yeni olan bir olay değildir bu. en başından beri olan bıkmadan usanmadan ve utanmadan devam edecek olan içte ve dışta çok insan olduğundan şaşırmadığım durumdur.
büyük ülkeler vardır hani. silahlı, paralı, teknolojiye egemen yani her şeye egemen. sınır tanımaz hırsların sahibidir bu ülkeler. bazen doğrudan müdahale etmez de rol biçer kimilerine. arslansın, hadi göster kendini. orta doğuda yaşanan bir anlamda sırt sıvazlama, baş altı güreşçiyi mindere ısıtma halleri. kazanç çifte kavrulmuştur hayallerde. hem türkiye kaynayan orta doğuda maceraperest olacak, belki karışacak, gücünü yitirecek; öte yandan orta doğuya bakıp, böyle olur mu, çekilin kenara bir dakika, şöyle ben demokrasi filan diyecek çok yıldızlı muhteris ülke ve çömezleri fransa, ingiltere vs.
gözünüzde canlandırın hadiseyi, oyuna gelen türkiye, kanayan orta doğu; güney sınırlarımızdan ve hatta bizim güneydoğudan başlayan operasyon. müstevli oyunu yeni baştan.
dilerim siyasi erk oyunu görür, sadece kendini değil mazlum orta doğuyu bu sırtlanlardan korur, hevesler kursakta kalır.
türkiye'yi kimler kışkırtıyormuş sorusuna muhatap olacak öznesiz eylem. tabii, iç kışkırtıcı pkk'dır. dış kışkırtıcılardan söz ediliyorsa, kimler olduğunu tahmin edebiliriz. öncelikle, sıfır sorun denen politika iflas etmiştir. saldırgan bir üsluba dayanan yeni dış politikayla, kıbrıs rum kesimi ve israil'i sıkı müttefik yapmayı ve petrol aramaya başlamalarını sağlamayı becerdik. arınç'ın "umarım savaşmak zorunda kalmayız" sözünü bir ecevit söylese ciddiye alınırdı, ama böylesine abd kuyruğunda bukalemun politikası izleyen bir iktidardan eylem değil, sadece laf beklenir ve o da ciddiye alınmaz. pkk hergün eylem yapıp cinayetler işlemeye devam edecek, ama merak etmeyin, kışkırtılamayacağız. kıbrıs rum kesimi ve israil ortak petrol arayacaklar, kışkırtılamayacağız. biz sadece olan bitenlere laf yetiştirip, somut adımlar atmayacağız. ne de olsa büyük devletiz ya; ağır olacağız ki, molla desinler.