kendini müslüman sanan bir halkın aslında şamanist olduğu gerçeğini ortaya koyan söylemdir.
iç yaşantımıza baktığımızda bunu çok net bir şekilde görebiliriz... nazar boncuğundan domuz eti yememeye, türkülerden yemek yeme alışkanlığına, terbiye kurallarından dünya görüşüne kadar... birçok yerde, birçok şeyde müslümanca değil şamanistçe davranır bu halk. bunun elinden alınmaya çalışılması da anlamsızdır. vermez. istediğini yapar. çoğunluk böyle bi şeydir bebeyim.
iddialı bir söylem olmakla birlikte haklılık yanlarının varolduğunu da söylemek gerekir. lakin şamanizm dediğimiz olgunun temel anlamda şuan benimsendiğini söylemek yanlış olur yani oratada müslümanlığın alternatifi olacak bir durum sözkonusu değildir. bununla beraber bu kültürden bu inanışlardan günümüze de doğal olarak ulaşan bazı kavramlar,davranışlar,inanışlar vardır. bunlar içinde adak adamak,kurşun döktürmek,isimlere varana kadar sayabiliriz. sonuçta türk milletininde bir evveliyatı bir mazisi vardır dolayısıyla gökten falan da inmemiştir.
edit : eski türklerin dini tam olarak şamanizm değildir,tengricilik dediğimiz bir dindir.şamanizmden izler taşıması sebebiyetiyle sıkça birbirine karıştırılır. ayrıca özerk çuvaşistan ve yakutistan bölgesinde hala bu dine mensup olan topluluklara rastlanabilir.
şamanist olmayan türkleri bağlamayan söylem.
hala hıristiyan olanları da var.
hatta hazarlara kadar gidersek musevi olanlarını bulabiliriz. uygurlar mesela maniheist oldular,
sonra bir sürü ateist var.
çok var yani, sen raad ol.
türkler geçmişlerini tıpkı bir tarhana çorbası kıvamında karıştırmış, kendine has inançları ve dünya görüşleri olan bir millettir.
dünyanın her yerinde bunu doğrulayan türk topluluklarına rastlayabilirsiniz.
ister müslümanlaşmış, ister hristiyanlaşmış, isterse de inanmamaya alıştırılmış türk toplulukları şamanist geçmişlerini bir şekilde yeni hayatlarına katıştırmayı başarmışlardır.
türklüğünü unutup, inanışlarını, damak tatlarını, karakteristik özelliklerini muhafaza eden insan topluluklarına bile rastlarsınız.
balkanlarda bir çok halk yüzlerce yıllık türk kimliğini yitirmiş halleriyle anadoludan, orta asyadan bir rüzgar estirmesini bilirler.
balkanları ve doğu avrupayı gezenler ne demek istediğimi gayet iyi anlamışlardır.
macaristana yolu düşeniniz oldu ise macar insanının, türk insanını andıran karakterini gözlemlememiş olması mümkün değil.
macaristan da attila döneminde ve iki yüzyıllık osmanlı egemenliğinde bu sağlam temel atılabildi ise, anadolu insanının din dışında her şeyiyle korunmuş orta asyalı halini yadırgamamak gerekir.
