Esnafın eline para geçmemesi. Zenginin çok zengin fakirin çok fakir olması. asgari maaş ile ev geçindirenler var. Ekonomik büyüme var mı ? varsa nerede ?
Çünkü çok az bir kısmı üretim üzerine oturtulmuştur ve büyümeden ziyade şişme tanımına uymaktadır. Üniversiteleri dünyada ilk 500'e bile zar zor girerken, yerli sermaye ile kurulmuş ve dünya markası bir tane bile şirketin yokken, benzinin litresi 5 TL'ye yaklaşmışken, her şeyden öte cari açık alıp başını gitmişken neyin büyümesinden bahsediliyor ki?
cevabi soruda saklidir. büyümenin türkiye de olmasi baslibasina bir neden. mesela bu büyüme arjantin de olsa, arjantin in büyümesine gipta ile bakilirdi. hatta arjantin in büyümesi üzerinden türkiye nin ekonomik gidisati elestirilirdi. bazilari icin türkiye ekonomisi büyüyemez, eger büyüyorsa bu sadece olagandisi bir durumdur ve türkiye ekonomisi olagan seyrine yani kötü gidisatina geri dönecektir.
henry kissenger, abd nin süper güc durumuna gelme sürecini anlatirken, "abd halkinin özgüveninden" sikca bahseder. gözlemledigimize göre türkiye halkinda böyle bir özgüven yok. eziklik psikolojisi ruhlarin derinliklerine kadar kök salmis. ekonomik büyüme gibi objektif olgulari inkar edecek seviyede hem de.
avrupanın krizde olmasına rağmen euro, tl ye oranla artıyor. Bu adamların parası krizde değerlenmeyeceğine göre bizim paramızın değersizleşiyor mu? diye akla sorular gelmiyor değil.
büyümenin karşılığının tabana eşit ve hakça yayılmaması başlıca nedenlerdendir. ekonomik olarak büyümek, kapitale sahip olanların yayarına ise bundan başka bir sonuç çıkarmak mümkün değildir.
halkın demagojik yapısının değişmesi ile ağır bir yük alan türkiye cumhuriyetinin ekonomisini sürekli krizlerde olması ve hiç artıyı görememesi diğer bir sebeptir ve başlıca psikolojik sebeptir.
yazara not; rosava nın belki de en mantıklı ekonomi başlığı diyebiliriz. yiğidi öldürelim ama hakkını verelim.
neye göre büyüdü diye sorularak soruya soruyla karşılık verilebilir. dış ticaretin cumhuriyet tarihinin rekor açıklarını veriyor. hükümet açığını kapatmak için biz halkı soyuyor, elektriğe %10, doğalgaza %20 zam yapılıyor. ama beyefendi başarılı oluyor. bırakın gidin medya maymunları. enflasyon tek haneliymis, ulen enflasyon sepetine tenis topunu da koyarsan tabi düşük çıkar, elektriği doğalgaz ı koy bakayım, fiyatlar genel düzeyi ne kadar artmış, ne kadar azalmış, kusura bakmasın kimse 2 otoban a ülkeyi satarsınız.
türkiye için ekonomik büyümenin tek başına bir anlam ifade etmemesinden kaynaklanır. türkiye, cumhuriyet tarihi boyunca ortalama yüzde 5 büyümekteydi zaten. şimdi yüzde yirmi mi büyüyor da beğenelim?
ayrıca türkiyenin nüfusu artıyor, mecburen ekonomisi büyüyecek. üç kişiyi doyurduğun parayla beş kişiyi doyurabilir misin?
etiyopya 10.7 türkmenistan ise 14.7 büyüdü. şimdi bu devletler süper güç mü oldu? yoo. ha ama siz alışmışsınız tabi büyümeyen avrupa devletleriyle kıyaslanmaya. afrika ülkelerinin gerisinde kaldığımızı duyunca yediremezsiniz tabi. buyrun kaynak: http://www.tradingeconomi...st/gdp-annual-growth-rate
ya da neyse, siz yine hükümet yalakalarını dinlemeye devam edin en iyisi. dünyanın en güçlüsü biziz, dünyada en birinci biziz, boyu en uzun devlet biziz, bizim babamız onların babalarını döver. he koçum, he canım.
edit: imla
ekonomik büyüme tek taraflı büyüme olduğundan dolayı toplumun geneli tarafından "zengini daha da zenginleştirme" olarak kabul görür. yandaşlar tarafından beğenilen bu durum ezilen ve ezilmeye mahkum bırakılan "alt sınıflar" tarafından kabul görmez ve görmeyecektirde.
ekonominin büyümesi ülkenin refah seviyesinin yükselmesi anlamına gelmemektir. Ekonominiz büyüyor ise ve bir yandan da cari açığınız artıyorsa bu açık hazinenin verdiği fazladan karşılanır.yoksa borç alınır faizler indirilir vs. gemiden kova kova su atıyorsunuz ama bir yandan da gemi su alıyor sa önce su alan yeri tamir etmek gerekir. neden çari açık artar harcama fazladır yada ara malı ithalatı fazladır. bu şartlarda da büyümeyi beğenmeyenleri suçlamak yersiz olur kanısındayım.
kapitalist sistemin iç organlarımıza kadar işleyerek hastalıklı birer organizma olmamız yolundaki durumdur.beğenilmeme durumu da kapitalist sistemden memnun olmayanlar tarafındandır.orta çağ düzenine döndük birader.
cunku zenginle fakir arasindaki ucurum buyuyor zengin daha da zenginlesirken, fakir daha da fakirlesiyor. sen bunu hala anlayamadiysan a ka pe ye oy vermeye devam eyle azizim cunku anlayamadiysan varliklisindir ve seni olumlu etkiliyordur sen de herkesin olumlu etkilendgini zannederek "ama babisim neden herkes eko. buyumemizi begenmiyo ki uhuhu". diyorsun. dunyadan haberin var mi ac gozunu ac.
paranin sadece kapali devre seklinde üst zümre arasinda dönmesi alt tabakanin büyüyen ekonomi sobasiyla degil günesle isinmasi ile alakali olsa gerektir. Organize sanayilerdeki calisan hangi isci acaba patronlari kadar ilerleme kaydetmistir son dönemde? Hayat kosullari ne derece degismistir? Neden benim patronum is icin kullandigim arabanin deposuna benim maasimdan fazla yakit koymaktadir? Bir iscinin bogazini doyurmanin bir arabanin bogazini doyurmaktan daha pahali oldugu ülkede hala düzgün ekonomik gelisimden calisma kosullarinin iyilestiginden nasil bahsedilebilir. Insanlar kendisini artik türkiyede degil amistad gemisinde yasiyor hissediyor.