ne ilk ne de son olacak, ama artık yeter bir kanları yerde kalmasın haykırışıdır. gençecik fidanlar soluyor ama askerin beklediği cesur karar hükümetten çıkmıyor. binlerce şehit vermişiz, bu uğurda kaybedecek ne kalmıştır.
bu o. çocuklarını, içerdeki ve dışarıdaki destekçilerini temizlemedikçe daha çok ağlıyacağız. silahı kuvvetler ve hükümet üzerine düşeni layıkıyla yerine getirmediği müddetçe türk halkı gerekeni gayet güzel bir şekilde yapacaktır. bu gün 2 kişiye linç yarın daha da fazlasına. bunun adı ne faşizmdir ne de ırkçılık. kendi vatanında nefsi müdafadır.
asker ben hazırım vur de vurayım demesine rağmen, o tayyip varya... neyse işte onun iradesizliği yüzünden askerimizin yeterli etkinliği gösterememesinin sonucudur.
2007 yılı içinde 42 şehit verdik. yanan ocaklar yüreklerle birlikte ağladık. 2007 daha bitmedi. bu rakam da bitmez. ama bitirmek ellerinde. bu türkiye terörün bittiğini gördü, terörle baş etti. yine eder. artık ağlatmayın bizi...
bu kadar gözyaşına rağmen hala akp hükümetinin kızarıp-bozarmadan gözümüzün içine bakması da bir başka mevzudur.yazık ki o vatan evlatlarına sahip çıkılmıyor.3 çapulcusu için savaş çıkartan israil devletine bakın bir de bizim aciz,kendine dahi güveni olmayan hükümetimize.ama bu vatan elbet birgün tüm bunların hesabını soracaktır.elbet bir gün...
türkiyede onca aptal saptal konu mevzu varken kim düşünecek şehitleri!!!onlar bu ülke için ölmeye mecburlar ya!
nice şehidin evinin ocağının söndüğünü kim bilecek? onlar evlerinde mışıl mışıl uyurlarken, kendi çocuklarını yurtdışında üniversite okuyor ayağıyla göndermişlerken kim düşünecek sönen hayatları? ya buz gibi mezartaşlarına sarılan şehit analarını kim bilecek? öksüz yetim kalan çocuklar kimin umrunda olcak? yüreği kor gibi yanan şehit babalarının acısına kim mehem olacak? ağlamak mı? hangi türkiyeden bahsediyoruz? sevinçlerimiz üzüntülerimiz bir oldu, ağlayamıyoruz şehidim affet! biz bu durumda yaşadığımıza şükrediyoruz.
onemli olan ve tartisilmasi gereken konu hrant dink suikastidir. onun icin daha cok aglamaliyiz. hepimiz hrant dink olmaliyiz yeri geldiginde. * lakin onlarca sehit verdigimizde ise 1 gun uzulup tekrar normal hayatimiza donmeliyiz. amerikaya kendi capimizda notalar verir gibi yaparak kendini rahat hissetmeli iktidarimiz.
tanim: ne ilk aglayisimizdir bu gidisle * ne de son aglayisimiz olacaktir.
sözlükte niye boş boş dolaşıp entry giremediğimin gerekçesidir. Esprili başlığa girsem anlamsız, duygusal takılsam anlamsız, felsefe yapsam hepten anlamsız...
Hasretle beklenen delikanlıların, vatan uğruna kendini yaşamını feda eden rütbeli rütbesiz tüm askerlerin dünyadan göçmesinin üzerine söylenecek birşey yok. daha 1 ay önce kışladayken sadece e-muhtıra gerginliğinin üzerimde yarattığı baskıyı hatırlıyorum da; günden güne birkaç şehit verdiğimiz bu ortamda, yüzbinlerce askerin; onlarla bağlantılı milyonlarca aile ferdinin çektiği çile karşısında ne yapabilirsiniz ki?
şehit yakını veya ailesi, kendisi veya yakınları belli zaman sonra askere gidecek insanları düşünün. Bu herhangi birimiz olabilir. Bu insanların sıkıntısı karşısında ne yapabilirsiniz ki?
Ve...Sevdiğini, yıllarca yetiştirdiği evladını, babasını, dayısını, kardeşini al renkli bayrağa saran o insanlar. her biri; allah uzun ömür versin de uzun yaşasınlar; o yaşantıları boyunca taşıyacakları gurur ve burukluk. O'na sarılacağı, belki sadece yan yana oturacağı günleri; mezar taşına sıkı sıkıya sarılıp başında dua ederek geçireceği günler olarak bundan sonra yaşayacak. Şereflerin en büyüğünü taşıyıp, göğüslerini gererek dolaşsınlar; ama içlerindeki burukluk için ne yapabilirsiniz ki?
işte bu yüzdendir ki; Türkiye şehitlerine ağlıyor.
her haber pogramında her gün sadece bir kısmının yayınlandığına inandığım, kime ne şekilde lanet edeceğimi düşündüğümde, binlerce şahıs ve sebep tespit ettiğimden beynimin allak bullak olup, içimdeki tarifsiz acıyla yok olan yüce varlıklarına, insağlunun mucize varoluşunun bir çırpıda yok oluşuna ağlıyor Türkiye ...
en acısı, en kabul görmezidir elden gelen onca şeye karşılık hiç bir şey yapamıyor olmak! sebep olanlara, görmezden gelenlere, yapılabilecekleri engellenenleredir tüm lanet ve beddualarım!!!
ağlayan gözlerde kin var artık..herşey pahasına öc alma isteği var..zaman geçtikçe de bu daha da ürkütücü olacak..küçücük bedenler bile intikam istiyor bakışlarıyla..babasız kalan çocuklar bekliyorlar feda ettikleri babaları için bu ülkenin ağlamak dışında neler yapacağını..yoksa yüreklerdeki kin kendi ülkesine,temiz yürekli insanlarına da zarar verecek!
samimiyetsiz haber başlığıdır. balık hafızalı toplumumuz simulasyon evereninde yaşadığı için kumandaya bağımlı yaşar ve kanalı değiştirdiği anda çarkıfelek moduna dikey geçiş yapabilir.
basiretsiz, işbirlikçi, teslimiyetçi ve hastalıklı akp zihniyetinin sayesinde süregelen durumdur.
bakın israil nüfusunun %18'i araptır. hiç öyle işgal altındaki bölgelerdeki nüfusu filan katmıyorum; doğrudan israil vatandaşı olanları söylüyorum. keza israil'in dört bir yanı düşmanlarla çevrilidir. fakat tek bir israil askerinin ölmesi bile nadiren olan bir olaydır. sebep?
sebebi şu: israil kendisine saldırıldığında ne sınır tanır, ne vatandaşlık hakkı... kendisine saldıranın anasını... israil dört beş yılda bir büyük operasyonlar yapar. söz konusu operasyonlarda genellikle 30-40 asker kaybeder... karşılık olarak binlerce kişiyi öldürür. sonuç?
sonuç dört beş yıllık huzurdur. her allah'ın günü israil'i yok etmek için yeminler edenler, tehditler savuranlar, gösteriler yapanlar sadece bu yaptıklarıyla yetinirler. israil hedeflerine saldırmaya uzun bir süre mümkün değil cesaret edemezler. aradan yıllar geçer, israil tek bir asker bile kaybetmez.
"efendim israil'in dış destekçileri var. biz aynısını yapsak...." gibi cümleler bahane değildir. iktidar, bahane üretme değil, sorumluluk taşıma, icraat yapma makamıdır. iktidarda kim varsa yapması gereken israil'in yaptığıdır. gereğini yapmayan tüm iktidarlar haindir.
"biz aynısını yapsak..."! ne olur? birileri türkiye'ye savaş mı ilan eder? kim ilan edecekmiş? kim kendisini savunan güçlü bir ülkeyi hizaya getirmek için askerinin canını tehlikeye atacakmış? yok öyle bir şey... olsa olsa kınarlar, ambargo filan uygularlar. şişko işadamlarının yağları biraz eksilir, işsizlik artar, kredi kartlarını ödeyemeyiz, bir ihtimal bu yolu açan iktidar devrilir... tabi tam tersi de olabilir. yani o iktidar görülmemiş bir destek de alabilir; bilemiyorum...
sonuçta vatan için ödenmesi gereken küçük bir bedeldir, ödenmelidir.