her gün aynı rutinleri binlerce kez tekrar ettiği halde, onlarca sakarlık, unutkanlık ve hatayla milyarlarca liralık zarara yol açan verimsiz bir iş gücüne karşılık geliyor üniversite mezunlarımız.
yalnızca mikroskobik bir bölümü bu istisnanın dışında! belki de değil!
ve bu insanları kusursuz akıl ve ruh hastaları olarak kategorize etmek pek de yanlış sayılmayacaktır!
sokak röportajlarında ağzına mikrofon uzatıldığında saçmalayan ihtiyarlar, bu adamların anne babaları işte!
hemen hemen hepsi şizofreni, afazi, alzheimer gibi hastalıklara yakalanmaya oldukça yatkın bir genetik havuzu paylaşıyor!
dinci ve ırkçı bir erkin tahakkümünde esaret süren toplumdan sağlıklı alışkanlıklar edinmesini de bekleyemezsiniz.
binlerce akıl ve ruh hastalığını bir veba, salgın misali birbirimize bulaştırıyor ve o vasat haleti ruhiyeyi muhatap aldığımız her bir bireye sirayet ettiriyoruz, ve her birimiz vasat ötesi yaşam koşullarıyla korkunç bir döngüye hapsoluyor.