türkiyedeki öğretmenlerin öğretmen olamaması

entry9 galeri0
    ?.
  1. gittiğim her okulda yaşanan durumdur. öğretmenler öğrencilere birşeyler öğretmekten çok sadece dersi anlatmanın peşindeler. hepsi sadece dersi dinleyen öğrencileri düşünüyor halbu ki asıl derse ihtiyacı olan kişi dersi dinlemeyen öğrencidir. bunun farkında değiller.

    Benim öğretmen olmak isteyen bir ablam var. ve ablam öğretmen olduğumda ilk işim doğuya gitmek ve hep orda yaşamak diyordu. çünkü oranın eğtime ihtiyacı var diyordu. bizimkilerse sadece anadolu liselerinde öğretmenlik yapmanın peşinde. tabii o da öğretmenlikse. soru sorarsınız. ki bu düşündüğünüzü gösterir. ama aldığınız cevaplar ne sizi tatmin eder ne de sınıfı. üstüne üstlük soru sorduğunuz için bazen azar da yersiniz. okullarımızda insanlarımız köreliyor. ben bunu bizzat yaşayan birisiyim tıpkı birçoğumuz gibi. ancak farkına varanlarımız çok az. öğretmenler rahatın peşindeler. çoğu 3 ay tatili ve maaşı için ayrıca bayram tatilleri için gelip öğretmen oluyor. konuştukları konulardan olaylar hakkında yaptıkları yorumların hiçbir derinliği yok.

    nerden biliyorsun diyeceksiniz. tüm ailem öğretmen. ve öğretmenlerden nefret ediyorum bu gruba tabii ki anadolunun ücra köşelerinde ilim adına soğuktan yüzlerindeki damarların çıkmış olduğu çocuklarımıza birşeyler öğretmeye çabalayan bunun için de ömrünü çürüttüğünü düşünmeyen saygıya hürmete değer yüce öğretmenlerimizi hariç tutuyorum. ama gel gelelim sınıfta kravat taktım mı adam oldum sanan, öğrenciyi sevgiyle değil nefretle kucaklayan, bağırıp çağıran hatta küfür eden, anlattığı tarihi yaşatamayan ve böyle bir derdi olmayan, fazladan birşey vermek istemeyen değil isteyemeyen, vücut dili zayıf çocuk psikolojisinden anlayamayan iletişimi derme çatma bir kulubeyi andıran insanlara ben öğretmen diyemem.

    bu insanlar ancak yazılı haftası birşeyler öğretir çocuklara ki onu da bu kişiler değil sadece çocukların içindeki o yazılı korkusu öğretir. o da 1 hafta sonra unutulur gider. benim babam da öğretmen. doğuda 10 yıldan fazla görev yaptı. ve oranın zorluklarını bana anlattığı kadarıyla biliyorum. günde 3 gazete alıyor ve haberleri çocuklara anlatıp yorumlarını istiyor. onları birbiriyle tartıştırıyor ve brbirlerine saygı duymayı öğretiyor.
    açıkcası babamın iyi bir baba olduğunu düşünmesem de ilkokul 4. sınıfa kadar iyi bir öğretmen olduğunu yaşayarak gördüm. ancak şu öğrencilik hayatımda gerçekten işte bu adam öğretmen! sınıfa girdiğinde ayağa kalkmaktan grur duyduğum sadece 2 kişi oldu.

    Okullarımız kendine öğretmen diyen boş hatiplerle dolu. tahtaya üniversiteden kalma notlarını yazan ve yarım yamalak üstünden geçip anlatan ve sadece dersi dinleyenlerle ders işleyen öğretmenlerle...

    Gerçek öğretmenin kim olduğunu göstermek amacıyla size 3 film önereceğim.

    1- kara tahta

    2- hayat okulu

    3- özgürlük yazarları günlüğü

    son filmi özellikle izlemenizi isterim çünkü gerçek bir olayı anlatmaktadır. amerika'da ırkçılığın tavan yaptığı bir dönemde yaşanan içler acısı durumda öğrencilerinin uyuşturucu, silah kaçakcılığı, fuhuş gibi tuzaklara düştüğü bir sınıfta göreve başlayan ve kendini onlara adayan öğretmenin ve öğrencilerinin hikayesidir. öğretmenleri onlardan bir günlük tutmasını ister. ve günlük daha sonraları olduğu gibi beyaz perdeye aktarılır.

