ne ezik arkadaşlar varmış. ses cıkarmazlar, normal dururlar falan.
saçmalamayın be zamanında bu topraklarda başka bir devlet kurulmaya başlandığı hangimizin dedesi rahat durdu. atatürk gibi bir adamın peşinden koşmadılar mı. ve bizler de şu an koşmuyor muyuz hala?
o zaman aynı durumda türkler yani biz olsaydık. çoktan kurmuştuk türk devletini.
en fazla 10 yıllık bi azınlık olurlardı en azından halka zarar vermezlerdi ama beter ederlerdi
(bkz: uygurlar) 50 yıllık Çin hakimiyetinden sonra büyük bi devlet kurulmuş.
ilginç bir düşünce olmuş. daha da ilginç olan; 5 bin yıllık tarihinde* bir kere devlet bile kuramamış topluluk adına bu durumu değerlendirmişsiniz. güldüm, hemde çok, hatta kahkahalar attım diyebilirim.
bazı şeyler ihtimallerle yürümüyor, böyle şöyle olsaydı ile yürümüyor. atalarımız;
er meydanında ölmeyi şeref bilmiş insanlardı.
toprak uğruna kanlarını dökmeyi bilmiş insanlardır. vatan ve millet uğruna ölmeyi en onurlu ve şerefli davranış olarak bilmiş insanlardır.
vatan ve millet adına ölmekten korkan topluluklar asla vatan sahibi olamazlar. zaten çevremizde çok örnek var.
bu ne demek oluyor? kıyasladığınız şeylere dikkat etmek gerekir. en azından mantıklı olması açısından*. ama aç tavuk kendini her yerde zannedebilir... o kısım da doğru.
eğer kendi yurtları olmasaydı; kesinlikle azınlık olmazlardı. mesela yurt dışında azınlık olabiliyoruz çünkü; türkiyemiz var. ayrıca; türkler yönetilmez gençler, bunu kafanıza sokun.
birincisi kürdistan nedir ya en son bıraktığımda doğu ve güney doğu anadolu türkiye sınırları içindeydi.ikincisi türkler neden azınlık değil diye sorarlar adama ordan burdan toplama dilleri sonradan çıkmış bir soyları olmadığı için olabilir mi?
kimse vermemiş demek ki bayrağı ben devraldım; (bkz: hayallerde yaşıyor bazı ibneler)
kürtlerin tarihte kurdukları bir devlet yoktur. aynı zamanda türkler hiçbir zaman bayraksız yaşamamıştır.
türklerin kürtlere reva gördüğü muamaeleyi yapmayabilirlerdi belki.emin degilim ama. ermenilere , süryanilere, yezidilere , asurilere yaptıkları ortada.ancak kuzey ırakta türkmenlerin en sevdiği ve beraber yaşamak istediği gurup kürtlerdir , yeminle isteyen araştırsın. şiilerden , sünnier den , araplar dan çok daha iyi ilişki vardır.
mevcut ırak sınırları içerisinde bulunan ve bizlerin 'kuzey ırak' tabir ettiğimiz ama bizim dışımızdaki tüm devletlerin 'kürdistan' olarak adlandırdığı bölge içerisinde türkmen azınlık vardır, zaten. çoğunlukla, musul ve kerkük bölgesinde yaşarlar ve çektikleri de gün be gün gözler önündedir.
- ha! türkmenler türk değildir deniyorsa, o ayrı konu.
muhtemelen ahmet altan'ın milliyetten atılmasına sebep olan yazısından esinlenerek açılan başlıktır. buyrun o yazı;
Selanik'te değil de Musul'da doğmuş bir Osmanlı paşası olsaydı, Kurtuluş Savaşını Türklerle ve Kürtlerle birlikte gerçekleştirdikten sonra kurulmasına önayak olduğu cumhuriyetin adını Kürdiye Cumhuriyeti koysaydı, kendisi de Meclis kararıyla Atakürt adını alsaydı...
Kürdiye Cumhuriyeti'nin bütün vatandaşlarına Kürt deneceği için hepimiz Kürt sayılsaydık, Taksim'e, Kadıköy'e, Kızılay Meydanı'na, Kordon'a Ne mutlu Kürdüm diyene pankartları asılsaydı...
Kürdiye'de Türk olmadığı, herkesin aslında Kürt olduğu söylenseydi, kendilerini Türk sananların aslında deniz Kürdü oldukları iddia edilseydi...
Kürtlerin yedi bin yıllık bir tarihi bulunduğunu, Anadolu'nun esas sahiplerinin Kürtler olduğunu, Moğolların, Hunların, Etrüsklerin aslında Kürtlerin atası sayıldığını, Osmanlıdaki Kürt paşalarının kahramanlıklarını derslerde okusaydık.
Teoman, Cengiz, Atilla, Osman gibi isimler almamız yasaklansaydı, Berfin, Beruj, Tiruj, Nevruz gibi isimler almak zorunda kalsaydık...
Türkçe televizyon kurulması yasak edilseydi, bütün televizyon yayınları Kürtçe yapılsaydı...
Romanlarımızı, hikayelerimizi, şiirlerimizi Kürtçe yazmak zorunda kalsaydık, yalnızca Kürt şarkıları dinleseydik, gazetelerimizi Kürtçe çıkarsaydık...
Okullarımızda yalnız Kürtçe okutulsaydı ve Türkçe okutulması yasaklansaydı...
Biz Türküz, bizim bir tarihimiz, bir dilimiz var dediğimizde sorgusuz sualsiz hapislere atılsaydık.
istanbul'da, Ankara'da, izmir'de, Bursa'da, Edirne'de polis sürekli olarak bizi izleseydi, özel timler bizim Kürdiye Cumhuriyeti'ni parçalamak isteyen ayrılıkçılar olmamızdan kuşkulanıp hepimize sürekli suçlu muamelesi yapsaydı, sırf Türk olduğumuz için hakaretlere uğrasaydık.
12 Eylül darbesinden sonra bütün batı bölgesindekiler hapishanelere doldurulsa, inanılmaz işkencelerden geçirilse, boğazlarına kadar çamurların içine battıkları hücrelere konsa, tazyikli sularla iç organları perişan edilse, azgın köpeklerle bacakları parçalansaydı...
Evlerimiz basılsa, ayrılıkçı Türk'lere yardım ettiğimiz iddialarıyla apartmanlarımız yakılsa, biz evimizden bir eşya bile alamadan çıkarılıp, Diyarbakıra, Hakkariye sürgüne gönderilerek, çadırlarda yaşamak zorunda bırakılsaydık...
Biz Türkler buna razı olur muyduk, işte hepiniz Kürdiye Cumhuriyetinin vatandaşı olarak birer Kürtsünüz, ayrıca Türklük diye niye tutturuyorsunuz, isterseniz başbakan bile olabilirsiniz sözlerini bir hakkaniyet işareti olarak kabul eder miydik?
Yoksa, Türk kimliğimizin, dilimizin, kültürümüzün, bu ülkenin eşit vatandaşları olarak kabul edilmesinde ısrarcı mı olurduk?
Bu ülkenin Türk ve Kürt vatandaşları var ve tarih Türk çizgisinden yürümüş, bugün bizim Türk olarak kabul edemeyeceklerimizi Kürtlerin kabul etmesini istemişiz, bu yersiz istek sonunda patlamış, ülke önce teröre arkasından bir iç savaşa yuvarlanmış.
Türkiyenin bu kanlı karmaşadan demokrasiyle ve Kürt vatandaşların kimliklerinin kabulüyle kurtulacağına inanan insanlar, bu düşüncelerini dile getirdiklerinde, bizim yöneticilerle taraftarları hep aynı soruyu soruyor:
- Nedir demokratik çözüm, nedir Kürt kimliği?
Biz Türkler, bir Kürdiye Cumhuriyetinde yaşasaydık ne isteyeceksek, bu isteklerin bugün Kürtler tarafından dile getirilmesini kabul etmektir demokrasi.
Kendimiz için isteyeceğimizi, bizimle eşit oldugunu kabul ettiğimiz insanlara vermemek için bu kadar kan dökmeye, ülkeyi bir çıkmaza sürüklemeye değer mi?
babaya baba olma arzusunun olasılık hesabını yaparak evlatlığından olan ve babasını canından bezdiren evladın zırvalamasıdır.
balık kavağa çıksa idi manzaranın tadından, balık yenmezdi.
eğer türklerde kürtlere yapılan muamaleye maruz kalsa idiler , yani türk kimliğ inkar edlip onlara zorla kürt kimligi dayatılsa idi , dileri yasaklansa , her yere ne mutlu kürdüm diye yazılsa , en ağır işlerde çalıştırılıp ( inşaat , mevsimlik tarım işçiliği vs) sonrada aşağılık lakaplar takılsa , sırf türk oldukları için ankara cezaevide insanlık dışı muameleye tabi tutulsalardı , eğitim verirsek- yatırım yaparsak türk bölgelerine bunlar bizden ayrılırlar yaklaşımı ile feodal sistemin insafına terk edilse idiler , yerleşim yerlerine ve çocuklarına zorla kürt ismi verilseydi, türkler onurlu bir millet olduğundan kesin hakkını almak için isyan ederdiler.
çok farazi bi başlık olmuş. türkler olmayan bir kara parçasında neden azınlık olsun ki. bakıyorumda beyinlerde kürdistan olgusu baya bi yerleşmiş. burdan osman baydemir e sevgilerimi gönderiyorum!!!.
türkler tek çocuk , kürtler 8-10 çocuk yapmaya devam ederse şimdi olmasa bile önümüzdeki 30-40 yıl içinde türkler türkiye de azınlık olabilir. gerçi gözlemlediğim kadarıyla yeni nesil kürtler eskisi gibi pek +5 çocuk yapmıyor.