türkiyenin ilk ermeni öğretmeni çalıkuşu margarita

entry4 galeri2
    1.
  1. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1962219/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1962220/+

    ‘Çalıkuşu’ Margarit’in gerçek öyküsü

    O, Anadolu’da öğretmenlik yapmak uğruna adını bile değiştiren, Türkiye’de devlet okullarında çalışan ilk Ermeni öğretmen...

    “Çalıkuşu” Margarit Seferyan’ın öğretmenlik sevdası, karşılaştığı güçlükler ve inci Sefer’e dönüşme öyküsü belgesele konu oldu.

    Anadolu’da öğretmenlik yapabilmek için adını inci Sefer olarak değiştiren Margarit Seferyan’ın hayat hikâyesi, öğretmenlik sevdası ve yalnızlığının anlatıldığı “Çalıkuşu” adlı belgesel, Türkiye’nin bir dönemine ayna tutuyor.

    Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destek verdiği belgesel filmde,Margarit’in öğretmenlik aşkıyla Anadolu’da yaşadığı serüven, öğrencileriyle ve halkla kurduğu bağın öyküsü yürekleri ısıtan cinsten...

    Gençliğinde 6-7 Eylül olaylarına tanıklık eden, bugün 76 yaşında olan Seferyan belgeselde kendi hayatını şöyle anlatıyor:

    “Babam, Muşlu Sefer Ropen Seferyan. Annem Neıvart Külhancıyan’dır. 1957-1984 arasında yaklaşık 25 yıl öğretmenlik yaptım. 1957’de Özel Gedikpaşa Surp Mesropyan ve Ortaköy Tarkmanças’ta ders vermeye başladım. Bu arada 1970’de gayrimüslimlerin de öğretmen lisesinden mezun olmaları zorunluluğu getirildi. 1971’de bir buçuk yıllık dönemde öğretmen okulu mezunu oldum. iyi de neden Türk öğrencim yoktu ? Cağaloğlu’ndaki Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gittim, ancak gayrimüslim olduğum için devlet kurumuna girme hakkımızın bulunmadığını söylediler. Bakanlığa gittim ‘Başbakanlık onaylamadan biz hiçbir muamele yapamıyoruz’ dediler. Yasalara göre Başbakanlık ‘Yok’ diyordu. Mücadelemi sürdürürken 6 yıl Ermeni okullarında öğretmenlik yapmaya da devam ettim...”

    Seferyan, devlet okullarında öğretmenliğe başlama öyküsünü ise şöyle aktarıyor: “Ben artık ümidi kesmiştim. Son bir kez, tekrar gideyim bakanlığa dedim. Elimde dilekçe kapısına dayandım. O gün meğerse bakanlar toplantısı varmış, rahmetli Ecevit de o gün orada olacakmış. Bir de baktım başbakanın arabası geldi. Rahmetli Ecevit, arabadan indi. Elimde dilekçeyle derdimi anlattım. Hemen dilekçemi aldı. Gene ümidim yoktu ancak 15 güne varmadı, onun imzasıyla bir yazı geldi bana. ‘Dilekçeniz kabul oldu, gerekli evrakları hazırlayın’ deniyordu. ilk atamam 1979’da Kütahya Domaniç’in Durabey Köyü’ne yapıldı.”

    ‘KÖY MEYDAnıNDA GERÇEK adımı haykırdım’

    Seferyan’ın ağzından, adının inci Sefer’e dönüşmesi de şöyle: “Köylü acaba Ermeni bir öğretmeni nasıl karşılayacaktı? Daha önce gayrimüslim öğretmen görmemişler. Dönemin Kütahya il Milli Eğitim Müdürü bir çözüm buldu. ‘Ben sana dön demiyorum, fikrimi söylüyorum. Sen geçici olarak bir Türk ismi kullan. Köylü sana alıştıktan sonra gerçeği açıklarsın’ dedi. ‘iyi’ dedim. ‘Margarita’nın Türkçesi papatyadır,Margarit’in inci. O vakit bunun Türkçesi inci olsun, Seferyan’ın ‘yan’ı kalır, Sefer olur’ dedim.”

    Sonra köyün biricik “inci”si oluvermiş Margarit Hanım. Ancak geceleri uyuyamamış. “içim rahat değildi. Bir gün dayanamayıp köy meydanına çıktım. ‘Benim ismim Margarit Seferyan’dır. Kabul ederseniz edin, etmezseniz ben gidiyorum’ dedim. Hemen koşup geldiler. ‘Öyle şey olurmu ? Bizim Almanya’da o kadar Türklerimiz var, görev yapıyorlar. Sen kal, biz seni sevdik’ dediler. Köy hayatında huzur buldum, rahat hissettim. Çalıştığım hiçbir köyde sorun yaşamadım...”

    12 Eylül darbesinde görevinin başındaydı Margarit Seferyan. Kütahya Tavşanlı ve Hatay Kırıkhan’da da çalıştı. 1984’te emekli oldu. Emekli ikramiyesiyle Üsküdar’da tek göz oda bir ev aldı. Hâlâ orada, 10 kedisiyle beraber yaşıyor...

    ‘Barışa katkıda bulunmayı amaçladık’

    Daha önce çektiği “Göç”, “iki Kalas Bir Heves”, “Geçmiş Mazi Olmadı” filmleriyle Altın Portakal, Ankara Film Festivali ve TRT Belgesel yarışmalarında ödül alan yönetmen Mehmet Özgür Candan, son filmiyle ilgili şunları söylüyor: “Margarit’in yaşam öyküsüne paralel, tanıklık ettiği yakın tarihe de yer verdik. Belgeselle toplumsal anlamda empati duygusunu geliştirmeyi ve toplumsal barışa katkıda bulunmayı da amaçladık...”

    Yaklaşık bir yılda tamamlanan belgeselin çekimleri, Seferyan’ın Üsküdar ve Yalova Esenköy’deki evi, mahallesi, istanbul’da öğretmenlik yaptığı Beyoğlu, Üsküdar ve Beşiktaş semtleri, Anadolu’da görev yaptığı Kütahya Domaniç ve Hatay Kırıkhan’da gerçekleştirildi. Ulusal ve uluslararası film festivallerinde gösterilecek olan belgesel, ardından ulusal kanallarda da yer bulacak...

    Video:
    https://www.haberturk.com...ercek-bir-calikusu/106665
    4 ...
  2. 2.
  3. bugün haberdd izlemiştim ve şimdi de daha detaylı bir şekilde hayatını bu haberden öğrendim. şu anda bir evde zor şartlada yaşadığı halk tarafından deli yerine konulduğu ve bazen sebebsiz yere geceleri bağırdığı biliniyor. evi kötü halde kokudan girilemeyecek derecede bir öğretmeni hayat ne hallere sokmuş görüyorsunuz.
    1 ...
  4. 2.
  5. ermeni, amerikan, yada çinli fark etmez insanlara bilgi öğreten özellikle gençleri eğitenlere geleceği hazırlayanlara öğretmenlere hep saygım olmuştur.
    1 ...
  6. 3.
  7. Geçen gün bir haberde gördüm kendisini. O kadar içim acıdı ki elimi uzatmak bir şeyler yapmak istedim. O yarı huysuz hallerinde dağınık saçlarının her bir telinde bir tarih bir dert yatıyor belli. Üzgünüm çok.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük