anladığım kadarıyla 90'lardan itibaren partileşme stratejisine giren solun kurdukları partilerin niçin taban kazanamadığının cevaplarını oluşturan nedenlerdir.
aksi halde sonu zaten hapiste bitecek maceraların örgülerini kimse anlamak veya öğrenmek istemez.
Türkiye'nin on yıllarca Sovyet tehditi altında kalmasıdır. Bu tehdite karşı ülkeyi güvende tutmak için batıya ve abd'ye yanaşan siyasi iktidarlar, kullandıkları söylemlerle solu, sosyalizmi, komünizmi kötülemişlerdir.
ABD sınırları icerisinde sosyalist lafı küfür ile eşdeğerdir. Amerikada yıllar sonra ancak şu senelerde bir şeyler değişiyor gibi, bernie sanders amca ile beraber esen rüzgârın etkisiyle...
Siyasi iktidarların desteklediği basın ve cemaatler yoluyla halkın zihninde solcu, hain kelimesi ile özdeşleştirilmiştir.
işte tam da bu yüzdendir ki nazım hikmet, vatan hainliğine devam ediyordur.
Hala!
Din gibi insanların hassas yanlarını kullanmaması, eğitime önem vermesi, solcuların meraklı, araştıran, öğrenmek isteyen, tartışan insanlar olması falan filan...
halkimızın okumayı araştırmayı sevip sevmemesi ile ilgisi olmayan sebeplerdir. iskandinavya, avusturya, almanya... bunlar solun geleneksel olarak güçlü olduğu ülkeler ve buranın solcuları oralarda taliban kampı gibi yerlerden tulum çıkarıyor.
tersine, deha üretmek üzerine eğitim sistemi kuran ve bunu azami ölçüde gerçekleyen güney ve güneydoğu asya ülkelerinde solcu olduğunu deklare eden adamı sokak ortasında palalarla parçalıyorlar.
çok başka sebepler var ama sabahlara kadar favlayacağım bir yazardan duymak istiyorum bunları...
sol nedir bu başlıbaşına bir konu ama türkiye de kendisini solda görüp % 25 civarı oy olan bir parti sürekli askeri darbeden medet umdu. sözde sol darbeden zarar görmüş ve darbeye karşılardı ama uygulama tam tersiydi. son 2-3 yıldır askeri, darbecileri çağıran ciddi bir söz duymadım. bu konuda epey gelişme var ama bu kendilerinin başarısı değil. asker tamamen kışlasına çekildi.
bir de güncel olsun çok yalan söylüyorlar. sanki meşru, normal bir şey gibi.
yalanla iktidardaki partiyi devirmeyi düşünüyorlar.
ha bir de son olarak liderleri bir hanım bakana sözlü tacizde bulundu.
Hdp bile kendine sol diyor kardeş hangi sol bu? Sosyalist komünist solsa paraya karşı güçsüz düşmeleridir sebep açık ve net. Para egemonyası altında ideolojilerini malesef yansıtamıyorlar.
Devletin solcu eşittir terörist yaftalamalarının herkesin zihninde yer etmesi sebeplerden biri olabilir. "Gomanis misin lan" ağzını her küçük mahallede duyabilirsiniz. Basit bir örnek ama aklıma hep denizleri jandarmaya ihbar eden insanlar gelir. Onlar için savaştığın veya savaştığını düşündüğün insanlar. Tabana yaymada bir sıkıntı var. Bunda etkili olan eskiden beri devlet eliyle halkin kendi içinde oluşturulmuş ihbar sistemi ile solcuların devlet düşmanı algısının(nedense çok kötü bir algıdır) çoğu kişiye enjekte edilmesidir. ihbarda bulunan 'devletimiz varolsun'cular gururlanıyordu. Nasıl yaşadıkları önemli degildi, önemli olan devletin bekasıydı. Bunlar solun dışındaki unsurlar, solun kendi içinde bölünüşü de çok fazla etkili. Kendi düşünceleri etrafinda bir birlik oluşturamayan insanlar başkalarını nasil birliğe inandırsın? Birbirinden düşman derecesinde nefret eden sol gruplar var.Ayrıca çoğu solcu egoları nedeniyle başka bir sol düşünce ile uzlaşı yerine tamamen bir kopuşu daha uygun buluyor. gittikçe elitleşen bir sol oluşmaya başladı türk solu özellikle. Kendinden olmayanları aşağılama kömür,makarna,koyun edebiyatı vs. Bu tür söylemler ile bir yere varılacağını düşünmüyorum. Solcu eşittir dincilere nefret algısı da ülkenin büyük bir kesimine hakim. Tüm bu unsurlar ve daha fazlası etkili. Kıvamını tutturamamış hamur ellerinize yapışır ya onunla bir şey yapamazsınız, un eklemek ve yeniden yoğurmak zorundasınızdır. Günümüz solu da işte böyle nerden tutsak elimizde kalıyor.
Çünkü ülke nüfusunda kemik sol kesim azınlıkları oluşturuyor. Ayrıca bu ülkeyi ne zaman sol bir hükümet yönetti ? Koalisyon ile gelen Ecevit var bi. Başka yok. Yani bu durumda nasıl başarısız oluyor onu anlamıyorum.
halka, halkın ihtiyaçları yerine kendi ütopyalarını sunlamalarından dolayıdır.
halil söylemez adında bisikletle afrika turu yapan bi adam var. geçen sene afrikada açlık ve susuzluktan kırılan insanların olduğu bi köye gidip çocuklara kitap hediye etmiş, twitterda da o anı paylaşıp kitap romantikliği yapmıştı.
ya kardeşim karşında 15 yaşında 30 kiloda kalmış bir çocuk var. sen ona okusun diye kitap değil, besin alsın diye yemek vereceksin. önce 1. temel ihtiyacını karşılayıp açlıktan ölmesin, kitap kısmı bir sonraki iş.
tek bir sebebi vardır o da abddir.
komik ama rus salatasına bile yıllarca amerikan salatası denmesi bu yüzden. ne zaman ki sscb yıkıldı salataya rus deme izni çıktı.
reklamcılık sektörünü elinde tutan abd reklamını yapmasa şimdinin bop eşbaşkanları eşek etinden sucuk satmanın ötesine gecemezdi.
inönü' nün " ortanın solundayız " demesinden itibaren iktidardaki sağ kesimin solu dinsiz - imansız diye lanse etmelerindendir. sol kesimde de bu iftirayı çürütecek adımlar atılmaması da etken faktör olmuştur.