bu durum, atatürk'ün 'ben sporcunun zeki,çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim' sözüyle tamı tamına çelişen spor anlayışımızın verdiği çürük meyveler olarak nitelendirilebilir. aynı şekilde 'sağlam kafa sağlam vücutta bulunur' sözü ile de.
bakıyorsun ne kafa var ne de vücut. ben en büyük problemin zeka konusunda olduğunu düşünüyorum çünkü biraz olsun zeki olsaydık türkler olarak bu eksikliklerimizin farkına varıp onları düzeltebilirdik. yani işin en başında 10-0 gerideyiz çünkü akıl namına zerre bir şey yok ortada. sonra bakıyorsun çeviklik ya da sağlam bir beden var mı diye. bir tane bile şöyle sapasağlam gerçekten kaslı denilebilecek bir futbolcumuz ya da basketbolcumuz var mı baklavaları olan ya da lebron james gibi pazıları olan. yok arkadaş yok.
ahlak diyecek mi oldu birileri? bakıyorsun arda turan denen şımarık herife ahlakın a'sını bulamıyorsun sporu bırakmış adam siyasete karışmış yalakalık peşinde koşuyor. en son 42-0 lık bir yenilgi olmuş rusya'ya ben takip etmedim ama buradan hareketle türkiye'nin ve türk sporcularının olağanüstü başarısızlıkların sebeplerini açıklama gereği duydum türkiye hiçbir zaman hiçbir sporda başarılı olamaz bu da acı bir gerçektir. belki çok nadir olarak, güreş olsun boğuşmalı ya da vurmalı kırmalı spor demeye bin şahit isteyecek kadar abuk subuk şeyler de öne çıkabiliriz. tamam ben demiyorum ki abd basketbol ya da ispanya futbol takımı gibi olalım. yahu arkadaş abd basketbol takımındaki 1 oyuncuya eş değer oyuncumuz olsun istiyorum sadece milyonlarca insandan biri çıkıp sapasağlam vücudu, karşı koyulamaz zekası ve çevikliği ile ortalığı dağıtsın, yarsın geçsin smacı vursun... ama nerdee yok. öyle biri uzun zaman boyunca da gelmeyecektir, vücudu sarkık sarkık götünü kaldıramayan isteksiz ham adamları yersen sporcu diye artık..
