türkiyeden hiçbir halt olmayacağı gerçeği

entry5 galeri0
    1.
  1. kendimizi kandırmadan kabullenmemiz gereken acı gerçek. siyasal, kültürel, spor, silahlanma ve ordu ( bu seçeneklere istediğinizi ekleyebilirsiniz.)

    siyasal ;
    yürütülen politikalara, ekonomideki adımlara bir bir bakın. klasik olacak ama amerikan uşağı olduğumuzu kabul etmemiz lazım. kalk kalk, otur otur. kısaca özetlemek gerekirse olay budur. ekonomideki rakamlara aldanmayın.2000 yılından itibaren türk ekonomisi iflas bayrağını çekmiştir.

    artık zengin müthiş zengin, fakir ve orta gelirli, adım adım daha da fakirleşmektedir. iktidar yanlısıysanız bolluk devri uzakta değil yani. siz 2000 yılından önce hiç sakallı, sarıklı audi q7 ye binen bir insan evladı görmüşmüydünüz?

    kültürel;

    değişen bir şey yok aslında bu konuda, nobel ödüllü bir gururumuz var. o da sağolsun bize küfrettiği için aldı bu ödülü. bunun haricinde cezaevleri yazarlar ve düşünce suçlularından geçilmiyor. artık düşünmek, yazmak, istediğin gibi eleştirmek suç sayılabiliyor. her an adalet bakanlığından bir kontra atak yiyebilirsiniz. aman dikkat fazla düşünmeyin.

    spor;

    hesaplaşmalar burada da devam ediyor. şikeydi, örgüttü derken futboldan soğuduk. zaten sportif bir başarımız yoktu, sanırım asla da olmayacak. bu diğer spor dalları içinde geçerli.

    ordu;

    asıl şenlik burada. vatana hizmet etmiş, bayrağı için canını bir an olsun düşünmeden verecek tüm vatan hainlerini içeri aldık çok şükür. müjdeler olsun! ordu pasifize oldu. şuan türk ordusunun sgk dan veya ziraat bankasından farkı yok. bugün milli silahlarımız diye bir başlık gördüm, hafif gururlandım. bakayım dedim silahlarımıza; biri güney kore teknolojisi, biri israil destekli, geriye kalanlarında alayı amerikan malıdır şüphesiz...

    bunlardan çıkarılacak en iyimser sonuç şudur:

    türkiye bir hiç olmaya adım adım yaklaşmaktadır. hiçleştirilmekte, parça parça silinmekte, terör acısıyla ciğerimizi parçalayıp geriye kalan her şey unutturulmaktadır. acıdan, stresten, geçim derdinden başımızı bile kaldıramıyoruz. kaldırsak belki isyan ederiz, belki değiştirme gücümüzün farkına varırız ama biz koyun sürüsü olmaktan mutluyuz.

    maalesef bizim için ;

    ''cehalet mutluluktur''

    kısacası Türkiye'den bir halt olmaz, olamaz...
    3 ...
  2. 0.
  3. ülkenin çivisinin çıktığı gerçeğidir.
    her gün zam, vergi, algı zart zurt...
    0 ...
  4. 1.
  5. MEMLEKET GiTTi, VATAN SAĞ OLSUN...

    Mesela badem çıkıp “Vatan sağ olsun” diyemez...

    Öyle ucuz laf değildir...

    Bedeli var...

    *

    Askeri hastanenin bahçesindeki genç asker, üzerinde oturduğu tekerlekli sandalyede, bir tek arzusu olduğunu söyledi:

    “Kızım büyüdü, bu sene okula gidecek... Ona bir defa olsun sımsıkı sarılmak isterdim, ama kollarım yok...”

    Mayın götürmüş...

    O söyleyebildi işte arkasından:

    “Vatan sağ olsun...”

    *

    Dinlerken evdeki herkes ağladı...

    *

    Vatanın çocukları dağlardaki kayalar için patır patır düşüp canlarını verirken, bu tarafta limanlarından, adalarından, koylarına, koruluklarına kadar ele sattılar...

    Vatanın ormanı bitti...

    Dereleri gitti...

    Göçmen kuşların konacağı sulak kalmadı...

    Eee kalkıp bir de “Vatan sağ olsun” de...

    Uymaz...

    *

    Vatanın üzerinde bir karış toprağı olmayanlar, fidan çocuklarını davul zurna ile askere gönderdiler...

    Tüyen olursa, değil devlet protokolünde yer almak...

    Kasabaya, köye, mahalleye dönemez...

    O anneler, babalar gururla “Vatan sağ olsun” diyebilirler...

    Hakları...

    *

    Sen?..

    *

    Vatan sadece toprak parçası değil...

    Üzerinde şarkılar söylenmeli...

    Çocuklar aydınlık, parlak geleceklere doğru, el ele tutuşup güven içinde büyümeli...

    Gençleri korkusuz, özgür olmalı...

