Fransız ihtilali olduktan sonra avrupada napolyon savaşları oldu. Bir yerden sonra Napolyon yenilince 1815 yılında bir konferans toplanarak Fransız ihtilali ile yayılan ulusçu akımların yayılması engellenmek istendi. Bu amaca yönelik olarak da ulusçu isyanları desteklememe kararı alındı. 1820 yılında yunan isyanı çıkınca bu karara rağmen isyan desteklendi.
Olayın tarihsel bir arka planı var demek istiyorum. Yunanistan ve Türkiye komünist rusya'nın yayılmacılığı karşısında set olmaları için natoya alındı.
Bugun komünizm yok ama hala abd-Rus nüfuz mücadelesi var. Menderes rusyaya yaklaştığı için darbe ile gitti. Amerika s - 400 ler konusunda hassasiyetini gösterdi. F - 35 uçaklarını vermedi. Biz de Rusyada su - xx almaya niyetli olduğumuzu ilan ettik.
Bu savaş çıkmaz. Çıksa da 2 ülke arasında olmaz. Suriyede rejim, muhaliflerle mi savaştı yoksa Rusya abd ile mi.
Velhasıl Biden ne diyor artık Menderes dönemi gibi askeri müdahaleye niyetli değiliz. Yaptırımlar gelecek. Ambargo ile ithal Mal kıtlığı oluşunca üretim girdi maliyeti tavan yaptığı için duracak. Mal azalacak ve talep enflasyonu patlayacak. Muhtemelen 2021 gibi seçim olacak. Zamanında derviş geldiği gibi ali Babacan imf ile masaya oturup tarihin gördüğü en büyük Stand by anlaşmasını yapacak. Yunanistan bu anlaşmayla 2045 e kadar vergi geliriyle ödemeyi vaad etmiş. Muhtemelen bizden de böyle bir şey istenecek. Almanya vs silah satışını durdurdu. Para yoksa silah yoksa savaş zor. Ülke ortadan ikiye bölünmüş durumda. Savaş çıkmaz ama ekonomi çöker. Bu da bir savaş. Daha önce trakyada bulunan doğal gaz rezervini Danimarkalı şirkete satmışız. Belki de yine böyle olur. Duyun-u umumiye yani Osmanlı döneminde maliye iflas ettiğinde kurulan ve Osmanlı'nın gelirlerine el koyan kurumun bugun adı imf.
Şu an hakkımızı savunan tarafız Yunanlılar atak tarafda tabi sadece kendi ordusuna güvendiğinden değil arkasında,
birinci kademede;
Mısır
Libya nın bir kısmı
Arabistan
israil
Güney Kıbrıs
ikinci kademede;
italya
Fransa
ingiltere
Tabi bu iş büyük ihtimalle özelikle NATO çıkarlarının bu karşı taraflarının çıkarlarından üstün olduğundan NATO burda enerji kaybına göz yummuyacaktır zaten her iki tarafda biliyor bunu bu yüzden masaya giderken sahada eli en güçlü şekilde gitmek her iki tarafında isteyeceği ilk şey bu da Akdeniz paylaşılırken karşı tarafın ne kadar ciddiye alınacağının göstergesidir.
Savaş üstünlükle kazanılmaz inanç ve azimle kazanılır. Bizde de bu yeterince vardır. Unutmayın ki Alparslan 45 bin askeriyle 200 binlik bizansa karşı galibiyet almıştır. Yunanistan da bu cesareti göremiyorum.
biraz dünya gerçeklerini gözden kaçırmayın.
ne biz atina'ya girebiliriz ne onlar ankara'ya... ne de selanik'i falan alabilirsin.
denizde ve havada karşılıklı çatışmalar döner... en fazla trakyada piyade hareketi olur.
abd ve avrupa ve dünya sizi sözde barıştırır iki gün içinde.
israille türkiye savaşa girerse israil türkiye'yi haritadan silermiş puhahaha. lan bari atıyorsunuz destekli atın la. saddam'ın scud füzeleriyle dağılıyordu israil. tel aviv'de günlerce sirenler çaldı "yaprağı yedik!" diye. türkiye'yi mi silecekmiş?
diğer taraftan, böyle bir savaş olmaz. bu savaş olursa nato bitmiş demektir. en kötü ihtimalle abd bu savaşa müsaade etmez. rusya ve çin'e karşı taviz vermek istemiyor abd. bu olaylar birkaç aya durulacaktır. en azından hafifleyecektir.
ilginç ama yunan hava kuvvetleri bizden daha donanımlı. (uçak sayısı fazla ve daha gelişmiş uçakları var). batı trakya'da da abilerinden birine (fransa veya abd) üs verirlerse ki konuşuluyor, karadan da önümüz tıkanmış olur. zaten o yüzden son yıllarda deniz yatırımı yapıyoruz, gemi yapıyoruz vs. elimizdeki tek mantıklı seçenek bu. bir de savaş başladıktan sonra güç dengesi hikaye olur. anlık psikolojik etkenler belirler kazananı. böyle olunca da nüfus avantajı bizde.