bizim insanımız bence böyle bir şeye hazır değil. her şeyden önce türkiye'de çekilen filmlerin türleri hep aynı. hep aynı tür olmasına ve yönetmenlerin kendilerini tekrar etmelerine rağmen hala bu yönetmenler ordusu büyük paralar kazanıyor. bu yönetmen(!) ordusu büyük prodüksiyon filmler ya da özel efektli filmler yapmak yerine tekrar aynı tür bir film ortaya koyuyorlar. sinema bana ve bela tarr'a göre görselliktir, hikaye değil. türkiye'de bilim-kurgu, korku, gerilim ya da kara mizah filmlerinin çekil(e)memesinin en büyük sebebi zihniyettir.
ellerindeki tek malzeme cin. adini bile duyunca irkildigimiz varligin filminde adamlar bizi korkutamiyor. zaten neden korkmak istiyoruz, onu da bilmiyorum. ulkemizde hangi turde guzel filmler yapiliyor allah askina bi korku mu kaldi?
sinema gerçeği taklit eder. gerçek olmasa da gerçeğe en yakını bulur. ülkemizde de korku filmleri yapılabilir hatta bikaç tane sağlam korku filmi var. gerisi amerikan özentisi filmler. bunların yanında korku filmi ha deyince çekilecek bir şey değil. en başta insanları o korkuya inandırmak zorundasınız. içerik kültürel kodlarla uyuşmalı ki inandırıcı olsun. alfred hitchcock hiçbir klasik korku ritüellerini uygulamadan bunu çok iyi başarmış az sayıda yönetmenlerdir.
türkiye de ne var, insanların korkacağı cinler var periler var hayaletler var. biraz daha üretken olursaydık bizim de yerli zombimiz olurdu fakat yok. ne yapalım.
bu arada ciddi anlamda korktuğum en korkunç kısa film
türkiyede insanların her an her yerde bir korku filminin içindeymiş gibi yaşamasından kaynaklı durum. kızlarımız sokakta yürürken taciz ediliyor. küçücük çocuklarımızı koruyabiliyor muyuz iğrenç düşünceli sapkın insanlardan? ne bakıyorsun lan denilerek insanların birbirleriyle kavga ettiği bir ülke burası. ve daha fazlası var örneklenebilecek. biz zaten bir korku filminin içindeyiz her akşam ana haber bültenlerinde fragmanı yayınlanıyor görmüyor musunuz?
Korku filmi olması için konusunda cin geçmesi gerekmiyor.
Osman evre tolga'nın senaristliğini ve yönetmenliğini üstlendiği "htr2b dönüşüm" isimli türk korku filmi.(konusu gayet özgün ve cinli minli değil!)
Fakat hiç tutmadı. Türkiye de sadece 44bin kişi tarafından izlenirken, dabbe:bir cin vakası ise ilk hafta 70bin'in üzerinde izlendi.
Sonuç olarak bu ülkede cinsiz korku filmi uzun yıllar tutmayacak gibi.
en büyük nedeni, türk insanının ne kadar gözü pek hiç bir şeyden korkmayan, gözünü budaktan sakınmayan kişiler olduğunu anlayan yönetmenlerin senaristlerin geri adım atmasıdır.
ön yargının korku hissini alt etmesinden dolayı tutmayan filmlerdir. türk yapımı korku filmi, korkutmaz algısı. ben korkuturum diyen iddialı bir senarist çıkana dek durum böyle.
sanki abd de çekilen korku filmlerinde klişe yokmuş gibi. evde ses geliyor kız elinde bıçak o sese doğru ilerliyor. Bekle sırtını duvara daya elinde bıçak , sopa ne olursa bulundur ve polisi ara. Gece olmuş mezarlığa gidiliyor. nereye gidiyorsun. bir tedirginlik var ayrılalım bakalım demeler bir arada durun birlikten kuvvet doğar. Bütün bu olanları türk filminde yapsak gülmekten yere yatardık.bir de sunum var. bizim battal gazi, tarkan döğüş işlerinde işi abartıyor.Ama ramboda, zor ölümde adamlar bunun kralını yapıyor ve izletiyor.
Yabancı korku filmleri türkiye de çekilse bu ne ya zombi neymiş, vampir neymiş diye bir sürü terane...
Türk sinemasında korku dini ögelerle sağlanmaya çalışılıyor çünkü atıyorum bir seri katil filmi türkiye de yapmaz. Malesef karındeşen jack, kanlı kontes gibi ünlü psikopatlarımız yok. Bir ara çivici katil varmış o da psikopat olamayacak kadar beyin fukarasıymış. Yani korku ögesi yabancı sinemada adrenalin olarak kullanıyor bir anda çıkan kötü ruhlar, sırayla ölen insanların ani ölümleri ve daha bir çoğu.
Şeytan, halka, cinnet gibi yapımları ayırmak gerek zira bir emek ve iyi kurgu söz konusu.
Kısacası iyi bir korku filmi çekilebilmesi için yalnızca siyah çarşaflı çığlık atan ne üdüğü belirsiz bir lisanda sayıp söven cinler yerine kimseye özenmeden değisik fikirler gerek. Ki aynı sektör komedi filmlerinde taşralıyı ezmekten dramda yalnızlık işlemekten ve yine romantik de ölen sevgililerden vazgeçerse iyi yapımlar ortaya çıkar.
Aksiyonda ise amerkan özentisi olan bir yapı var. korku sineması yeni olmasına rağmen yine de etkiliyor
Tabi birazda korkmak gerek yani bilinçaltısal bir durum. Eğer ben ateistsem cinli dabbeli filmlere gidip vakit harcamam korkmayacağımı heyecanlandırmayacağını bile bile.
Daha kendi tarihini sadece osmanlı dan itibaren çekiyorlar. Kaldı ki yaratıcılıkmış peh.
Asıl sebebi insanların film vizyonuna sahip olamaması. Buna yönetmenlerin, senaristlerinde dahil olduğunu düşünüyorum. iyi bakış açısı iyi senaryolar doğurabilir. Ama elimizde imkanlar olduğu halde neden yapamadığımızın net bi açıklamasını bile yapamıyoruz. Bence sanatın ve sanata bakış açısının eksik olduğu nadir ülkelerdeniz.
kanımca türkiye'deki korku filmi algısından kaynaklanmaktadır. insanlarımızın korku filmi denince aklına sadece hayalet, canavar, vampir, vs geldiği için bu öğelerin türk sinemasına yansıması da maalesef hep zayıf olmuştur. halbuki, yanlış hatırlamıyorsan alfred hitchcock bir keresinde "arkasında ne olduğunu bilmediğiniz kapalı bir kapıdan daha korkunç hiçbir şey yoktur" gibi bir şey söylemişti ve bence sonuna kadar da haklıydı. hatta bu tarza en güzel örneklerden biri de brad pitt'in oynadığı seven filmi ki, korku filmi kategorisinde olmamasına rağmen sahip olduğu gerilim unsurları ve ambiyansı sayesinde amerikan bilim kurgu, fantazi ve korku filmleri akademisi tarafından 7 dalda aday gösterilip, en iyi senaryo ve en iyi makyaj dallarında ödüllendirilmişti.
türk sinemasının dram ve komediyi henüz yeni yeni keşfettiğini göz önüne alırsak, korku filmleri konusunda da zamanla belli bir seviyeye geleceğini düşünmekteyim.
