Türkiye'nin özetini adana'yla vercem iyi dinle. Şimdi bir dönem adana ovalıktı düzlüktü. iyi planlamayla istanbul'u ortadan ikiye ayırabilirdi. Ve ermeniler planlarını yapmaya başladı. ilk başta fabrikalar yaptılar. işler yolunda gitti ve büyüdüler. Zamanla okullar, hastaneler ve kilise derken. Ermeniler kovuldu. Adana'daki fabrikalar ermeni eseridir. Sabancı ve koç böyle zenginleşti. Gel git zaman adana Ermeni'ler gittiğinden beri pek bir şey yapılmadı. Çünkü adana sanayi şehriydi. Yerine işçi lazımdı. Sürekli göç almaya başladı. Haliyle gecekondular yapıldı. Adana'daki siyasetçiler bunu bildiği için bana oy verin tapusunu size vericez dediler. Ve taktik işe yaradı. Adananın yarısı gecekondudan bir gece tapulu eve dönüşüverdi. Fakat yarısı halen mirasını taşıyordu. Adananın aşağı taraflarında tarım yapılıyordu. Şimdilerde pamuk azalıp başka şeyleri üretmeye başladılar. Bu yüzden adana'da meyve sebze fiyatları diğer yerlere nazaran düşük. Fakat adana gerek mirası, gerekse başıboş olması gerekse'de coğrafi bölgesi gereği oldukça iyi konumda. Adana'nın yarısı leş yarısı temizdir. The end. (Diğer bölgelerde aynı kaderi benzer şekilde paylaştı.)
1960 larda fabrikalaşma beraberinde köyden kente göçü oluşturdu. Fabrika kurulmasına öncü olan siyasi iktidarlar, hiç bu insanları nereye yerleştireceğiz diye düşünmedi. Onlarda fabrikaların etrafına gece kondu inşaa ettiler. Bu gece kondularda elektrik, su ve kanalizasyon yoktu. Hepsi sonradan geldi. Ama plan yok mimari yok. Akabinde oy için belediyeler bu gece kondu sahiplerine tapu verdi. 30-40 sene sonra bu plansız gece konduların yerine apartman inşaa edildi. 20 sene sonra ise daha büyük apartmanlar.
Otopark yok, oyun parkı yok, yeşil alan yok. Ama apartman sahipleri var. 40-50 sene eşek gibi çalışıp 3-4 daire sahibi olan sonrada ölüp gidenler var.
Bugün Türkiye de inanılmaz bir dönüşüm. Lazım. Kentsel dönüşüm yapıp apartman yaparak değil. Eski evleri direk yıkıp şehir dışına müstakil evler yaparak.