türkiye de unutulan ancak zonguldakta hergün, her saat, her dakika unutulmayan bir olgu. ilk şehidinden son şehidine kadar zonguldak maden şehitlerine vefasızlık etmez.
türkiye kendisine yapılanı da kaybettiklerini de unutmaz.
ama sineye çeker. alıştırılmıştır, yutkunur, susar. çaresiz hisseder kendisini özellikle de devlet karşısında. acısı depreşince çıkar birkaç mırıldanır, söylenir; sus dersin susar sonra...
ölen madencilerin yakınları hariç herkes unutur, türkiye unutur. bu unutuluştan sonra ölenlerin yakını bu ülke için pekte iyimser olmayacaktır. seneler içinde nice nice unutulan olaylar bu ülkede iç düşmanları arttırmaktadır. gün gelir türkiye unutulur.
(bkz: şehit anneleri)
sadece türkiye'ye mal edilecek bir ahmaklık değildir. bu işler ortodoks motivasyonlu toplumlarda böyle yürüyor. çünkü ölen kişiler için hala bir şeyler yapabiliriz. dua ederiz, mevlid okuturuz, cennette karşılaşma hayalleri kurarız vs.
insan hayatı yerine, bir insanın kalp atışının sürmesi yerine, bir peygamberin resmedilip resmedilmemesi insanları kitlece harekete geçiriyorsa zaten oyun kaybedilmiştir.
yapabilecekleriniz diz çöküp dua etmekten çok daha fazladır.
ne zaman bunun farkına varacaksınız, o zaman kardeşlerimiz bu kadar boktan sebeplerle ölmeyecek. kardeşlerimizin cesetlerini anmaktansa, onlarla birlikte yaşamın tadını çıkaracağız.
hakikat bu. vefat edenler için yapabilecekleriniz vardı ama yapmadınız şimdi etttiğiniz dualar ve beddualar, cennet hayalleri beyhude. ya ayağa kalkacaksınız ve gereğini yapacaksınız ya da bir sonraki toplu kıyımda suçlulardan biri olacaksınız.
insan ahmaklığından ne kadar tiksindiğimi, sizlerden ne kadar tiksindiğimi tahmin bile edemezsiniz.