türkiyede fanzin ve dergi kültürü kesinlikle değiştirilmelidir. bunu maddelere ayırıp açılamak gerekirse:
1 - fanzin:
fanzin kültürü türkiyede özellikle son bir yılda büyük bir gelişme yaşadı. ancak bu nasıl bir gelişme? adına fanzin ibaresi koymak o neşriyatı fanzin yapar mı? hayır tabi ki.
-fanzin bir underground oluşumuysa facebook-twitter-tumblr sayfası olmamalıdır.
-reklamı yapılmamalıdır.
-fanzin süreli yayın olamaz, fanzinin çıkış zamanı belli değildir. \"aylık fanzin\" diye bir şey o-la-maz.
-fanzinin ücreti olamaz. ha diyeceksiniz ki \"bu çocuklar nasıl üretecek o zaman?\". şöyle olur: katkı payı ile maliyeti gayet karşılayabilirler, o da kitapçıdaki bir bağış kutusu ile gerçekeşir. üzerinde fiyat: 3 tl gibi bir ibare olamaz.
-fanzinde editör, genel yayın yönetmeni olamaz. fanzinsin lan bi kere, sen bir şeylere karşı çıktığın için bu işi yapıyorsun. insanlar en özgür şekilde yazsın diye neşrediyorsun o işi. neyin editi? neyin yayın yönetmeni?
2- dergi
türkiyede edebiyat dergileri sektörü maalesef ölü. birkaç dergi haricinde dergiler büyük yayınevlerinin reklamların, içi boş sayfalar, dinozorlaşmış yazarların parsellediği işlerden oluşuyor. şimdi genç dergiler hakkında konuşalım.
- fanzin, derginin küçüğü demek değildir bir kere. fanzin-dergi diye bir şey olamaz yani. türkiyede bu algı yerleşti son zamanlarda.
- birçok neşriyat kendini dergi olarak görüyor. ancak bu \"dergicilik oyunu\" issn numarası olmamasından tutun bandrolsüzlüğe; özetle illegal bir biçimde yürüyor bu iş.
- peki madem kendine fanzin demiyorsun -ki gerçek anlamda fanzin de değilsin- neden dergiciliğin getirdiği sorumlulukları da üstlenmiyorsun? bu da kolaya kaçmaktır.