Osmanlı devleti, ermenileri (doğru olarak) iç savaşa destek verebilecekleri riskinden dolayı tecrite zorlanmış, tecrit sırasında aç susuz ermenilere kapılarını yine hocalıdaki gibi türkler açmış, ekmeğini suyunu paylaşmışlardır. Bir kaç yıla kalmadan evini sofrasını paylaştı türkleri 1 gecede öldürüp katliam yapan ermenilere karşı kısa zamanda osmanlı ordusu 4 koldan saldırarak o bölgenin işgalci güçlerini bertaraf etmiş.
Bu yenilgi sonrası katliam, katliam diye bas bas bağıran ermenistan bir yandan da Uzun yıllar sinsi sinsi rusya ile görüşüp planlar yapmış. Rusya'dan lojistik destek ve tank sevkiyatı aldıktan sonra, bir gece herkes yatağında uykudayken tankla tüfekle hocalı'daki kadın, çoçuk demeden herkesi öldürmüşler. O tarihten sonra sürekli savaş eşiğinde olan iki ülke, ticaret adamı Süleyman demirel ile tekrar normalleşmeye başlamıştır. Demirel'in politikası bütün kapıları açmak, tren yollarını uzatmak, ticaret ağını oluşturmakmış. fakat siyasi durum buna el vermemiş.
Şimdi Ermenistan Dışişleri Bakanı Edvard Nalbandyan, Türkiye ile ilişkileri düzeltmeye hazır olduklarını söylemiş.
Sputnik'te yer alan habere göre, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocyas ile Erivan'daki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Nalbandyan, "Bildiğiniz gibi, Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan, Türk-Ermeni ilişkilerini düzeltme sürecini başlattı, ancak Türkiye anlaşmaktan vazgeçti" dedi.
Türkiye'nin uluslararası ilişkilerin en önemli ilkesi olan 'anlaşmalara saygı duyma' ilkesini göz ardı ettiğini de belirten Nalbandyan; "Ermenistan, Türkiye ile ilişkileri ön koşulsuz olarak normalleştirmeye hazır. Umarız ki, Türkiye de bir gün böyle düşünür ve diğer ülkelerle yaptığı anlaşmalara saygı gösterir" ifadeleri kullanmış. Doğru bir adım mıdır evet ama biz türklerin bir sözü vardır "sütten ağzı yanan, yoğurdu üfeleye üfeleye yer" diye. Üfeleye üfeleye olur bu iş.