrasında ise geçerliliğini belki de sonsuza kadar yitirmiş söz.
türkiye'deki ermeni sevgisinin onda biri (mübalağa olsun diye söylemiyorum, ciddi ciddi onda biri) ermenistan'da olsa yine gerçek olabilecek sözdür. bir ermeni kanalında tüm ermenistanca tanınan, ermenistan'da yaşayan meşhur bir türk şarkıcının sabah programlarına çıktığı gün 'tüm düşmanlığın sebebi türklerdir' diyeceğim. ermenilerdeki müthiş türk düşmanlığını bilmeyen bizim mallara da buradan selam söylemek istiyorum. hepsinin beynini tuvalete atmasını tavsiye ediyorum.
sadece bir avuç hümanist uzay danasının iddia ettiği, devletler bazında da her iki devletin de kabul etmediği iddia. şu karstaki insanlık anıtı denilen taş yığınının kaldırılması da bu mevzu ile direk ilintilidir.
