yadırgayacak bişi yok. biz çekik gözlü, basık burunlu, orta boylu, uzun ve düz saçlı, buğday tenli bir kavimdik. yalan mı?
anadoluya geldik. kesinlikle ama kesinlikle bilindiği gibi, devlet kurmak ya da savaşmak için değil. uydurma tarihten vazgeçin artık.
yüzlük, binlik öbeklerle anadolu'ya gelindi. bizans'ın bütün sistemi yavaş yavaş öğrenildi, o sisteme alışıldı ve yerleşik hayata bir bizanslı olarak geçildi.
insanın ağırına gidecek hiçbir şey yok ortada. ermenilere, çerkeslere, bulgarlara "onlar da osmanlı idi, biz de öyleydik, geçiniyoduk ne güzel" derken bi problem yoksa, bunda da olmamalı.
biz de bizanslıydık. o kültürle geliştik. sonra islam mislam derken aradan farklı bir form olarak fışkırdık işte...
peşinen not: bahsedilen türkler tabi ki anadolu türkleridir.
vadeli not: anlamayan arkadaşlar var. bizans lafzının rum anlamına geldiğini biliyoruz, değil mi? arkadaşlar? arka... neyse
haklı olunabilecek bir teoridir, zira Osmanlı devletindeki milletleri oranladığımızda türkler o zamanlar %20-25 oranında olduğu kesindir, diğerleri ise bizans topraklarında yaşayan kavimlerdi. fakat geçen asırlar boyunca diğer milletler türklerin arasında asimile olmuşlardır.
yani günümüzde ırkçılık tartışmalarının yapılması bu bakımdan saçmadır. ''ben türküm'' diyen birisi aslında rum veya ermeni veya arap çıkabilir.
türkleri birşeylere benzetme olaylarının yeni versiyonudur. kızılderililerin, avustralya yerlilerinin, lenin in soyunun türk olmasından sonra türkler de bizanstan geliyorsa olaylar bambaşka boyut kazanıyor demektir. adriyatik den çin seddine ile başlayan hedefleri olan bir ırkın dünya ile bu kadar içli dışlı olması normal değil mi sorarım, dünya nüfusunun üç bölü dördü ile türklerin ilintisi var, geri kalan bir bölü dördü ile de leblebi almak istiyor, türkiyenin nüfusu kaçtır?.kafayı çizdirdiniz lan bana.
bizans diye bir millet olmadığından baştan kaybeden iddia. bizans istanbul yakınlarında-şu an içinde kalmıştır tabi- küçük bir liman şehrinin adıdır, bizanslılar adı ordan gelir. doğu romalılar etnik olarak rum idi.
Türkler 18. yüzyıla kadar her zaman özgün bir millet olmuştur. Fatih sultan mehmet ise istanbul'u 1453 te fethetmiş ve ardından trabzon rum imparatorluğu'nu da ortadan kaldırarak bizanslıları tamamen ortadan kaldırmıştır. bu süre 15. yüzyıla denk gelmektedir. türklerde 18. yüzyıla kadar özgün bir millet olarak kaldığına göre, bizansın örnek alınacağının ve bizanslılaşılacağının imkansız olduğunu anlarız. Ancak 18. yüzyıldan sonra batıyı örnek aldığımız inkar edilemez. Bu uygulamayla da yine de benliğimizi yitirmedik, aynen devam ediyoruz. Sadece ıslahat hareketlerini gerçekleştirmişizdir.
devşirmeler, padişahların tecavüz ettiği kadınlar, fethedilen yerdeki hoşgörü*den mahrum kalmış kadınların doğurdukları ihtimalleri de eklenince doğru olabilecek önerme.
türkler ortaasyadan yardıra yardıra gelip, gelirken de önüne çıkanı önüne katıp yola devam ederken ve buralara yerkeşmeden önce doğaldırki buralarda da yaşayanlar vardı. zamanla gelen daha kalabalık ve güçlü olduğu için onun kültürü bağlamında bir karışma elbette olmuştur. bizans -doğru roma halkları da bunun içinde elbette kaynamıştır.
doğru bir bilgidir.türkler bizansın halkıydı hatta orduda görev alıyorlardı.bizansın türk devletlerle yaptığı birçok savaşta bizans ordusundaki türkler taraf değiştirmiş ve karşı tarafa yardım etmiştir.
2. mehmet kayzer unvanı kullanmış, bizans devlet teşkilatını daha da irdelemiş. osmanlı devletini doğu roma'nın devamı saymıştır.
onu geçtim, kaçımız orta asyalı ırkdaşlarımız gibiyiz. değiliz beyler buraya 100 bin belki daha az bir kitle halinde geldik adamlar burada yerleşiklerdir.
şu anda türkiye cumhuriyeti içinde saf kan türk yüzde 5 bilemedin 10 o da en fazla. rum, ermeni, gürcü, kürt kan hattı karıştı.
