imamlık bir devlet memurluğudur. senin devletin verdiği bu hizmeti kullanamıyor olman devletin bu hizmeti kesmesi gerektiği anlamına gelmez. benim sülalem ömründe köyden çıkmamış insanlarla dolu ama senin istanbul'da belediyenin verdiği havuz hizmetinden yararlanmana karşı çıkmıyor. bu bir devlet/kamu hizmetidir.
bu örnekleri çoğaltabiliriz. kendisi ilk okul mezunu ama sürekli telefon vasıtasıyla eğitime destek payı ödüyor gibi düşün. hayatında internet kullanmamış milyonlarca insan senin şu anda kullandığın internetin altyapısını ödüyor vs...
sonradan not: ateistlerin hoşuna gitmemişiz. tamam la yüzün havuzlarda gezin parklarda bir şey demeyeceğiz.
bu şekilde bir takım yorumlarda bulunmadan önce konunun tarihsel gelişimine bakmak lazım. osmanlıda bir çok vakıf vardı ve imam maaşları bu vakıflar tarafından ödenirdi. cumhuriyetin ilanı ile bu vakıfların çok büyük bir kısmı kapatıldı ve mallarına el konuldu. bu kararlar bence doğruydu çünkü yeni kurulmuş bir devletin din üzerine bu kadar çok vakfa ihtiyacı yoktu, daha da önemlisi bu gelir ülke kalkınmasını sağlamak için gerekliydi. ancak tabi imam maaşlarını da birilerinin ödemesi gerekiyordu ve elbette bu devletten başkası olamazdı. laiklik konusuna gelecek olursak ise, imam maaşlarının ödenmesi laikliği zedeleyen bir unsur değildir, laikliği asıl zedeleyen unsur sadece imam maaşlarının ödenmesi. devletin dinlere aynı ölçüde yakın duramaması. yoksa elbette devlet dini inançları destekleyici bir takım yaptırımlarda bulunabilir, bu laikliği zedelemez.
laik bir ülke olamadığımız için. ancak laik ülke olacağız diye hemen imamların maaşlarını keselim aç mı kalsınlar. öncelikle imamların maaş alabileceği bir sistem kurulmalı ondan sonra da maaşları kesilmelidir. böylece hem devlete yük olmazlar hem de yatırımlar için elde milyon dolarlar kalmış olur.
Soru edatını yanlış yazan yaratıkların olduğu yerde tabi imamlar parayı halktan alır. Öğrenme ve düşünme özürlüsü insanlar oldukça, imamlar bu soru edatlarını yanlış yazanların annesini de becerir, eşini de...
belirli cemaatlerin güdümüne girmesinler deyu, çünkü bizim insanımız geri zekâlı. başlarında imam yoksa sapıtır, yolunu kaybeder allah muhafaza!
bu mudur?
vergi veriyor herkes. maaşlar bundan ödeniyor. şimdi desek ki artık devlet imama maaş vermeyecek, her namazdan sonra sizlerin yardımlarıyla ödenecek imam müezzin maaşları!
"ben de kıldırırım namazı ne var bunda" der cemaatin büyük çoğunluğu.
böyle de garip bi halkız biz.
ne demiş şair;
ibne dersin kızar da, sikersin aldırmaz!
Çünkü laiklik olmadığı için.
Ben müslüman olmayan bir birey olarak bildiğiniz cahil bir halkın rahiplerine vergimle maaş veriyorum.
Diyanet benim paramla finanse ediliyor. Oysa toplumda insanların refah olabilmesi için gram katkısı yok. imamlar da öyle keza.
Kimse türkiye cumhuriyeti laiktir demesin. Önce laiklik nedir onu bir anlayın.
Bu imamlar ya da işini din üzerinden yapanlar aç kalsın demek değildir. Ancak bu şunun gibidir, ülkede halk bir geleneği çok sever atıyorum Amerika'da bowling oynamak. Devlet bunun için karşılıksız bowling salonları açmaz ya da bowling eğitmenlerine bedava yatırırm yapmaz.
ibadethanelerin de böyle olması gerekmektedir. Camiyi kiliseyi kullanan insanlar finanse edecektir, devletin bu konuda tek yardımı sendika gibi kuruluşlara yaptığı maddi yardımdır. imam orda 5 saatte bir namaz kıldırsın, namazın ne topluma ne bilime yararı var ama ben bu adama bir hemşireden ya da bir öğretmenden fazla para vereyim ! oldu canım (!).
