Türkiye de is güvenliği denildiği zaman, çelik burunlu ayakkabı baret gözlük varsa tamamdır demek.saha güvenliği kimsenin aklına gelmez gelse de umursamaz umursasa da pahalı olur der yapmaz.
Türkiye'de iş güvenliği diye bir kavram yoktur.sadece şans eseri yaşamak vardır.bu;çalışanlar için de geçerlidir,normal sokakta dolaşan bir yurttaş için de geçerlidir.
çok daha acısı işçinin kendini koruyucu gereçleri angarya görmesi. yaşadığım, gördüğüm olaydır suç sadece patronda, iş yerinde değil işçide de vardır. başımı terletiyo baret takmicam, taşlama yapıyorum gözlük ne amk, bu zamana kadar çelik halat kopmadı şimdi mi kopacak, iş ayakkabısı* çok koku yapıyor ondan giymiyorum vs vs* tersanede bizat şahit olduklarımdır. Şimdi bilinçlendirilmiyor diyeceksiniz şöyle söyleyeyim 2 ayda 4 defa zorunlu seminere gittim işçi olduğum halde, işten kaytarma gözüyle bakıldığından milletin goygoy yaptığı mekanlar oluyordu. iş veren haklı demiyorum köpoğlusu işçi köle gibi çalışsada at suratı gülmezdi lakin işçiye bütün malzemeleri tam bir sekilde verdirtirdi. ama ne yalan söyleyeyim işçide patron gelince 4 elle çalışır patron gidince kaytarirdi. ölen olunca tersaneye sendikalar coreklenir ölen yokken kimsenin umrunda olmaz. çark işte herkes rahatinda yani.
gerçekten bu işi ciddiye alanların yanısıra; ceza yememek için göstermelik uygulanan tedbirlerdir.
geçen hafta türkiye genelinde başlatılan -asansör kazasından sonra- denetime bizim şantiyelerden birine de geldiler. ofiste bir anda panik havası çünkü alınan hiçbir tedbir yok. işçiler baret bile takmıyorlar ( takmak istemiyorlar). yalnız denetçilerin söylediği bir detay cidden çok ilginç. yalnızca düşme vakaları için alınan tedbirlere bakıyoruz, diğerlerine baksak tüm inşaatlar mühürlenir.
mühürleyin arkadaş neyden korkuyorsunuz. alınması gereken önlemleri zaten yayımlamışsınız uymayanlara da gerekeni yapmanızdan daha doğal ne olabilir? kaldı ki can güvenliğinden bahsediyoruz.
inşaattaki asansör boşluklarının kapalı olmasına, merdiven boşluklarının korkuluklarla kapatılmasına, çıkmalardaki örülmemiş duvarların kapatılmasına baktılar yalnızca. hiçbiri yoktu belli bir miktar para cezası kestiler ve 1 hafta süre verdiler bunların giderilmesi için. patron hemen uyguladı ve harcadığı bedel o kadar az ki. çok zor bir şey de değilmiş yani.
asansör kazası olduğu için bugün sadece düşme vakalarına bakıyorlar, yarın bir başka türlü ölüm olmalı ki (allah korusun) ancak o zaman diğer yazılı ama uygulanmayan önlemlere bakarlar.
maalesef bizde böyle.
Kazanın sadece dış etkenlerden oluşacağı çalışanın hata yapmayacağı algısı değişmediği sürece Türkiye'de iş güvenliğine karşı duyulan güven hep aynı seviyede kalacaktır. Bir iş yapılacaksa oturulup herşeyi planlamak ve plana sadık kalmak gereklidir. iş güvenliği sadece baret, çelik burunlu ayakkabıdan oluşmaz. iş güvenliği konusunda belki de en önemlisi olaylardan ders çıkarmaktır. Tecrübedir yani ve tecrübe size kazanın nerde gelebileceğini gösterir.
