şüphesiz ki iktidarın yelpaze tuttuğu mangaldır. iki tarafında kendilerine göre haklı gerekçeleri vardır ve her geçen gün gerekçeler dahada artmaktadır. en kötü senaryoyu yazmak gerekirse, olası bir iç savaş durumunda olan türklere ve kürtlere olacaktır.
sözlüğe gelene kadar ben kendimi ırkçı sanırdım. niye ırkçıydım peki? çünkü kendime göre haklı sebeplerim vardı. babam güneydoğu gazisi benim. helikopter 10-15 dakika daha geç gelse allah göstermesin belkide şehitti şimdi. ben babasızdım belkide. doğuda olan biteni babamdan dinledim yıllarca. türk askerine verilen zehirli suları, halkın pkklıları kendi evlerinde gizlemesini kısaca olan biten her şeyi bilmekle beraber aslında kürtleri sevmemek için çok nedenim var. böyle yetiştirildim. kürtlere çok güvenmemem konusunda yıllarca tembihlendim. sonra bir kesime haksızlık yaptığımı farkettim. kürt diye bir şey yoktur benim gözümde. pkklı vardır. hainler, bir kişiye 10 kişi dalanlar, pislikler pkklılardır. kürtlerde, türkler ve pkklılar olmak üzere ikiye ayrılır.
bu nefretin dinmeyeceğini hepimiz biliyoruz. kurunun yanında yaşta yanmasın. doğuda ekmeğinin peşinde, hiç kimseye bir zararı dokunmayan insanlarda var. önemli olan bunları gözardı etmemektir. namlunuzun ucunun nereyi gösterdiğine iyi bakın. kendinizi vurmayın.
sokakta böyle bir nefret yok, kimse kürt kesmiyor veya türk kesmiyor, sadece sözlükte aşırı ırkçılar var onlarda ergen diye büyüyünce geçer, normale döner bu durum.
medeniyetleri yalnızca feodal ağalarının emirlerini dinlemek olan dağlı kaçakçılar, bizim topraklarımıza geldiklerinde buna ayak uyduramamışlar ve yine hırsızlığa, kaçakçılığa devam etmişlerdir. devlet otoritesini kabul etmemiş *, ona karşı savaşmış sonra öbür tarafı boylamışlardır.
işte böyle başlar bu nefret.
ekleme: okmeydanı'na bir git bakayım sokakta yok mu ayrışma.