Avrupada sakalları uzatıp dağ evinde geyik pişirsem, odun kırsam şu anki türkiye’de olduğum halden daha huzurlu olurdum. Altımda eski model bir jip, avusturya’nın yeşil dağlarında internetsiz bir ev, tertemiz köy hayatı. Dünyevi şeylerden uzaklaşıp, spor, kitap, kahve, mangal ve hayalimdeki kadın ile 30 yıl başka insan görmesem yaşardım.
Türkiye’deki can sıkan siyasi ve ekonomik çöküntü ciğerlerimi daraltıyor, en yaşanabilir alanlarda bile malesef durum böyle.
Sadece Mali olarak kötü durumda olsak neyse. Sonuçta para bir şekilde düzgün politika ve yönetimle halledilir ama toplum ahlâkı ve psikolojik olarak çökmüş.
Işte bu durum daha kötü çünkü dediğim gibi para elbet bir şekilde bulunur ama o ahlak ( sadece cinsellik olarak düşünmeyin. Saygı, hak yememek vs.. gibi kavramlar da var içinde) gitmiş ve bunları düzeltmek ve toplumun eski haline dönmesi çok zor.
Anca 15,16 yy. Daki reform rönesans gibi bir radikal değişim yaşanması lazım toplumun normale dönmesi için.
Toplumsal, ekonomik, kültürel.. daha birçok alanda uzun zamandır süregelen büyüyerek toplumda yara açmış o kadar çok problem var ki çok eğlenceli bir arkadaş ortamında bile kendimizi bunları konuşurken, ülke için geleceğimiz için bir çözüm yolu ararken en sonunda da çaresizliğimize yakınırken buluyoruz.
Normal tanımı içerisinde sosyal devlet, vatandaşlarının yaşam kalitelerinin arttırılmasını ve gelir eşitsizliğini vergilendirmelerle beraber en alt seviyede tutmayı hedefler. Türkiye'de devlet, vatandaşın sırtına yük olmanın dışında herhangi bir işleve sahip olmadığı için ülkenin de can sıkıcı olması normal.
Mesela şöyle bir şey olsa, vatandaştan aldığın telsiz vergileriyle devlete ait bir operatör var etsen paranı ordan kazansan vatandaştan da bu vergiyi almadığın gibi ona iş alanı yaratmış olsan. Alkolden, sigaradan aldığın vergilerle aynısını yapsan. Yani devlet olarak sen de herkes gibi üretime katılsan, hem vatandaşına iş olanağı sağlar hem vergilerle insanlara hayatı dar etmezsin. Fakat hazır yemeye alışıldığı için böyle bir ekonomik modelin desteklenmesi yerine tabi varolan kamu kurumlarını satmak daha kolay geldi hükümete.
Ne bilim, olmaz burdan, olamıyor. Bazen olacak gibi olduğunda da ülke karışıyor zaten.
Ayasofya vatana millete, ekonomiye hayırlı olsun.
edit: yarın öbür gün bu kadar da konuşamayız belki, konuşabiliyorken konuşayım dedim, haydin karanlık günlere türkiye.
can sikıcı diyen akşam haberlere baksın siyasi kavgalara bence oldukça eğlenceli özellikle batan ekonomiye rağmen hükümetin ısrarla ekonomi çok eyi demesine katula katula gülüyorym.