Eğer milliyetçilik, ülkü ocağı adı altında serserilik yapıp suçu günahı olmayan genç insanları zorla, sıkıştırarak, zarar vererek bir düşünceyi empoze etmek ise istemiyoruz öyle milliyetçilik. inanır mısınız artık milliyetçi denildiğinde aklıma gelen profil budur. Bir asker çocuğu olarak konuşacağım ben de ülkücü diye tabir ettiğimiz insanlar tarafında sıkıştırıldım (lise yıllarında, üniversite yıllarında) ancak her seferinde ağızlarının payını verdim milliyetçiliğin ne olduğunu kendi görüşümü anlattım ve evet anladılar hepsi ile hala görüşürüm demem o ki bırakın milliyetçiliği; tuvaletçilik akımını bile algılayabilmek için önce açık görüşlü, çağdaş düşünebilen insanlar olmak gerekir. Ben ve benim gibiler vatan sevgisini milliyetçiliği yaşayarak öğrendik birilerinin zorlamasıyla değil eğer mafyacılık oynamaya meraklı milliyetçiler olacaksa bu ülkede, Atatürk milliyetçiliğinin ne olduğunu algılamayacak yapıda insanlar yetişecekse milliyetçilik adı altında istemiyorum arkadaşım birliğinizi haydi eksileyin şimdi. Biz Atatürk' ün nesliyiz sokakta külhan beyliği yapan serserilerin değil bir birlik beraberlik oluşacaksa önce milliyetçilik nedir bunun kavranması gerekir.
ziya gökalp temelli, partizanlığa dayanmayan, türk medeniyetini, türk tarihini ve türk geleneklerini oluşturan bütün değerleri içine alan türkçülüğe sahip çıkmaktır. beyaz piramitlerden tutun da anıtkabir'e kadar...
''bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın'' bu fikri benimseyerek ve uygulayarak da başlayabilirsiniz.
mesela tüm milliyetçilerden duyarım neredeyse; parti başkanından aydınlarına, gazetecilerinden öğrencilerine ; 30 bin şehit!
''kadın erkek 30 bin'den fazla şehidi marslılar verdi sanki.''
gülünse mi? ağlansa mı? ben gülüyorum hem de çok.
tam 30 bin değil ama düz hesap olsun diye 30 bin denmiş sanırım ama 30 bin şehit dediğinizin, 22 bini pkk'lı lan!
hiç mi okumaz, hiç mi sorgulamazsınız? sadece o rakamın edebiyatını yapmak yetiyor mu size? aslında bir şeyi gösteriyor bu; sizi ilgilendiren şehitler değil, sayılar. ve sayılar ne kadar çok görünürse o kadar çok edebiyatını yapabilirsiniz. değil mi?
bayıldığım iki dış politika klişesi var. doğru olduklarından değil bunları kullanan dallamaların ne kadar boş beleş tipler olduğunu göstermesi açısından.
biri 90'ların efsanesi olan "macdonalds'ın olduğu iki ülke savaşmaz" klişesidir ki ertuğrul özkök başta türk basınındaki cahiller tarafından uzunca süre kullanılmıştır diğeri ise süreç, açılım vs diye kılıflanmaya çalışılan ihanet sürecinde tez olarak kullanılan "demoooghratih ülkeler parçalanmaz" şeysi.
"lan dümbük!" diyesim var. çekoslovakya sultanlık mıydı?
hem cahil, hem gerizekalı olmak zor. siz de haklısınız...
Ülkücüler Türk milliyetçiliğine sahip çıkmalıdır zira sahip çıkamazlarsa barış söz konusu olur ve daha özgür bireyler oluşursa partilerinin esamesi dahi okunmayacaktır.
türkiyede milliyetçilik yıllardan beri becerilemedi bundan sonra da becerilemez. ben milliyetçiyim diyen bir çok denyo etnik milliyetçilik yaparak farkında olmadan ırkçı oldular. milliyetçilik akımının önüne geçemeyen osmanlıdevleti osmanlıcılık adında bir düşünde attı ortaya ama akımın karşısında yara almaktan kurtulamadı. türkiye gibi çok uluslu bir ülkede asıl milliyetçilik değil etnik milliyetçilik yapıldığı için her doğan çocuğa milliyetçilik aşılanmamalıdır.
hangi türkler hangi milliyetçiliğe sahip çıkmalıdır diye sorarım.
mhp nezdinde temsil edilen milliyetçilikse ümidim yoktur.
ümit özdağ'dır ümidimiz. bir gün gelecek fikren derleyip toplayacaktır milliyetçileri.
kesinlikle doğru önerme. türk milleti'nin en büyük yanlışı, hoşgörüyü abartıp enayi olmaktır. türk'ü türk'ten başkasının sevmesi ve sahiplenmesi söz konusu değildir. bu yüzden türk milleti, titreyip özüne dönmeli ve düşmanlarına karşı daima uyanık olmalıdır.
bilgi çağında bile hala çağ dışı düşüncelere sahip olan yobazların mottosudur.
size acıyorum ama madem bu kadar ciddisiniz davanızda size öğüt...
asla gavur icadı olan bilgisayarı evinize sokmayın, asla gavur icadı olan internete yanaşmayın. sadece türk yapımı araç-gereçleri kullanın. mümkün müdür? evet en azından mağaranıza dönersiniz ve bize büyük bir iyilik olur.
"Koynunda büyürken en sinsi yılan,
Yalan on sözünün dokuzu yalan,
Davayı arsızca ederken talan
Kanma döneklerin sahte yüzüne,
Titre ey Türk titre tez dön özüne!"
türk olmuş kürt olmuş çerkez olmuş farketmez.ne zaman ki bu halkların buram buram ırkçı olanları bir köşesine çekilir , işte o zaman ülke huzur bulur.
bundan gayrısı hikayedir.