    Ve öğrencilerin çoğu en az 3 yakınını ırkcıların çatışmalarında kaybetmiş. meksikalılar, siyahlar ve beyazlar gibi birçok gruptan oluşuyor. hepsi birbirinden nefret ediyor. ve o sınıfa o öğretmen bilerek atanıyor. bütün iyi öğretmenler iyi sınıflara veriliyor. fakat bu sııfa bu öğretmenin atanmasının sebebi de kendisinin daha önce hiçbir yerde görev yapmamış olması. öğrencilerin çoğu hala hayatta ve mesleklerini filmin sonunda öğreneceksiniz.

    eğer okuduysanız teşekkür ederim.
    5 ...
  2. ?.
  3. ?.
  4. tamamen kpss ile alınmalarıyla ve bir kere yerleşenin kovulma ihtimalinin olmayışıyla alakalı bir problem. adam son dakikaya kadar öğrenci kafasından çıkamamış ki, kpss ye bile dershanede hazırlanıyor. bu adamdan öğretmenlik bekleyenler biraz daha bekleyecek.
    2 ...
  5. ?.
  6. kesinlikle kelimesi kelimesine katılıyorum sozluk emekcisi'ne , film önerilerini dikkate alacağım. Bu ülkede birşeylerin düzelebilmesi için ilk yapılması gereken öğretmenlerin düzgün diye nitelenebilecek düzeyde olması gereklidir kesinlikle. Öğretmenlik kitaptakini okuyarak, formülleri-bilgileri tahtaya yazarak gün geçirmek değildir. Öğretmenlik çok kutsal bir meslektir ve herkesin yapamayacağı bir iştir...
    0 ...
  7. 1.
  8. kim ne derse desin,

    eğitim fakülteleri öğretmenliği "bir meslekten ibaret gören",

    ömrü boyunca, "otobüslerin üzerinde yazan yazılardan başka iki satır okumamış insanlarla dolup taşmış durumdadır".

    aklı başında, öğretmenliği bir yaşam tarzı olarak gören kültürlü ve vizyon sahibi insanlar da bu odunların içinde mücadele vermektedirler.

    yani öğretmen olmak atama meselesi değildir, gerçekten hak edenler geçte olsa istedikleri yere geleceklerdir.
    3 ...
  9. 2.
  10. 3.
  11. öğretmenlere basit memur gözüyle bakılmasından kaynaklanmaktadır.
    0 ...
  12. 4.
  13. "olsaydı zaten Türkiye'deki yazardın" cevabı ile şenlendirilecek önerme. benim 2. sınıf öğrencilerim bile bunu doğru yazar. ha şimdi sen bunu yanlış yazıyorsan sorun öğretmende değil sende. sen olmamışın. sihirli değnek yok ki ne seni ne de sana destek çıkacak nitelikte girdi yazan arkadaşları düzeltelim.

    aynı kademe maaş almasalar bile aynı sınıfı okutan öğretmenler arasında daima bir yarış vardır. kimin sınıfı daha başarılı yarışı. bir öğretmen kendini geliştirmese zaten öğrenciye bir şey katamaz. ki öğretmenlik yapıldıkça öğrenilir. girdiğin her ders sana öğrenciler hakkında bir şey öğretir. bugün öğretmenleri sorgulayanların önemli bir kısmının yaptığı şeydir bir iki kötü örnek alıp onu genel bir yargı olarak sunmak.

    bugün 25 bin sınıf öğretmeni çeşitli branşlara geçmiştir. bu sınıf öğretmenlerinin hepsi en az 2 yıllık öğretmendir ve iki yıllık bir tecrübe de basite indirgenemeyecek bir durumdur. ancak bu durumun öğretmen kalitesini düşürdüğün farkında dahi olmayanlar bugün bunu yapanlarını kınayacakları yerde öğretmenleri kınamaktadır.

    bu sınıf öğretmenleri ne mi oldu? hiç bir eğitim almadan "sosyal bilgiler", "matematik", zihinsel engelliler", teknoloji tasarım" ve bir kaç branş daha. peki bunca yıl eğitimden sonra bu hiç anlamadıkları alana geçen öğretmenlerden sizler ne bekliyorsunuz? bir şey bekleyecek olayların farkında varabilecek durumda değilsiniz, size fırsat çıktı sadece. artık bu öğretmenler üzerinden buna neden olanlara değil bundan mağdur olanlara vurun.

    ha bu arada bir gecede sınıf öğretmeni olan binlerce fen edebiyat mezunundan, öylesine hak tanınıp sınıf öğretmeni olan ziraatçiden, su ürünleri mezunundan, ve sırf lisans ve önlisans okumuş diye hiç alakası olmadığı halde ücretli öğretmenlik yapan 40 bine yakın kişiden bahsetmiyorum.

    çürük kokuşmuş bir sistem içinde, 6 ayda bir eğitim programları, denenmeden pilot uygulama yapılmadan değiştirilirken, iktidarlar siyasi ideolojileri gereği sistemin temel taşları ile oynarken, öğretmenler toplum tarafından hor görülürken onları eleştirmek kolay. iktidar yandaşları para kazansın diye bilgisayar destekli eğitime geçilirken ancak ve ancak bilgisayarlı sistem uygulanması açısından oldukça fakir ülkemize hiç uygun değilken en kolay. evet bunlar öğretmen değil.

    he canım he.

    ekleme: bu arada bunlar içi boş nefretle öğretmenlere yazılanlara karşı verdiğim cevap. içi dolu olanlar zaten bu sistemin içinde olanlardır. eleştirilmesi gereken çok şey var öğretmenler hakkında. ama böyle boş değil.
    0 ...
  14. 5.
  15. O çok kutlu öğretmenler gününde hatırlanması gereken gerçeklik.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük