türkler mevalidir islam i temsil edemezler

entry11 galeri0
    1.
  1. Türklüğü küçük gören, Türkçeyi unutturmak isteyen, Türk tarihini değil Arap tarihini öğretmeye çalışan, Türk gelenekleri yerine Arap geleneklerini topluma dayatmak isteyen arapseverlerin bilmesi gereken gerçektir, siz araplara tapıyorsunuz ama araplar sizin içi ne düşünüyor. ?

    islamiyet’ten önce Araplar ''Azad edilmiş kölelere'' Mevali diyordu. islamiyet’ten sonra, Mevali kavramı, Arap olmayan Müslüman Milletler için kullanıldı. Kullanılıyor.

    Arap geleneğine göre; Mevali'nin malı, parası, karısı, kızı Araba helal sayılıyor. Mevaliden doğan çocuk veliaht olamıyor.

    Arap tarihinde, Mevali denildiği zaman akla Türkler geliyor. Tükler, islamiyet dünyaya indiği 612 yılından, üç asır sonra, 934 yılında Müslüman olmuşlardı. Araplara göre, sonradan Müslüman olunamazdı. Müslümanlık Araplara inmiş bir din idi. Nitekim Kuran'ın ''Mekke ve etrafında yaşayan insanları uyarmak için, Arapça inmiş'' bir kitap olduğu, ayet ile sabittir. O dönemde, Mekke etrafında Araplar yaşıyordu.

    ''Her millete bir peygamber gönderdik'' şeklindeki Kuran hükmünü, Araplar, ''Hz. Muhammed Araplar için gelmiş Peygamberdir'' diye anladılar. Arap olmayanların Müslümanlığını kabul etmediler. Sonradan Müslüman olan başka milletleri MEVALi diye tanımladılar.

    Emevi döneminde başlayan, islam’daki ayrıcalığa ilk karşı çıkan Hanefi Mezhebinin kurucusu Ebu Hanife (699-767) olmuştur. Büyük imam diye tanımlanan Ebu Hanife, mevali geleneğine karşı çıkması yüzünden, Arapların hışmına uğramıştır. Sonradan Müslüman olan Türklerin Hanefi Mezhebini seçmeleri tesadüf değildir.

    Mevali kavramı, sadece Emevilere mahsus değildi. Abbasiler de aynı geleneği devam ettirdiler. Kendilerine karşı çıkan imam-ı Azam Abbasiler döneminde yeniden zindana atmışlar, 18 yıl zindanda kalmış ve zindanda vefat etmiştir.

    Tarihin hiç bir döneminde, Araplar, Türklerin islami egemenliğini tanımadılar. ilk fırsatta Türklere karşı isyan ettiler. Bu anlayışın gerisinde MEVALi geleneği yatıyor.

    Nitekim;

    - Osmanlıya isyan eden Arapların başındaki isyancı Hüseyin istanbul doğumluydu. Ve Haşimi soyundan geldiği için Mekke Şerifi tayin edilmişti. Hain Hüseyin’e göre, Türkler Mevali idi. Mevaliden Halife olamazdı. Mevali'nin iktidarına karşı gelmek, islam’a karşı durmak anlamına gelmezdi. Bu anlayış, Arapların Türklere karşı isyan etmelerine yeterli gelmiştir.

    -2020 yılı Mart ayında Suudi Müftüsü ''Türkler mevalidir, islam’ı temsil edemezler'' diye fetva verdi. Türklere karşı Suudilerin, Yunan tarafını tutması ve PKK'ya para yardımı yapmasının gerisinde Mevali anlayışı yatıyor.

    Tarihin hiç bir döneminde Araplar Türkleri kendileri ile eşit Müslüman saymadılar...Zira, Arap kültürüne göre, Mevali'nin iktidarı meşru sayılmaz!!!



    Tüm bunlara rağmen kendi yüce ırkına ihanet edip, Arapları Kavmi Necip ırk olarak gören aptallar için; Arapların bize bakış açısıyla ilgili bazı başka örnekler de verelim:


    ibni Sina; Türkler efendi değil köle sınıfındandır.

    Kirmani de aynı görüştedir: Türkler köle olarak doğmuşlar ve öyle

    öleceklerdir.

    imam Gazali… Türk’e en ağır hakaretleri uygun bulmuş olmasına karşın, bugüne dek Türk’ün en çok yücelttiği bir kişi olmuştur!

    ibn Teymiye… Türkleri, islam dinine en büyük kötülüğü yapmış olanlar arasında kabul eder: “Muhammed dinine karşı bunların (yani Şiilerin) yaptıkları kötülükler, kâfirlerin, Türklerin Frenklerin ve benzerlerinin yaptıklarından çok daha fazladır.”

    Ibn al-Mukaffâ (724-759), Çinlileri, Bizanslıları, Hintlileri, Arapları, Türkleri değer ölçeğine vurur ve kıyaslar. iranlılar, büyük çapta bilim adamı yetiştirir. Çinliler sanatkardır. Vs. Türkler ise, “başkalarına saldırmak için yaratılmış yırtıcı, vahşi hayvanlardır!” Araplar ise kutsal halktır!
    Ebu Süleyman al-Sicistani' (912-985), “Türkler, Araplardan çok aşağı olup tıpkı zenciler gibi hayvan niteliğinde kimselerdir.”
    Abû Zeyit al-Balhî'ye göre; Türkler, “yayvan ve geniş suratlı, basık burunlu, küçük gözlü, Araplara felaket getirici, gaddar” idi. Keza…
    Balhî'nin bildirdiğine göre, Kur'an'da sözü edilen Ye'cûc Me'cûclar Türklerdi!
    idrisi al-Mahmut'a (1100-1166) göre Türkler; “zalim, haşin, kaba güç temsilcisi, intikamcı, bencil”dir.
    Yâkut al-Hamavî yazısında; “Kana susamış yağmacı Türkler kentin çeşitli semtlerine saldırdılar; rastladıkları her insanı, yaş ve cinsiyet farkı gözetmeksizin kestiler, daha sonra kenti yakıp hak ve yeksan eylediler. Allah bizi buna benzer felaketlerden korusun, çünkü bu şimdiye dek islam'a karşı girişilmiş en korkunç davranıştır.” Söz konusu yer; Arap ordularının en hunhar usullerle saldırıp ele geçirdikleri Nişabur kentiydi!
    ibn Şaşrâ (1257-1322), Türklerin, Allah tarafından mezar sakinleri arasına yerleştirildiklerini ve Araplara felaket getiren çete olduklarını yazdı.
    6 ...
  2. 2.
  3. Etraki bidrak derler Türklere. Yani idraksiz, akılsız Türkler.
    1 ...
  4. 3.
  5. Maval okuma lan pis Arap. asıl araplar islam'ı temsil edemez, çöl fareleri sizi.
    2 ...
  6. 3.
  7. 2 yıl önce öğrendiğim bir gerçek. öğrendiğimde şok olmuştum.
    0 ...
  8. 4.
  9. Türkler islamı temsil etmemeli zaten. Din gibi mantıksız şeylere tutunmak bu milletin hayatını kaydırdı. Alın dininizi de çöllerde bedevilik yapın. Sizin kapasite max bu kadar çünkü.
    0 ...
  10. 5.
  11. islam'ı temsil edebilirler ama islam'ın evrensel olmadığını savunan bir sitede öğrenmiştim.
    0 ...
  12. 6.
  13. Cengiz ve timur bu orevlatlarının içinden boşuna geçmedi.
    0 ...
  14. 7.
  15. Arabın dinini biz neden temsil edelim?
    1 ...
  16. 8.
  17. lan etmeyelim zaten. türkler onca yüzlerce yıl neden kendilerini islamın hizmetkarı olarak görmüşler hiç anlamadım. islamı temsil falan etmeyelim, biz niye kasıyoruz ki. yaşamak isteyen yaşasın. ibadetini yapsın, kitapta öğütlendiği gibi doğru insan olsun falan ama bu temsil etme hevesi nedir lan.
    0 ...
  18. 9.
  19. Rasulü Ekrem(aleyh es-selam)'ın tercih ve tasarrufu ile alâkalı MÜSTAKiM bir yoldur ki ilgilisine ayandır. Kahbe bizansa gözdağı vermek üzre hazırlattığı Mute ordusuna -azatlı kölesi- Zeyt bin Hariseyi kumandan tayin ettiğinde kabileci - saltanatçı araplar itiraz etmişler seçkin birinin kumandan olmasını istemişler idi. Resulü Ekrem onları kınamış - tazir etmiş ve o şehid olursa -ensardan- Abdullah bin Revaha olsun, o da şehid olursa, -amcası oğlu- Cafer bin ebitalip olsun, eğer o da şehid olursa Müslümanlar -aralarından- bir kumandan intibah etsinler deyu emir buyurdular. irtihallerinden önce irtidat eden isyankâr araplara karşı ordu hazırlatıp ona da -kölesi oğlu- Üsame bin Zeyd'i kumandan tayin ettiğinde ise yine aynı itirazlar vuku buldu, lakin Allah Rasulü kararından dönmedi ve bu hâl üzre Mevlâsına kavuştu. Kabilecilerin ısrarı sürdü ve bu sefer -halifei Rasulüllah- Ebu Bekir'e müracaat ederek kumandanın değişmesinde direttiler, Sıddık-ı Ekber ise; "ALLAH RASULÜNÜN BAĞLADIĞI DÜĞÜMÜ ÇÖZMEM!" diyerek teklifi reddetmiştir. Faruk-u Azam, Ali el-Murtaza ve onların "Kıstas-ı mustakim tarzı ihtiyarilerini" (dini bütün) Türk Milliyetçileri devr-i daim ettirmişlerdir.
    Böyle biline!..
    0 ...
  20. 10.
  21. Mevlevileri tekfir eden yazar beyanı.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük