yeniliklere açık olan, oyuncu/senaryo yazarı/yönetmen seçiminde torpile (ünlü ama yeteneksiz kişilere) geçit vermeyen, yapılan işin sadece ekonomik değil, sanatsal boyutuna da aynı biçimde özen gösteren yapımcılar ile mümkündür.
Akşam akşam aklıma takılandır. Hiçbir zaman mümkün olmamıştır ve olmayacaktır.
Aslında sinemayla aram yoktur. Durup 2 saat bir şeye bakmak çok zor geliyor. Hiçbir filmi tamamlayamıyorum. Tamamlasam bile bir yerlerde konsantrasyonum bozulmuş ve bir şeyler kaçırmış oluyorum. Fakat babamın yaklaşık 2000 filmlik dev bir arşivi olduğundan piyasadaki her filmi isim olarak biliyorum ve sektör hakkında bir fikrim var.
Son 10 yıldır filmlerde sayıca bir artış var ama bu da hiçbir şey ifade etmiyor zaten.
Yok arkadaş. Bir mağara adamına ergenliğinde dostoyevski, nietzsche ve sartre okutarak kendisini Türkiye'de şahane bir sinemacı yapabilirsiniz. Ülkemizde bu üç şeyin okunması elzemdir. Bunları okuyarak oldukça aydın bir insan olduğunuzu rahatlıkla ilan edebilirsiniz. Sinemacı nedir? Tek bir isim vererek bunu anlatmak mümkün: Bergman. Sinemacı, akla hayale gelmeyecek olanı gösterebilendir. Arabesk edebiyattan, malumu ilan edenlerden, sırf sizinle aynı şeyleri hissediyor diye birilerini beğenmekten bıkmadınız, bıkamadınız.