    Anneler mutfaklarda gizli gizli ağlamamalı...

    Babalar?..

    Telefonla konuşmaya korkuyor birader...

    Kalk de bakalım:

    “Vatan sağ olsun...”

    *

    Rejimi uygar dünya gibi...

    Demokrasisi olmalı...

    Bağımsız ve özgür...

    Çağdaş olmalı vatan...

    Vatan; üzerinde sevgi, barış, huzur olunca vatandır...

    *

    Vatanın adaleti olmalı mesela...

    Hak aranabilmeli...

    Hukuk işlemeli...

    Kendileri otellerin arka odalarında terörle pazarlık ederken... Vatanın bölünmemesi için ömrünü veren yiğit askerleri suçlu bulundular, daha birkaç gün önce... Ömürlerinin kalan kısmını hücrelerde geçirecekler...

    Belki oralarda ölecekler...

    Onlar söyleyebildiler işte:

    “Vatan sağ olsun...”

    *

    Sen de çık de...

    Bakalım uyacak mı?..

    ***
    25 Eylül 2012 - bcoskun@cumhuriyet.com.tr

    bekir coşkunun bir köşe yazısı. sanırım konumuzla yeterince örtüşüyor.
    1 ...
  6. 2.
  7. daha yarim saat önce 18 19 yaslarinda bir lnsan müsveddesinin durakta o kadar insan cocuk varken duragin icine hic rahatsiz olmadan balgamini sallamasi ile ve her gün o kadar sehit vermemize ragmen hala utanmadan hükümeti savunma arsizligindaki insanlara rastlamamla bende iyice yerlesen fikir. Oglum memlekette yüz senedir gazete altmis senedir radyo kirk senedir tv yirmi senedir internet var lan hala böyle yontulmamis dag ayisi olarak yasamak gücünüze gitmiyor mu daha ne yapmak lazim bu medeniyeti tüfek harbisi ile götünüzden mi sokmak lazim lan.
    2 ...
  8. 3.
  9. 6 yıl önce lübnan ile ne yaşamışsak şu anda suriye ile yaşadığımız problemlerle aynı. değişen hiçbir şey yok yani. o gün lübnan a asker yollamaya çalışıyoruz. suriye ile düşmanız. bugün suriye ile düşmanız, mültecilerini krallar gibi ağırlıyoruz. bizden hiçbir halt olmayacağının başka bir kanıtı.

    6 yıl önceki bir köşe yazısı buyurun efendim;

    ya sabır...

    türk askeri, "saldırılardan korumak için" lübnan'a gitsin mi?
    tartışılan soru bu.

    en sonda söyleyeceğimi, en başta söyleyeyim...
    o lübnan, bana mı sormuştu, bekaa vadisi'nde pkk'yı saklarken?
    neredeydi şu meşhur mahsun korkmaz akademisi... var mı hatırlayan?

    ne çabuk unutuyor türkiye...
    hiç mi hafızası yok bu milletin?

    madem göğsümüzü siper edecek kadar çok seviyoruz lübnan'ı... o zaman neden lübnan'ın hamisi suriye'ye savaş açmaya kalktık kardeşim?
    neden?

    evet, çocukların öldürülmesi vahşettir.
    insanlık suçudur. ama...
    bekaa vadisi'nden gelen pkk'lılar, köylerimizi basıp, bizim bebelerimizi öldürürken, vicdanı neredeydi lübnan'ın?

    din kardeşiysek eğer...
    müslüman suriye, müslüman lübnan... neden "sünnetsiz" teröristlerin müslüman türkleri katletmesine göz yumuyordu?

    bakın önceki gün, roma'da lübnan için bir toplantı yapıldı...
    15 ülke katıldı.
    abdullah gül de oradaydı.
    toplantı sonundaki açıklamayı italya dışişleri bakanı d'alema yaptı.
    dedi ki:
    "sivillerin öldürülmesi kabul edilemez."

    abdullah gül, tebrik etti d'alema'yı.
    türkiye'ye falan davet etti.

    peki kim bu d'alema?

    abdullah öcalan, roma'nın cehennem mahallesi'ndeki villasında saklanırken, kimdi italya'nın başbakanı?
    kim veriyordu öcalan'ın yiyecek içecek parasını, telefon masrafını, avukatlık ücretini, kirasını?
    kimdi o zamanlar, hiç utanmadan, "öcalan terörist değildir" diyen?
    kimdi, "türkiye'de insan hakları yok...
    öcalan'ı türkiye'ye iade etmem" diyen?
    kimdi, türk milletini sokağa döküp, italyan mallarını boykot ettiren?

    bu d'alema.
    işte o d'alema.

    bugün çıkmış ne diyor dallama?
    "sivillerin öldürülmesi kabul edilemez."

    allahım ne çabuk unutuyor türkiye...
    hiç mi hafızası yok bu milletin?

    -------------spoiler-------------------

    kaynak : http://sabah.com.tr/ozdil.html
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük