herkes herkese soykırım yapmış olabilir. Garibime giden ise şu: Neden bu kadar çok korkuyor acaba bazıları geçmişlerinden? Yapmışlarsa yapmışlardır, ne diye celalleniyorsun? insanlık hali. Bir de ne olduğunu bilmeden, ermeni soykırımını savunuyor diye elif şafak'ı linç etmeye (bu da bir soykırım, fikre karşı işlenen hem de) çalışanlar vardı. Ulan kim kimin soyunu kırdı bilemem ama siz daha utanılası varlıklarsınız, ha bunu da bilesiniz.
+ hı'ı dur dur çıkacak, ohh... rahatladım bee iyiki sıçtım, kabız oldum diye korkmuştum.
- iyi de bizim soruya cevap yok hani türklerin soykırım yaptığı milletler?
+ e yokki.
- e daha ne bizi uğraştırıyon buraları da kokuktun... hadi siktirolup gidelim burdan...
avrupa ve abd deki ortak görüşe göre ermeni lerin soyunu kırdığımız kesin. yani özellikle de avrupa artık bunu tartışmıyor bile. hatta ermeni soykırımı yoktur derseniz fransa da veya isviçre de hapsi boyluyorsunuz. bunun yanısıra özelliklede son yıllarda isveç teki yoğun süryani nufus -ki bu insanlar kürt aşiretlerinin saldırıları sonucu topraklarından kaçmak zorunda kalmışlardır- türkiye yi süryani soykırımıla suçlamaktatır. ve süryani soykırımı yaptığımız avrupalılarca artık kabul ediliyor.
ermenilerin başarısından hayli etkilenen ve ermeniler türkiye den bişeyler kapacak gibi ee biz niye boş oturuyoruz diyen yunanlarda son yıllarda avrupa ve abd de pontus rum soykırımı adı altında türkiye den toprak yada tazminat isteğindeler. hatta ermenilerin techir in imzalandığı 24 nisan 1915 i sembolik olarak soykırım tarihi ilan etmesini kıskanan rumlar bizim niye bir tarihimiz olmasın diye atatürk ün samsun çıktığı 19 mayıs 1919 u rum soykırımı günü ilan etmiş ve her sene 19 mayısta soykırımı anma ve unuturmama günü kutlamaktalar. soykırım iddialarını avrupa birliği kararlarına da sokmuşlar.
biz daha yerimizde oturalım hemşerim. bu kadar altta kalıp sus pus oturursak bizi avrupa birliğine alırlar belki...
kimsenin haklarında bilgiye sahip olmadığı anlaşılan milletlerdir. ki bu da normaldir, çünkü eğer soykırıma yüzyıllar hatta binyıllar önce uğramışlarsa artık esameleri okunamayan, unutulmuş milletler olsa gerektir.
kimse, atalarının yaptıklarından birey olarak sorumlu değildir. yapılmış bir şey varsa, onu kabullenmenin büyüklüğü de güzeldir ayrıca. yarın bir abd başkanı çıkıp kızılderililere soykırım yaptıkları için temsil ettiği devlet adına özür dilese, bu insanlık onuru adına hoş olmaz mı?
aynı etik tavrı kendi ülkemizden de bekleyelim, tabii ki her oltaya gelip bu ülkeyi dünyanın en sicili kabarık soykırımcısı gibi algılatmayalım ama peşin hükümlü reddedişlerle kendimiz dahil kimseyi kandıramayacağımızı da bilelim.
türk veya değil, herhangi bir milletin başka birileri tarafından yeryüzünden silinmesi gerçekten de ciddi bir insani ve kültürel kayıptır. sidik yarışı olmaz böyle bir trajedinin.
biri bana çıkıp ben ırk olarak saf türk'üm desin, müzeye koyacağım. var mı böyle bir şey? bak bakayım orta asyaya doğru. gözlere bak gözlere...
biz gözümüz açık diye mi göçmüşüz. bi tiplere bak. bak bi.
"türkler, soykırım yapmıştır." demenin prim yaptığı bir dünya düzeninde yaşıyoruz.
nedense kimse fransa'nın cezayir'de yaptıklarına soykırım diyemiyor, sadece zulüm diyebilen birkaç kişi çıkabiliyor(o da sıkarsa). ne mutlu ki fransa'nın soykırım yaptığı gerçeğini söyleyenler de oluyor; ama onlar da birtakım korkulardan iddialarının altını dolduracak kanıtların üzerine gidemiyor.bu durumda insanlara ne düşüyor? türkler onu kıydı, bunu biçti demek düşüyor. yine kimse abd'nin ırak'ta yaptıklarını diline dolama cesaretini gösteremiyor. hiçkimse -hiçbir kürt- abd de ırak'ta şu kadar kürtü öldürdü, demiyor,diyemiyor.ne de olsa abd, kuzey ırak'taki kürt yönetiminin en büyük dostu.tüm dünyaya karşı sopa salladığı imajını yaratan abd, saman altından duvara bir tuğla daha ekliyor.ne acı ki insanlar mikro milliyetçilik ateşiyle yanıp tutuşuyor. daha ne anlama geldiğini bilmediği sloganlarla sokaklarda belli kafaların planlarına bir adım daha yaklaşmaları için oyuncak oluyor.
edit: bireylerin kendi suçlarını görmezden gelip sadece başkalarına çamur atmaları gibi devletlerin de kendisi dışında her devletin yaptığını görmesini uygun bulanlardan değilim.dolayısıyla ben kendimi bu ülkeye ait hissettiğime göre geçmişte kişilerin devlet gücünü kullanaraktan birine/birilerine yaptığı suçlardan dolayı özür dilememin bireysel yolu öncelikle yapılanı kabul etmektir.peki, düşünüyorum da neyi kabul edeceğim?almanlar, kamuoyu zoruyla yahudilere yapılan soykırımı kabul etti.böylelikle onların hem onurlarını geri vermiş oldu hem de yüklüce bir tazminat ödedi.yahudiler kadar büyük bir soykırıma tabi tutulmasalar da çingeneler de hitler tarafından aynı şekillerde katledilmedi mi?ya ispanyollar?dona isabella zamanında ülkelerinde engizisyon yaptıkları çingenelerin sayısını parmaklarıyla hesaplayabilirler mi?hayır, böyle bir şeye gerek bile duyulmuyor.neticede onlar çöpten üremiş bir millet.kendi haklarını arayacak bir devletleri ya da önderleri yok.unutulup gitsin tarihin tozlu sayfaları arasında. bulgaristan'da komünist rejimin azınlıklara yaptığı asimile çalışmalarına ne demeli?hapishanelerde yapılan işkenceler,din ve isim değiştirmeler,ölümler,zulümler... ancak biz kendi vatandaşımızın haklarını arayamazken, bulgarlar kalkıp mübadele esnasında kendi vatandaşlarının maddi ve manevi zararlarını ödemesini talep edebiliyor türkiye'den.tazminat istiyor.aynı sorun türkler açısından da yaşanmadı mı?neden biz hakkımızı arayamıyoruz?osmanlı imparatorluğu, fransız ihtilali'nden sonra milliyetçilik ateşiyle ayaklanan bulgarları öldürmedi mi,kellelerini uçurmadı mı,asmadı mı?evet, bunların hepsini yaptı.peki, bulgarlar masum türk halkının evlerini basmadı mı?hepsini sadece türk oldukları için boğazlamadı mı,hamile kadınları şişlemedi mi?bu durumda kimin hakkı kime geçmiş oluyor?karşılıklı bir hesaplaşma söz konusu değil mi?peki, aynı milliyetçilik akımından etkilenen avusturya-macaristan imparatorluğuna ne demeli?onlar lehlerin isyanını bastırmak için onları katletmedi mi?ermeniler'in yıllardır gözümüze sokup durdukları sözde soykırım iddiaları var.bir köyü topluca yakmaları öldürmeleri katliam değil midir?karşılığında topraklarından sürüldüler.o günlerin zor koşulları altına gerçekten büyük ölümler oldu; ama bu ölümlerin büyük bir kısmını ermenilerin o toprakları terketmemelerini istiyen ermeni çeteler gerçekleştirmedi mi?(wilson ilkelerine göre hangi yörede hangi millet sayıca çoğunluktaysa, o bölge onlara aittir.)fransa, cezayirli erkeklerin cinsel organlarına elektrik akımı vererek, kadınlara tecavüz ederek en büyük kıyımlara ve soykırıma sahne olmadı mı?srebrenitsa katliamı nerede kaldı?yeni kurulan türkiye cumhuriyeti'ni silah zoruyla ele geçiremeyen ingiliz ve amerikan ajanları değil miydi diyarbakır'a kadar gelip kürtleri isyana iten?onlar itmedi kürt milletini türklerin üzerine?böyle bir isyanın bastırılmasını soykırım olarak nitelemek ne kadar doğrudur?her devletin kendini ve kendi insanını müdaafa etme hakkı yok mudur?benim kürt kardeşlerimle bir problemim yok.birileri bunu ısrarla istese de yok,olmayacak.abd'nin,ab'nin,barzani'nin aksine ben kürt kardeşlerimi damgalayıp kendimden soyutladıktan sonra onların ellerine düşmelerine seyirci kalmayacağım.ben kürt kardeşlerimin "yasal" haklarını "yasal" yollardan elde etmelerinden memnuniyet duyacağım. ben nasıl ki türk olmaktan büyük bir gurur ve onu duyuyorsam, türküm derken tüylerim diken diken oluyorsa; onların da "kürdüm ben" derken aynı hisleri hissetmelerinden gocunmayacağım.başımıza ne geldiyse milliyetçilik kılıfına bürünmüş ırkçılıktan gelmedi mi?işte ben milliyetçiliğimi ırkçılığa satmayacağım.