hızla yükselen medeni bir ülke olmak yerine daha da boka batar bir durumdayız.
sanki her şey güllük gülistanlık, haberlerde balık tezgahları, sikimsonik zenginliği öven aptal tv dizileri, bir sürü akıl almaz tv8 ve show tv seyircisi.
gelin tarımı kalkındıralım, sanayide atılım yapalım, fabrikalar kuralım, dünya pazarlarının en büyük üreticileri arasına girelim, turizmde dünya birincisi olalım (ki medeniyetin beşiği sayılan bir coğrafyadayız), insan hakları konusunda dünyaya örnek olalım (hani müslümanız ya ondan)
yok amk!
hala şort giydi diye tekme atan sapıklar, din din diye diye boğaz kesen dingiller!
hırsızlar, tinerciler, yalancılar, ikiyüzlüler, trafik canavarları, olmayan eğitim sistemi.
hadi bunların hepsi bir ölçüde kabul edilebilir de, ya adalet?
Nedene falan gerek yok. bu kadar gitme merakliysaniz tasi taragi satip nereye gidiyorsaniz siktir olup gidin. Yeter kafa siktiginiz be. Kafalari 1930larda kalmis yari ciplak dans edince modern oldugunu sanan Vasifsiz yobaz sürüleri. Bi yere gidebildikleri de yok yavsak oglu yavsaklarin.
evlilik geleneklerinin inanılmaz derecede abartılı ve zor olması.Kızın nazıyla uğraşma, elçilik,söz,kına,nikah,düğün,hediyeler,yemekler,salon kiralama,takı,fotoğrafçı, davetiye, yüzlerce misafirler önünde ustaca dans edememe kaygısı, ustaca harmandalı zeybek oynama yada komik duruma düşme rezil olma psikolojisi.ülkemizde hayat bu işte.
Türkiye de diploma, bilgi ve birikimin bi işe yaramaması. daha açığı partili kadrolaşma. isterseniz dahi olun, iş sırasında vasat bi akp' linin önüne geçemiyorsunuz.
tüm bunlar işsizliğe bahane diyenlere bu tip kurumların ve kişilerin isimlerini alfabetik sıraya göre verebilirim.
5 yıl savaştıktan sonra ben de çareyi yurt dışına gitmekte buldum. çalışkan ve sorumluluk sahibi insanlar arasında yaşıyorum ve bilgim değer görüyor. en önemlisi bu galiba. bilginin değerinin bilinmesi.
türkiye insanının kulağında görmediğimiz bir kulaklık var. sen götünü yırtıyorsun, yalvarıyorsun, o kulaklıktan "şinanay yavrum şina şinanay" dinliyor ibne. ben bu yüzden terkettim.
Neden terk edip kaçmayı bu kadar çok seviyorsunuz? Neden terk etmek neden ? Yaşayamamak neden ? Vaktim az o yüzden bir örnek verip kaçacağım.
15 kasım 1923, 1 dolar = 4,200,000,000,000 mark (bir dolar = dört katrilyon iki yüz trilyon mark) olduğu gün bir halk o ülkeyi terk etmedi. Sokakta aç yattılar, fakat gün geldi devranı kendileri döndürdü.
Güneş batmayan imparatorluk olan ingiltere halkı, kağıttan gemi yüzdürmeye korkardı evinin küvetinde; u-bot gelir vurur diye. Bu hale getirdiler ülkelerini.
Terk edebilirsiniz Türkiye'yi Fransa'ya, ingiltere'ye ve hatta Kanada'ya gidebilirsiniz. Ama unutmayın orada da bir kulu* Tanrı sanıyorlar burada da.
"Bu fikir aklıma düşeli seneler oldu"dan sonrasını okumadım kardeş. Öyle boş bir yazı gibi geldi okumaktanda aciz hissettim ama merak etme eksilemedim.
